1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'Partizanca değil insanca bir yaşam'
Partizanca değil insanca bir yaşam

'Partizanca değil insanca bir yaşam'

Vatandaş, yeni kurulacak olan hükümetten beklentilerini dile getirdi, CTP Başkanı Mehmet Ali Talat’ın kurultay sonrası yaptığı açıklamalara destek çıktı

A+A-

 

 

• Gürbudak: “Yıllardır ne toplum çıkarına ne de beklentilere yönelik somut adımlar atılmamıştır ve bundan sadece hükümetler değil bu hükümetleri seçen bizler de sorumluyuz”

• Paşa: “Siyasete, siyasetçiye ve kamudaki adaletsizliklere olan güvensizlik ancak zaman içerisinde çözülebilecek sorunlardır. Akşamdan sabaha hiçbir güven yerine gelmez bu fikirde olan biri varsa hayal görmektedir”

• Öksüzali: “CTP’nin uygulamış olduğu politikalar genellikle başarılıdır fakat partizanlık önünde en büyük sorundur”

• Sönmezler: “Bunca zamandır verilecek olan her şey verildi ve artık verilecek sömürülecek bir şey kalmadı. Bu yüzden de yakın bir gelecekte böyle bir ganimet kültürü de kalmayacaktır”

Feray YALÇUK

Yeni hükümetin kurulmasına günler kala vatandaş partizanlıktan uzak, adil güvenilir, hesap verebilir bir hükümet yönetimi istedi.

YENİDÜZEN’e konuşan vatandaşlar, hükümet programında nelere öncelik verilmesi gerektiğine değinirken eski hükümetlerle ilgili de eleştirilerini dile getirdi. Kimileri siyasi partilere net güvensizlik belirtirken kimileri de güven oluşturmaları için çağrıda bulundu. Partizanlık, torpil ve ganimet zihniyetinin kanıksandığına dikkat çeken vatandaş, tüm siyasilerden “güvenilir” olmalarını istedi. Yerli üretimin kesinlikle canlandırılması gerektiğinde hem fikir olan vatandaş, yıllardır oluşturulan üretmeyen “memur” anlayışının da önleminin alınması gerektiğine işaret etti.

İŞTE VATANDAŞIN DİLE GETİRDİKLERİ…

Yazgülü GÜRBUDAK: “Kıbrıslı Türk toplumunun yararına adım atmamız gerek”

“Öncelikle söylemek istediğim Talat’ın geçmişinde hâlihazırda bir cumhurbaşkanlığının olduğudur. Son zamanlarda söylediği, iddia ettiği tüm sorunları düzeltebileceği yetkiye sahip olduğu bir dönem zaten olmuştu. Tüm bunları düzeltmek için yeterli adımları attığına veya özveriyi gösterdiğine inanmıyorum. Kıbrıs Türk halkını resmen hayal kırıklığına uğratmıştır. Öte yandan bahsedilen UBP zihniyeti aynen CTP’nin içerisinde de bulunmaktadır çünkü bu sırf bir partiye özgü olan bir zihniyet değil düpedüz partizanlıkla alakalı bir durumdur. CTP denildiğinde akla partizanlık da geliyorsa bu tamamıyla içlerinde böyle düşünen insanları barındırıyor olmaları ve onlara prim veriyor olmalarından kaynaklıdır. Neden hükümet yeniden kurulma yolunda? Halk, mevcut hükümetten memnuniyetsizliğini açıkça ifade etmiştir. Halkın siyasete ve siyasetçiye olan güveninin kırılmış olması yine siyasetçilerin yarattığı bir durumdur. Bu nedenle aktif siyaset yapmış her siyasetçinin ilk önce öz eleştiri yapması gerekmektedir. İnandırıcı olmak için ön koşul budur.
Üretim odaklı yönetim elbette ki önemlidir fakat mevcut yönetim üreticiye yeterli katkıyı, eğitimi imkânı vermezken nasıl üretimin ileriye taşınacağı, düşünülmesi gereken önemli bir noktadır.

