1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. KKTC Garanti'ye dair ciddi iddialar
KKTC Garanti'ye dair ciddi iddialar

KKTC Garanti'ye dair ciddi iddialar

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, KKTC Garanti Bankası'ndan 2012 yılında yapılan "para operasyonu"na yönelik ciddi iddialar ortaya attı.

A+A-


Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, KKTC Garanti Bankası'ndan 2012 yılında yapılan "para operasyonu"na yönelik ciddi iddialar ortaya attı.

O dönem "kara para aklama ve uluslararası banka dolandırıcılığından" tutuklandığı belirtilen genel müdürle ilgili yeni iddialar, "terör örgütü" olarak belirtilen "FETÖ"nün KKTC ayağı olduğu yönünde belirtildi.

Ancak, Dilek Güngör'ün iddiaları, herhangi bir yetkilinin açıklaması ya da belgesine dayandırılmadı.

Dilek Güngör'ün bugünkü SABAH gazetesinde paylaşılan yazısı şöyle:
 



Yıl 2012'ydi. Ajanslara, KKTC Garanti Bankası'nın şube müdürü Mahmut Karımış'ın, bankanın İstanbul'daki genel müdürlüğünden aldığı 3 milyon lira ve 1.5 milyon euro ile sırra kadem bastığı haberi düşmüştü.
Bir hafta sonra da Karımış'ın yakalandığı bilgisi gelmişti.

O zaman meselenin bir dolandırıcılık hikâyesi olduğunu düşünmüştüm.

Ancak geçen gün elime CİMER'e giden bir ihbarla ilgili başlatılan soruşturmanın belgeleri geçti. Dosyayı bir açtım ki, ne göreyim! Bizim 'dolandırıcı genel müdür' diye bildiğimiz ...

Karımış o olaylardan sonra kara para aklama ve uluslararası banka dolandırıcılığından tutuklanmıştı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kısmi afla serbest kalmış. Daha sonra BDDK ve  'na konuyla ilgili yazılar yazmış. Oradan ses çıkmayınca CİMER'e başvurmuş.

İddiaları yenilir yutulur cinsten değil! KKTC Garanti Bankası ve KKTC Merkez Bankası'nın FETÖ'nün Kıbrıs ayağı olduğunu söylüyor.

Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi kendisinin ifadesini almış.
İfadesinde, 2011'de KKTC 'nda genel müdür olarak görev yaptığı dönemde tespit ettiği usülsüzlükleri anlatıyor.
 

Bankanın uluslararası muhasebe ilkelerine, bankacılık kurallarına, vergi yasalarına, terörün önlenmesine ilişkin kanunlara aykırı hareket ettiğini öne sürüyor. Müşteri bilgilerinde eksiklikler olduğunu, 5 bin kredi kartının verilmesine rağmen kişi kaydınınbulunmadığını, Türkiye'den Kıbrıs'a çalışmaya gelenlerin kayıtlarının düzgün tutulmadığını,vezneden çekilen paralardan dekont başına vergi verilmesi gerekirken bunun yapılmadığını, vergi beyannamelerinin gerçeğe aykırı düzenlendiğini, kayıt dışı para nakilleri yapıldığınısöylüyor.
Diyeceksiniz ki, "Eee niye o dönemde bunu bildirmemiş!" İddiasına göre, o dönemde bu usülsüzlükleri kayıt altına almaya kalkmış. Ondan sonra da İstanbul'da genel müdürlükle arasında sorunlar çıkmaya başlamış. Hatta genel müdür yardımcılarının kendisine baskı yaptığını belirtiyor. O arada genel müdürlüğe tekrar Kıbrıs'a dönmeyeceğini bildirdiğini, otelde kendisinin gözaltına alındığını söylüyor.
Anlattıklarının gerçeklik payı var mı yok mu bilemem. Adli makamlar bunları inceleyecektir.
Ancak şunu söyleyeyim...
O dönemde soruşturma dosyasına bakan savcı bildiğim kadarıyla FETÖ/PDY yapılanması kapsamında görevden alındı.


Şimdi Karımış'ın iddialarının bulunduğu dosya, Ankara'dan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiş durumda...

Bakalım soruşturmadan ne çıkacak?

 

YAZININ orjinaline ulaşmak için lütfen tıklayınız!

Bu haber toplam 4379 defa okunmuştur