Cumhuriyet Meclisi toplantısında, UBP Milletvekili Hamit Bakırcı, çevre konusunda konuşma yaptı. Bakırcı, ülkede çok sorun olduğunu söyleyerek, çam kese böceğiyle mücadele konusunda hükümeti eleştirdi.

Bakırcı, ağaçlandırma çalışmalarının yavaş gittiğini, bir milyon rakamına ulaşılamadığını, eksiklikler yaşandığını belirtti.

Çam dışında harnup, zeytin, badem ağacı dikilmesi, bunların teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Bakırcı, bu politikanın devam etmesi, kalıcı bir politika oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Elektrik santralına AKSA’nın filtre takması işlemelerine değinen Bakırcı, 8 bacanın tümüne henüz filtre takılmadığını, bunun takip edilmesi gerektiğini kaydetti.

Karpaz bölgesinde ekinlerin biçilme zamanı gelmeden önce eşeklerin kapalı bir alana alınması gerektiğini söyleyen Bakırcı, çiftçilikle uğraşanlar için bu konunun önemli olduğunu ifade etti.

Bakırcı, Teknecik’e filtre takılacağının söylendiğini ancak bacalarının filtre takılmasına uygun olmadığını belirtti.

Türkiye’den KKTC’ye su getirilmesi projesine de değinen Bakırcı, suyun yönetimi konusunda aşama kaydedilmediğini, Su Dairesi Müdürü’nün atanmadığını söyledi.

DİNÇYÜREK

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek, yanıtında, “Türkiye’den KKTC’ye gelecek suyu biz yöneteceğiz. Ülkenin insan kaynağı, bilgi birikimi ile suyu yöneteceğiz. 1 Mayıs itibariyle 14 mühendis ve 6 teknisyen göreve başlayacak” dedi.

Her şeyin başının niyet ve kararlılık olduğunu belirten Dinçyürek, Bakanlıkların mazeret değil çözüm üretme yeri olduğunu söyledi.

SOYER

CTP-BG Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, “Kıbrıs’taki Son Gelişmeler” konusunda konuşma yaptı.

Soyer, güncel konuşma yapan bazı milletvekillerinin belirtikleri konuda değil, çok farklı konularda konuşma yapmalarını eleştirdi.

Soyer, Rum lider Anastasiadis’in Rusya’da bazı anlaşmalar imzaladığını, aynı zamanda Mısır ile de bazı anlaşmalar yapıldığını söyleyerek, bunların çok yönlü olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türk akımı isimli bir projeyi gündeme getirdiğini anlatan Soyer, bu ve benzeri projelerin yeni kanallar açma imkanı verdiğini, büyük önemi olduğunu ifade etti.

Kıbrıs ve Türkiye’nin istikrara ihtiyacı olduğunu söyleyen Soyer, “Yeni siyasal gelişmeler, bizim önemli aktör olacağımızı gösteriyor. Bu da Kıbrıs sorununun çözülmesinin gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Bizim Kıbrıs sorununda atak olmamız gerekiyor. Şu anda bu inisiyatif yok” dedi.

Soyer, yaşanan gelişmelerin soğuk savaş mantığı ile değerlendirilemeyeceğini kaydetti.

İstanbul’da bir yarışmada “Kıbrıs Cumhuriyeti” bayrağı ile Türk bayrağının yan yana çekildiğini söyleyen Soyer, “Bu Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına uygundur. Bayrak insanın içindedir, bayrak ile siyaset yapılamaz” dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Demirören’in Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu ziyaret etmesini de eleştiren Soyer, futboldaki sorunları çözecek yerin Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu olduğunu kaydetti. Soyer, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’nın neden Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu ziyaret etmediğini sordu.

Soyer, hayatın gerçeği ile siyasi söylemelerin birbirini tutmadığı durumlarda ilerlemenin sağlanamayacağını ifade etti.

SUCUOĞLU

Cumhuriyet Meclisi’nde UBP milletvekili Faiz Sucuoğlu, ekonomik gelişmelerle ilgili güncel konuşma yaparak, vatandaşlıktan atılan bir kişinin yeniden vatandaşlığa alınmasıyla ilgili kararın gerekçeleriyle ilgili bilgi istedi.

Kıb-Tek’in Borç Komitesi Kararı ve Bakanlar Kurulu kararı olmaksızın borçlandığını savunan Sucuoğlu, konuyla ilgili Başsavcılığın raporunu okudu. Raporda yer alan Kıb-Tek Yönetim Kurulu’nun Borç Komitesi’ne daha önce 6 kez başvurarak borçlandığı bilgisini paylaşan Sucuoğlu, bu konunun yasalar çerçevesinde ele alınmasını ve kurumun Sayıştay’ın denetimine açılması için gereğinin yapılmasını istedi.