Pervin Paşa Uzun: “Kendimizi bildik bileli aynı sorunlarla büyüyüp bu günlere geldiğimiz için bir şeylerin gerçek anlamda düzeleceği fikri hayal gibi geliyor”

“Şu an konuşulan tüm partilerle daha önce hükümetler zaten denenmiştir ve düzgün bir sonuç alınmamıştır. Adaletin sağlanabilineceğine ilişkin pek inancım yok açıkçası ama yine de inanmak istiyorum. İnşallah adalet sağlanır. Gelecek kaygısı en büyük sorunlarımızdan bir tanesi ve günden güne daha da kötüleşen ekonomik olanaksızlıklar beni daha da umutsuzluğa sürüklüyor. Gençlere daha çok yer verileceğinden bahsedilmesi güzel bir şey fakat donanımlı olmalarına da dikkat edilmelidir. Kendimizi bildik bileli hep aynı sorunlarla büyüyüp bu günlere geldiğimiz için bir şeylerin gerçek anlamda düzeleceği fikri hayal gibi geliyor.
Adalet gelmelidir. Adalet, beraberinde hiç alışık olmadığımız bir hayat getirecektir; daha az stresli ve daha kaliteli bir yaşam.
Üretimle ilgili ise ilk önce yerli üreticinin teşvik edilmesi gerekmektedir. Yıllardır oluşturulan “memur zihniyeti”nin ortadan kaldırılması ve üretime yönelmemiz şart olmuştur.
Siyasete, siyasetçiye ve kamudaki adaletsizliklere olan güvensizlik ancak zaman içerisinde çözülebilecek sorunlardır. Akşamdan sabaha hiçbir güven yerine gelmez bu fikirde olan biri varsa hayal görmektedir. Her şey halkın da denetiminde olabilecek kadar şeffaf olmalıdır. Aynı üniversitelerde okuyup farklı muamelelere tabi tutuluyoruz. Bunun da tek nedeni kiminin hatırı sayılır tanıdıkları varken kiminin yok ya da bu torpil yoluna başvurmamasıdır.  Kıbrıs sorunu artık mutlaka çözülmelidir. Yıllardır süren belirsizlik herkesin canına tak etmiş durumdadır.”

Muhammet Öksüzali: “CTP’nin uygulamış olduğu politikalar genellikle başarılıdır fakat partizanlık önünde en büyük sorundur”

“CTP’nin uygulamış olduğu politikalar genellikle başarılıdır fakat partizanlık önünde en büyük sorundur. Örneğin, adaya giriş ve çıkışların kontrol altına alınmış olması en güzel yaptırımlarından biridir. Aslında Türkiye politikalarının yaptırımlarına maruz kalan bir hükümetimiz var. Bu konuya mutlak bir çözüm bulunulması gerekmektedir. Bu ülkedeki zihniyet tamamıyla torpil ve partizanlık zihniyetidir. Tüm bunların yok edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan da yok edilmesi gereken tüm bu sıkıntılar aslında yine siyasi partilerin yarattığı bir durumdur. Kendi yarattıkları güvensizlikleri çözmelidirler. Yerli üretimin canlandırılabilmesi için istihdamların oraya yönlendirilmesi gerekmektedir. Memurlaştırılmış bir ülkede bunu başarmak ciddi anlamda zor bir girişimdir.”

Göral Sönmezler: “Esas sonumuzu getirmiş olan “ganimet zihniyeti”dir”

Çözülmesi gereken en önemli şey Kıbrıs sorunudur. Anlaşmanın olması durumunda en büyük sıkıntılarımızdan biri olan ambargolar çözülmüş olacak ve biz işverenlerin de maliyetleri düşecektir. Daha çok ticaret yapabilmemizin önü açılacaktır.
Esas sonumuzu getirmiş olan “ganimet zihniyeti”dir. Bunca zamandır verilecek olan her şey verildi ve artık verilecek sömürülecek bir şey kalmadı. Bu yüzden de yakın bir gelecekte böyle bir ganimet kültürü de kalmayacaktır çünkü olan biteni bitirdik. Maalesef torpil sisteminin sonunun getirilmesi çok zordur çünkü toplumun kanıksadığı bir durumdur.
Yeni kurulacak olan hükümette gençlere de yer verilmesi gerekmektedir. Dinamizm, siyasette önemli bir husustur fakat bu gençlere pozitif ayrımcılık yapılması gerekir demek değildir. Tek dikkat edilmesi gereken şey değişmeyen, düzelmeyen bir bireyin veya bir yapının kök salması tehlikelidir.
İnsan hakları ve adaletin mutlak bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu ülkenin en büyük problemlerinden biri olan güven sorunu da bozulduğu gibi düzeltilmelidir. Artık yalan yere sözler verilmemelidir.

Bu haber toplam 2110 defa okunmuştur