1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Farklı ülkeleri gezerek, ürün topluyor…
Farklı ülkeleri gezerek, ürün topluyor…

Farklı ülkeleri gezerek, ürün topluyor…

Hazal Ecer Yumurtacıoğlu, eşi ile farklı ülkeleri gezerek, beğendikleri ‘etnik’ eşya ve dekorasyonları getiriyor, mağazaları Banyan’da satışa sunuyor…

A+A-

Hazal Ecer Yumurtacıoğlu, eşinin işletmesi olan Banyan mağazasında, Endonezya, Hindistan, Çin, Bali gibi farklı ülkelerden ‘etnik’ ürünler getirip, dekorasyon ve sunumunu yaparak satışa sunduklarını söylüyor.

Köşe yazarlığı da yaptığını belirten Yumurtacıoğlu, mağazada dekorasyon bölümü ile tamamen kendisinin ilgilendiğini ifade ediyor.

Kendisini bildi bileli hep tasarımla ilgilendiğini belirten Yumurtacıoğlu, aslen Kıbrıslı olsa da İngiltere ve İstanbul’da toplam 15 sene yaşadığını, bu dönemde modellik de yaptığını anlatıyor.

 

“Farklı ülkelerde yaşayıp, gezmek, yeni şeyler öğrenmek bana çok şey kattı”

Yumurtacıoğlu, “Kıbrıs’ta sanat sektörü pek de gelişmiş değil. Yurtdışında modellik yapsam da, burada sürdüremedim çünkü buna yönelik bir iş yok. Burada sanata ve ‘farklılığa’ olan ilgi aslında az, bunu da ürünlerimize olan talepten ve tepkiden de anlayabiliyorum. Alternatifi olmayan ürünler satıyoruz, bu nedenle herkesin beğendiği tipte ürünlerimiz yok aslında” diyor.

Sanata olan ilgisini ailesinde keşfettiğini dile getirerek, “Çocukluğumdan beri sanata ve spora yönlendirildim. Çünkü annem, anneannem, hep dekorasyon, tasarım yapan, seven kişiler. Abim mimar, aynı zamanda müzisyen. Bu nedenle iç dekor bana uzak değildi. Farklı ülkelerde yaşayıp, gezmek, yeni şeyler öğrenmek bana çok şey kattı” şeklinde konuşuyor.

Tasarım hobisini mesleğe dönüştürmek istese de ‘talebin’ buna elverişli olmadığını kaydediyor.

Birçok ailenin çocuklarını memur, öğretmen, bankacı gibi mesleklere ittiğini söyleyen Yumurtacıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu aslında Kıbrıslıların kodunda var, garantici bir halkız, kesin bir iş, net bir gelir istiyoruz. Aileler açısından düşündüğümde, çocuklarının daha iyi bir gelir elde etmesini, geçim kaygısında olmasını anlayabiliyorum. Ancak bence artık sanata olan bakışımızı değiştirme zamanımız geldi. İlerleyen yıllarda, ülkemizde üretime ve sanata sevginin artacağını düşünüyorum”

Bu haber toplam 7163 defa okunmuştur