1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ŞİMDİ O'NU İSTİYORLAR !..
ŞİMDİ ONU İSTİYORLAR !..

ŞİMDİ O'NU İSTİYORLAR !..

YENİDÜZEN, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Kadın Sığınma Evi’nde ‘ölümden kaçan’ Kongolu E.L.M’nin tüyler ürperten hikayesini dinledi:

A+A-

YENİDÜZEN, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Kadın Sığınma Evi’nde ‘ölümden kaçan’ Kongolu E.L.M’nin tüyler ürperten hikayesini dinledi:

“Babamı gözlerimin önünde öldürdüler, şimdi beni istiyorlar”

“2012 Haziran ayında bir gece üniformalı askerler ve polisler evimizi bastı. Babamın ellerini ve ayaklarını bağlayarak işkence ettiler. ‘Sen burada demokrasi isten, burası demokratik bir ülke değildir, onun için ölüme mahkum oldun’ diyerek babamı öldürdüler.”

“Benim ve annemin de ağzını bağlayıp, bağırmamız için engellediler. Babam yerde kanlar içinde yatıyordu. Ondan sonra bizi tehdit etmeye başladılar. Ben cinayeti gördüğüm için ülkemden kaçmak zorunda kaldım. Annem ve kardeşim orada kaldı. Onlara bir süre işkence ettiler, benim yerimi öğrenmeye çalıştılar”

"Cebimde tek bir kuruş yok. Türkçe de bilmiyorum bu nedenle bir işe girip çalışamıyorum. Mahkemenin gününü gelmesini bekliyorum. Psikolojim çok bozuldu. Yardım bekliyorum”


Didem MENTEŞ

“Şiddet, sadece fiziksel değil psikolojik olarak da yapılıyor. Dünyada sadece kadına yönelik değil hala daha fikirleri uğruna şiddete maruz kalan pek çok insan var. Ben onlardan biriyim” diyor Kongolu E.L.M…
Genç yaşta ülkesi Kongo’da psikolojik şiddete maruz kalmış, ölümden kaçan bir kadın E.L.M. Gazeteci olan babası B.A.M’nun Kongo’da diktatör rejime karşı yazılar yazıp demokrasiyi savunduğu için Haziran 2012’de gözleri önünde öldürülmüş. Asker ve polislerin üniformalı olarak, babasını, evlerinin salonunda hunharca öldürdüğünü gözleriyle görmüş E.L.M...
Ve o günden sonra kaçak yollarla Kuzey Kıbrıs’a kadar ulaşmış. Aylardır annesi ve kardeşinden haber alamayan E.L.M, annesinin işkence gördüğünü bu nedenle Kıbrıs’ta kaldığını Kongolu yetkililere söylemek zorunda kaldığını anlatıyor. 
Yaşadığı psikolojik baskından dolayı korku içinde olduğunu kaydeden E.L.M, biran evvel başka bir ülkeye gitmek istediğini dile getirdi.

Ölüm korkusu gözlerinde E.L.M’nin…

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde karşılaştığımız E.L.M Kadın Sığınma Evi’nde yaşadığı trajediyi anlattı. Kimi zaman gözleri doldu kimi zaman donuk gözlerle konuştu. Annesi ve kendisinin ağzı bağlanarak, babasının ölümünü canlı canlı yaşayan E.L.M, şiddetin en ağırından korkuyor. Ölümden kaçıyor, bilinmeyene koşuyor… Diktatör bir rejime başkaldırış, bir cinayetin tanığı ve parçalanan bir ailenin ferdi olarak 24 yaşında büyük mücadeleler veriyor.

