
BİZDE 'GRİ' RENK YOKTUR !..
Bugün yürürlükte bulunan ve KKTC'nin kurulduğu yıllardaki tasarıma dayanan “eğitim sistemi”nin hedefi nedir?
Bu çok açıktır...
40/1992 sayılı Milli Eğitim Yasasının 46. maddesinin 3. fıkrasında temel hedefi olarak:
"Atatürk Milliyetçiliği do
Bugün yürürlükte bulunan ve KKTC'nin kurulduğu yıllardaki tasarıma dayanan “eğitim sistemi”nin hedefi nedir?
Bu çok açıktır...
40/1992 sayılı Milli Eğitim Yasasının 46. maddesinin 3. fıkrasında temel hedefi olarak:
"Atatürk Milliyetçiliği doğrultusunda sosyal ve kültürel bütünleşmeye katkıda bulunmak"
diye tanımlanmıştır.
“Belirli bir kafa yapısında insan yetiştirmek ” yani...
Başkaları için uygun gördüklerimizi kendisine öğretmek!
Onlarca ara çözüme ve yorucu uzlaşma çabalarına ne gerek var?
Bu tek boyutlu düşünme biçimi sonuçta;
“bizden yana” ve “bize karşı” lardan ibaret kutuplaşmış toplum kesimleri yaratmıştır.
Testten başka metotla, bu düşünme biçiminin eğitsel sonuçlarını ölçüp değerlendirmemiz de mümkün değildir;
çünkü ortada "gri renk" yoktur...
Ya "Beyaz"dır.
Ya da "Siyah".
YETENEKLER
Eğer eğitimsel paradigma doğru temeller üzerine oturtulsaydı, her alanda toplumsal ilerleme çok hızlı olurdu;
fakat KKTC'deki yerleşik eğitim sistemi, insanları doğal yeteneklerinden uzaklaştırmış, ideolojik propagandanın bir parçası olmuştur.
Günümüzde her alan bundan nasibini almaktadır...
Kıbrıs Türk Toplumu'nun dokusunu oluşturan tüm öğeler kendi doğruları yolunda kıyasıya çatışıyorlarsa bunun en önemli sebebi, kendi doğrularını belletmeye ve onun karşıtlarını reddetmeye dayalı eğitim sistemidir.
Yasama, yürütme ve yargının özerkliği, hukukun egemenliği ve kültür bu kötü politikanın elinde bozulmaya yüz tutmuştur...
Hiçbir alanda "gri renk"e yer, yoktur...
Ya "Doğru"dur.
Ya da "Yanlış".
PARADİGMA DEĞİŞMELİDİR
Her kesim “uzlaşmaz”, “buyurgan” ve “tek doğrulu” eğitim sistemini, kendi ideolojik kalıplarımız içerisinde nasıl bir sonraki nesillere aktarırız gayreti içerisindedir.
İnsan en önemli kamu malı ise...;
Kamu kaynaklarını kullanırken yolsuzluk kadar önem verilmesi gereken bir başka konu daha var demektir;
o da, ideolojik kaynaklı savurganlıktır.
Eğitim sistemindeki "tek doğrulu" anlayış , birçok insanımızı doğal yeteneklerinden uzaklaştırmış, gücümüzün güvencesi olan Sosyal Sermayemizi, yeteneklerimizi verimsizleştirip çarçur etmiştir.
Bence bir toplumda ne kadar çeşitli yetenekler olduğu önemlidir, tek boyutlu düşünme biçimi değil.
İşte bu yüzden , paradigma değişmelidir.
EĞİTİM PANELİNE DAVET
Değerli okurlar,
Bu yazı, 30 Kasım Cuma, saat 16.00'da Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde gerçekleştirilecek, KANAL SİM ve YAKIN DOĞU TV tarafından da canlı yayınlanacak olan "Eğitim Paneli" açılış konuşmamdan kısa bir alıntıdır.
Panel Sayın Aysu Basri Akter tarafından sunulacak olup, panelistler de Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, Kutlay Erk ve Çiğdem Dürüst'tür.
Panel CTP-BG Siyaset Akademisi tarafından düzenlenmiştir.
Sizleri paneli canlı olarak TV'den izlemeye veya salonda katılımcı olarak seyretmeye davet eder, katkılarınızı bekleriz...

















