Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun, önceki gün polise müdahale ederek, polisin elinden aldığı öğretmen konuştu

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun, önceki gün polise müdahale ederek, polisin elinden aldığı Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Zehirok, dün bir açıklama yayınlayarak, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’na insani tavrından ötürü teşekkür etti. Ülkedeki yöneticilerin polis üzerindeki otoritesinin sorgulanması gerektiğini açıklamasında vurgulayan Zehirok, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’na sivilleşme yönünde gereken adımları atması çağrısında bulundu. Ayşe Zehirok’un açıklamasının tam metni şöyle:

“Dünkü görüntülerle ilgili çok şey yazılıp söylendi. Ancak, olayı yaşayan bir kişi olarak ben de son olarak birkaç şey söylemek isterim.  Çünkü aslında esas öne çıkarılması gereken öğretmenin bu mücadele içerisine itilmesine sebep olan  budanan öğretmen hakları ve öğretmen statüsünün düşürülmeye çalışılmasıdır.

KTOEÖS Yönetim Kurulu üyeliğim gereği yer aldığım eylemlerde 6 gün boyunca haklı olmanın verdiği kararlılıkla ve mücadele ruhuyla yürüyen ve yaratıcı eylemler planlayan genç öğretmenlerimizin bu mücadelesi tüm topluma örnek teşkil etmelidir.

“Yöneticilerimizin polis üzerindeki otoritesi sorgulanmalıdır”

“1. Öncelikle başbakana bu insani tavrından dolayı teşekkür ederim. Her ne kadar polis başbakanın ikazlarına ve çırpınışlarına rağmen şiddete devam ettiyse de, insani bir refleksle olaya müdahale etti. Bana güç kullanan polisin apoletini almak zorunda kalması ise sivil yöneticilerimizin polis üzerindeki otoritesi acısından da sorgulanmalıdır. İnsani olarak bu tavrı sergileyen başbakanın siyaseten de aynı tavrı sergileyerek sivilleşme yönünde gereken adımları atmasını beklemekteyim.

2. Bazı gazete ve yayınlarda benim üzerimden mağdur ve hatta ağlayan kadın imajı çizilmeye çalışılmıştır ki olayın bununla alakası yoktur. Tam aksine polislere bana şiddet uygulamak için değil, beni korumak için orda olmaları gerektiğini haykırırken, başbakandan da bunun uygulanması için gerekeni yapmasını istedim. Yani olayda yalvaran yakaran bir kadın değil, haklarını arayan ve bunların çiğnenmesine göz yummayan bir kadın vardır. Bunun farklı şekilde yansıtılması hem beni hem de orada olan diğer tüm arkadaşlarımı derinden yaralar. Burada odaklanılması gereken nokta başbakanın kadını polisten koruması değil, hakkını arayan öğretmenlere karşı uygulanan polis şiddetidir.

3. Ayrıca Başbakanın bu kararlı ve haklının yanında olan tavrını göç yasasının kaldırılması ile ilgili olarak da devam ettirmesini beklemekteyim. Olay sonrası ben ve arkadaşlarıma verdiği sözü tutarak salı gününe kadar başlangıç olarak hazırlık ödenekleri ile ilgili somut bir adım atmasını talep ediyorum. Ancak, bilinmelidir ki kavgamız "hazırlık ödeneği" kavgası değildir. Bu ülke insanına dayatılan ve öğretmeni ayrıştıran yasaların kaldırılmasına ve yeniden tek yasada birleşene dek mücadelemiz sürecektir.” (YD)