Hükümeti eleştirecek çok konu olduğunu ileri sürerek bu nedenle güncel konuşmasında her konuya değindiğini ifade eden Sucuoğlu, Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı’nın Vakıflar Yönetim Kurulu Başkanlığına atandığını ancak Eğitim Vakfı’nın Vakıflara borcu olması nedeniyle söz konusu kişinin vakıf yönetimine girmesinin yasal olmadığını savundu.

Konuşmasında Demirhan köyünün sorunlarına da değinen Sucuoğlu, köyün ortasından yol geçmesi nedeniyle köyün ikiye bölündüğünü ifade ederek, altgeçit veya çember yapılarak bu konuda gereğinin yapılmasını istedi.

ULUÇAY

İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay Sucuoğlu’na cevap vermek üzere kürsüye çıkarak, söz konusu ailenin 2001 yılında siyasi nedenlerle yurttaşlıktan çıkarıldığını ancak daha sonra 2004 yılında ihraç kararlarının kaldırılarak adaya geri döndüklerini ifade etti.

Bu kişilerin 2004 yılından beri adada yaşadığını dile getiren ve siyasi görüşe göre muamelenin yanlış olduğunu hatırlatan Uluçay, bu bağlamda vatandaşlık işlemlerinin gerçekleştirildiğini dile getirdi.

TÖRE

Genel Kurul’da daha sonra UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre, Hocalı Katliamı ve Dünyanın Tutumu başlıklı konuşma yaptı.
Töre’nin konuşmasını faaliyetlerini Azerbaycan’da sürdüren Soykırım Hakikatlerinin Tanıtılması İçtimai Birliği yetkilileri de izledi.

ÇAVUŞOĞLU

Ardından UBP İskele Milletvekili Nazım Çavuşoğlu hükümet icraatlarıyla ilgili konuşma yaptı.
Konuşmasında hükümet icraatlarını eleştiren Çavuşoğlu, çam kese böcekleriyle mücadeleden bahsedilirken, ağaçların yüzde kaçının korunduğu bilgisinin verilmediğini belirtti.
Su yasasıyla ilgili bilgi isteyen Çavuşoğlu, hükümet temsilcilerinin meclis oturumlarına katılmamasını eleştirdi.
Çavuşoğlu hükümetin partizanca istihdamlar yaptığını da savundu.
Üreticinin zor durumda olduğunu da ifade ede Çavuşoğlu, üreticiye mazot desteği ile Doğrudan Gelir Desteği’nin hala ödenmediğini belirtti.
Çavuşoğlu, Elektrik Kurumu’na akıllı sayaçların takılması nedeniyle birçok personelin boşa çıkacağını kaydetti.
Çavuşoğlu sokak köpeklerinin insanları rahatsız ettiğini savunarak kimsenin bu konuya değinmeğini söyledi.

KAŞİF

UBP Gazimağusa Milletvekili Ahmet Kaşif sağlık ile ilgili güncel konuşmasında Geçitkale’deki temel sağlık hizmetlerinde ciddi sıkıntılar olduğunu savundu.

Kaşif bölgedeki sağlık ocaklarında personel yetersizliği olduğunu anlattı.

Kaşif, hastane ziyaretleri yaptığını ve bu ziyaretlerde çalışanların ciddi sıkıntıları olduğunu gördüğünü belirtti.

Onkoloji Hastanesi’nin bir an önce tamamlanması temennisine bulunan Kaşif, binayı yapmak kadar, teknik olarak donatmak ve iyi hizmet verecek sağlık personeli sağlamanın da önemli olduğunu kaydetti.

Ülkede yeni bir kalp hastanesine de ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Kaşif, bu konuda gereğinin yapılmasını istedi.

Kâşif, özel sağlık kuruluşlarının ciddi ekonomik yatırım yaptığını dile getirerek, sağlıkta devlet-özel işbirliği sağlanmasının ülke insanına fayda sağlayacağına hem de milli servetin daha iyi kullanılması açısından yararlı olduğuna inandığını da sözlerine ekledi.

Burhan Nalbantoğlu’ndaki “tek çocuk onkoloğunun” istifa ettiğini söyleyen Kaşif, bu doktorun geri getirilmesini istedi.

Dr. Burhan Nalbantoğlu Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin miyadını doldurduğunu da söyleyen Kaşif, tüm ada insanının rahatça ulaşabileceği bir yerde yeni bir hastane yapılmasını önerdi.

GÜLLE

Kaşif’e cevap vermek üzere kürsüye çıkan Gülle, Çağlar’ın tek çocuk onkoloğu olmadığını hatırlattı.