Cebinde tek kuruş, dilinde bir tek Türkçe kelime yok

Yaşadığı trajedi ardından Kuzey Kıbrıs’ta üniversitede okuyan bir arkadaşının yardımıyla adaya kaçak olarak gelir E.L.M… Bir süre üniversite eğitimine devam ederken, annesinin yerini işkence sonucu söylemek zorunda kaldığını öğrenince yeniden kaçak yollarla başka bir ülkeye gitmeye çalışır. Bir süre önce Ercan Havaalanı’ndan İngiltere’ye gitmeye çalışırken, muhaceret memurunun pasaportun sahte olduğunu fark etmesi üzerine tutuklanır. Mahkemeye taşınan meselenin ardından davaları görülünceye kadar serbest bırakılır E.L.M ancak gideceği bir yeri olmadığı için Kadın Sığınma Evi’ne alınır. Şimdi mahkemenin geleceği günü bekliyor E.L.M.
Kadın Sığınma Evi’nde gelen yardımlarla geçinmeye çalışıyor, cebinde bir tek kuruş ve dilinde bir tek Türkçe kelime olmadan…

“Gözlerimin önünde öldürdüler, şimdi beni istiyorlar”

E.L.M, şöyle anlatıyor acı hikayesini: “Babam ben doğdum doğalı gazetecilik yapıyordu. Kango’da yapılan son seçimlerde Cumhurbaşkanı’nın diktatör olduğunu, ülkeye demokrasi gelmesi için yazılar yazıyordu. O seçimlere kadar babam ne bir tehdit ne de bir şiddete maruz kalmıştı. 2012 Haziran ayında bir gece üniformalı askerler ve polisler evimizi bastı. Babamın ellerini ve ayaklarını bağlayarak işkence ettiler. ‘Sen burada demokrasi isten, burası demokratik bir ülke değildir, onun için ölüme mahkum oldun’ diyerek babamı öldürdüler. Benim ve annemin de ağzını bağlayıp, bağırmamız için engellediler. Babamı öldürdükten sonra evi terk ettiler. Babam yerde kanlar içinde yatıyordu. Annem daha sonra başka polisi aradı, onlar geldi ama bu kez annemle kavga ettiler. ‘Demokrasiyi savunmak suçtur’ dediler ve babam orada saatlerce yerde yatmaya devam etti. Ben daha sonra öğrendim ki babamın ölüm fermanını Cumhurbaşkanı vermiş bu nedenle şikayet edebilecek bir yerimiz olamadı. Ondan sonra bizi tehdit etmeye başladılar. Ben cinayeti gördüğüm için ülkemden kaçmak zorunda kaldım. Annem ve kardeşim orada kaldı. Onlara bir süre işkence ettiler, benim yerimi öğrenmeye çalıştılar. Ben bir arkadaşımın yardımıyla burada üniversiteye yazıldım. Cebimde tek kuruş olmadan yola çıktım. Arkadaşım sadece uçak paramı ödedi, başka da param yoktu”

“Psikolojim bozuldu”

Daha sonraları annesinin işkence görmeye devam ettiğini ve işkencelere dayanamayarak Kıbrıs’ta olduğunu Kongo’daki yetkililere söylemek zorunda kaldığını anlattı E.L.M. “Bunu öğrendiğim günden sonra İngiltere’ye gitmek için sahte pasaportla yurt dışına çıkmaya çalıştım ama beni fark ettiler ve tutuklandım. Annemde bunu söyledikten sonra Kongo’dan kaçtı çünkü bir daha gelirseler yerimi söylemek zorunda kalmasın istedi. Aylardır annemden ve kardeşimden haber alamıyorum. Nerede olduklarını da bilmiyorum. Ben başka bir ülkeye gitmek istiyorum. Burada olduğumu öğrendikleri günden beri rahat değilim. Beni bulup öldürmelerinden korkuyorum. Bana bir avukat tuttular, onlar beni başka bir yere göndermeye çalışacaklar. Cebimde tek bir kuruş yok. Türkçe dilini de bilmiyorum bu nedenle bir işe girip çalışamıyorum. Mahkemenin gününü gelmesini bekliyorum. İlk mahkemede bunları anlatmak istedim ama Fransızca bilen bir tercüman getirdikleri için ne kadarını doğru anlayıp anlattı hiç bilmiyorum. Psikolojik baskı var ve ne yapacağımı bilmiyorum. Psikolojim çok bozuldu. Yardım bekliyorum.”

Bu haber toplam 2371 defa okunmuştur