
Çocuklar “Özgür Ada” da büyüsün diye…
Dünya Çocuk Günü dolayısıyla Lefkoşa ara bölgede çocuk ve gençlere yönelik “Peace Works Çocuk ve Gençlik Festivali” düzenlendi.
Didem MENTEŞ
Dünya Çocuk Günü dolayısıyla Lefkoşa ara bölgede çocuk ve gençlere yönelik “Peace Works Çocuk ve Gençlik Festivali” düzenlendi.
Dayanışma Evi, UNFICYP, Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği, POST Araştırma Enstitüsü ve Barış Eğitimi projesi tarafından organize edilen festival dün saat 10.00- 16.00 saatleri arasında gerçekleşti. Festivalde, her iki toplumun çocukları için özellikle tasarlanan ilk iki dilli tele-kukla gösterisi, geleneksel oyunlar, çocuklar için boyama tuvalleri yapıladı. Etkinlikte ayrıca, fotoğraf, barış eğitimi, sanat ve hikâye anlatıcılığı üzerine atölye çalışmaları da düzenlendi.
Maner: “Özgür Ada”
İki dilli tele-kukla gösterisi projesinin yönetmenliğini yapan Evren Maner, bir yıl önce iki toplumlu ortak bir çalışma sonucunda ödül Proje prodüktörü Christina Dimitriadis ile birlikte ödül aldıklarını söyleyerek, ödülden elde ettikleri geliri Kıbrıs’ta Barış adına bir etkinlik düzenleyerek harcamaya karar verdiklerini söyledi. Bu süreçte böyle bir proje yapmayı düşündüklerini belirten Maner, şunları söyledi: “Bugün bir dizi çekmiş olsaydık, o Türk’dür bu Rum’dur, o şu şekilde bu da şu şekilde oynamadı denilecekti. Ama kuklaları oynatmadığımız zaman bütün ön yargılar ortadan kalkıyor. O algı ve beklenti insanlara daha pozitif bir şekilde dönüyor. Sevimli bir oyunca olarak bakıyorlar kendilerine. Biz de bir tanesinin ismini ‘Özgürlük’ birinin adını da ‘Ada’ koyduk. Ve bir araya geldikleri zaman ‘Özgür Ada’ bir araya gelmiş oluyor. Tabi bir filozofumuz var, filozofumuz bir kadın ve adı Defne. Filozofumuz arada bir çıkıp güncel konularla ilgili açıklamalarda bulunuyor. İlk konumuz ise ‘Saygı’… Çocukların hayatta nelere saygı göstermesi gerektiğini ve nelere saygı duyması gerektiğini gösteriyor. Buna da iki karakterimiz Ada ve Elefteria (Özgür) eşlik ediyor” dedi.
“Barış, dostluk, sevgi ve kardeşlik…”
Etkinliğin iki dilde Türkçe ve Yunanca olarak çocuklara aktarıldığını söyleyen Maner, projelerinde neden ‘çocuk’ları tercih ettiğini aktardı: “1950 ve 1960’ları yaratan zihniyetlerin bu hastalıktan kurtulamayacağına inanıyorum. Bu hastalığı da etraflarına yaymaya devam ettiklerini düşünüyorum. Oysa çocuklar daha saftırlar ve daha özgür düşünebilen yapılardadırlar. Günümüzü belki kurtaramadık, geçmişimizi hiç kurtaramadık ve geleceği nasıl kurtarırız diye düşündük ve çocuklara özgür bir vatanın, özgür bir adanın nasıl olacağını, birlikte nasıl yaşanılacağını şimdiden başlatamaya öğretmeye başladık. Birbirilerine saygı duyarak, 2045’i yaratmak istiyoruz. Barış, dostluk, sevgi ve kardeşlik ile birlikte yaşamaları en büyük arzumuz.
Prodüktörü Christina Dimitriadis ise Kıbrıs’ta çocukların gelecekte görüşlerini değiştirmek için kuklaların çok büyük ve önemli materyal olduğunu belirterek, birkaç ay içerisinde projelerini daha fazla geliştirerek daha Barış için daha kapsamlı projeler yapılacağını dile getirdi.

















