1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Denizler Halkındır” dediler, ücretsiz denize girdiler
“Denizler Halkındır” dediler, ücretsiz denize girdiler

“Denizler Halkındır” dediler, ücretsiz denize girdiler

Haklarında dava açılan otel idaresi bu kez eylemcilere müdahale etmedi. Eylemciler basın açıklaması yaparak ‘Denizler Halkındır’ pankartını sahile sererek denize girdi

A+A-

Girne’de Cratos Otel Sahili önünde dün eylem yapan bazı aktivist, siyasal parti ve sivil toplum örgütü üyeleri “hukuksal haklarını kullanarak” ücret ödemeden denize girmeyi başardı

“Denizler Halkındır” dediler, dava açtılar ücretsiz denize girdiler

Didem MENTEŞ

“Denizler Halkındır” sloganıyla Girne’de Cratos Otel Sahili önünde dün eylem yapan bazı aktivist, siyasal parti ve sivil toplum örgütü üyeleri hukuksal haklarını kullanarak ücret ödemeden denize girmeyi başardı.

28 Haziran Pazar günü sahile ücret ödemeden girmek istedikleri sırada, otel güvenliği tarafından engellenen aktivistlerden Yusuf Özgü Sertel ve Nazen Şansal geçtiğimiz hafta içerisinde Girne Kaza Mahkemesi’nde Cratos Otel’e dava açmıştı. Hukuksal mücadele başlatan aktivistler dün saat 14:00’de Cratos Otel önünde toplanarak pankart açtı, sahile girerek basın açıklaması yaptı.

Baraka Kültür Merkezi, TDP, BKP, Bağımsızlık Yolu, Biyologlar Derneği, Yeşil Barış Hareketi, Hukukun Üstünlüğü Hareketi, Has-Der, TDP Gençlik Örgütü ve BKP Gençlik Merkezi’nin destek verdiği eylemde, örgütler adına basın açıklamasını aktivist Nazen Şansal yaptı. Şansal,

Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten ise yapılan eylemin sadece denizlere ücretsiz girme hakkı olmasından ayrı ülkedeki ekolojik yıkımın ne boyutlara geldiğinin göstergesi olduğunu vurguladı.
Otel güvenliği tarafından bu kez herhangi bir müdahaleyle karşılaşmayan eylemciler, ‘Denizler Halkındır’ pankartını kuma sererek denize girdi.


Şansal: “Cratos sabrımızı taşırdı”

Cratos Otel’in sahile girişi engellemesini protesto ederek Nazen Şansal, Anayasa’nın 38’inci maddesini atıfta bulunarak, Plajların Kullanımı ve Denetimi Yasası’nın 4’üncü maddesine değindi. Yasal boyut varken, yıllardır çeşitli örgütlerin ve duyarlı kişilerin sürdürdüğü beleşe deniz eylemlerinin, yasal şikayetler ve davalar sayesinde pek çok otel ve tesisin, yasalara ve Anayasa’ya uymak zorunda bırakıldığını belirten Şansal, Cratos Otel’in kendini Anayasa ve yasaların üzerinde gördüğünü iddia etti. Şansal şunları söyledi: “Arkasına devlet ve polis desteğini de alan Cratos Otel, geçen hafta Anayasal ve yasal haklarını kullanmaya çalışan kişilerin denize girişini engellemiştir. Denize girmek isteyen kişilerin çağırması üzerine olay yerine gelen polis ise Anayasa’yı veya yasayı değil, aciz bir şekilde Cratos görevlilerinin söylediklerini uygulamıştır. Polis, plajın özel mülk olduğuna dair hiç bir emare veya kanıt aramaksızın, özel mülkse yasa uygulanmaz diyerek, halk ile sermaye arasında kimin tarafında olduğunu çok net ortaya koymuştur. Suç duyurusu ve gereken yasal süreç başlatılmış olmakla birlikte, bir kaç vatandaşın bir plaja girip girememesinden daha önemli olan, ülkemizin kıyılarında kimlerin ne şekilde söz sahibi olabildiğidir. Bu olayla bir kez daha açığa çıkan, devletin ve polisinin, sermayenin ve bilhassa da Türkiye sermayesinin gücü karşısında basiretsizce boyun eğmesidir”

“Yetkilileri göreve çağırıyoruz”

Şansal, halkın haklarını savunan ve bu halkın onuruyla var olması için mücadele eden örgütler olarak sermayeye boyun eğmeyeceklerini belirtti ve ekledi: “Hele ki bu sermaye, doğayı ve ekolojik dengeyi hiçe sayarak, Sahilleri Koruma Yasası’na göre gerekli izinleri almadan sahile istediği gibi müdahale etmişse... Hele ki bu sermaye, bu halkın kurumlarına olan elektrik borcunu ödeme gereği duymuyor, basın mensuplarını engelleyebiliyor, darp edebiliyorsa... Hele ki bu sermaye, hiç bir kaydı ve yatırımı olmadan işçi çalıştırıyor, iş güvenliği konusunda gereken önlemleri almayıp iş kazalarına sebep olabiliyor ve bunu Çalışma Dairesi’ne bildirmeye bile tenezzül etmiyorsa... Hele ki bu sermaye, Devleti ve kurumlarını hiçe saydığı gibi yerli sanatçılara hiç bir kıymet vermeyip yurt dışından gelen kişilere bir gecede milyonlarca para verebiliyorsa... Cratos’un tüm bu hukuksuzluklarını, doğaya ve emeğe saygısızlıklarını ve halkın haklarını hiçe saymasını protesto ediyor, polisi ve devletin yetkili kurumlarını, Anayasayı ve yasaları uygulamaya, suç işleyen Cratos yetkilileri hakkında işlem yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sarpten: “Ekolojik yıkım söz konusu”

Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten ise yapılan eylemin sadece denizlere ücretsiz girme hakkı olmasından ayrı ülkedeki ekolojik yıkımın ne boyutlara geldiğinin göstergesi olduğunu vurguladı. Cratos Otel’in sahile çeşitli müdahalelerde bulunduğunu, denizin içine inşaatlar yapılması ve doldurulmasının tamamen yasa dışı olduğunu belirterek, sahildeki kumun ise yapay olup kansorejen madde içerdiğini savundu. Sarpten, burada halkın denize ulaşması engellenirken, ülkenin ekolojik zenginliklerinin, doğasının bu gibi sermayeye peşkeş çekilmesinin ve ekolojinin de yıkılmasının bir göstergesi olduğunu ifade etti. Sarpten, “Bu gibi tesisler halkın olmalı bu gibi tesislere insanların ulaşması engellenmeli ve ülkemizin ekolojik bir bütün olabilmesi için tüm halk olarak mücadelemizi sürdürmeliyiz” dedi.

Bu haber toplam 4169 defa okunmuştur