Hastanede bir disiplin sağlamak zorunda olduklarını ifade eden Gülle, Çağdaş uluslararası kanser kayıtçılığı olmaması halinde bu konuda net kararlar alınmasının imkansız olduğunu ifade ederek, kanser kayıtçılığı konusunda çalışma başlattıklarını ve eğitimciler ülkeye gelerek bu konuda eğitim verildiğini anlattı.

Onkolog sayısının Türkiye’de de az sayıda olduğuna dikkati çeken Bakan Gülle, bu sorunun giderilmesi için de bir takım girişimler yaptıklarını kaydetti.

Yerinde sağlık sistemine büyük önem verdiklerini ifade ederek bu konudaki çalışmalarını anlatan Bakan, Belediyelerle işbirliği yaparak her eve giderek oradaki kişilerin sağlık bakımlarının yapıldığını açıkladı.

Bakan Gülle, tüm belediyelere çağrı yaparak bu konuda tüm belediyelerle işbirliğini geliştirmek istediklerini belirtti.

Yenierenköy’de bir sağlık merkezi kurulması için ihaleye çıktıklarını ancak müteahhitlerle yaşanan sorunlar yüzünden sürecin uzadığını belirten Gülle, 112 ağı ile ilgili çalışmaları sonucunda Tatlısu’ya ve gereken diğer bölgelere 112 acil merkezi kurduklarını kaydetti.

Sağlıkta personelin önemine değinen Gülle, sağlık personelini artırmak için gerekli çalışmaları yaptıklarını kaydetti.

Gülle bu yıl 10 yeni ambülans alınacağını belirten.

Organ Nakli konusunda tüzüklerin hazır olduğunu söyleyen Gülle, Savcılıktan izin alır almaz konuyu genel kurul gündemine getireceklerini söyledi.

Organ nakliyle ilgili Hacettepe Tıp fakültesiyle çalışacaklarını söyleyen Gülle, en erken zamanda bu konuda hizmetlere başlanacağını söyledi.

Gülle hastanenin yeniden yapılandırılmasının şart olduğunu ve bu konuda bir takım araştırmalar yapıldığını dile getirerek, kalp hastalıkları konusunda hastanede ciddi çalışmalar gerçekleştirildiğini ifade etti.

Koroner, anjiyo, kardiyovasküler cerrahi alanında hastane doktorlarının çok iyi çalışmalar yürüttüğünü anlatan Gülle, genel sağlık sigortasıyla ilgili de önemli çalışmaları bulunduğunu kaydetti.

SANER

UBP Gazimağusa Milletvekili Hamza Ersan Saner de, “KKTC’de bina yapım yönetimi denetimi” konusundaki konuşmasında bu konuda çok ciddi sıkıntılar yaşandığını ve toplumda da bu sıkıntıların net bir şekilde görüldüğünü söyledi.

Saner, inşaatlarda ölümle sonuçlanan iş kazaları yaşandığını belirterek, bu konuda neler yapılabileceğini tespit için bu konuyu irdelediğini kaydetti.

Saner, yapı denetimi konusunda yetki karmaşası yaşandığını da söyledi.

Belediyelerin kontrol hizmetleri olmadığı için şehirciliğin denetimler yapması gerektiğini bunun da işleri uzamasına neden olduğunu ifade eden Saner, bunun yıllardır yapılan bir uygulama olduğunun bilincinde olduğunu, amacının hükümeti suçlamak olmadığını kaydetti.

Müteahhitlerin ülkede kaliteye ulaşma konusunda kendi kendilerini denetlemesi için ilgili bakanlıklar bünyesine gerekli birimlerin kurulması gerektiğini söyleyen Saner, bina yapım ve denetimiyle ilgili yapıların oluşturulmasını istedi.

Saner, hastane, okul gibi kurumların depreme dayanıklılığıyla ilgili gerekli kontrollerin yapılmasını da istedi.

ULUÇAY

Bakan Teberrüken Uluçay, Saner’e cevap vermek üzere kürsüye çıkarak, yapı denetimi konusunda ilgili dairelerin gerekli çalışmalara başladığını ve Bakanlar Kurulu’nda bu konuyla ilgili genelge yayınlandığını söyledi.

Uluçay, gerek belediyelerin gerek kaymakamlıkların yapım denetimi konusuna dahil olması ve ilgili yasal mevzuatın gözden geçirilmesi için gereken yasal değişikliklerin yapılmasının da gündeme geleceğini ifade etti.

Bakanlar Kurulu’nun aldığı bir kararla İçişleri Bakanlığı’nın bir dizi çalışması olacağını ifade eden Bakan, bu çalışmaların tamamlanmasıyla yapı denetiminin daha disiplinli bir şekilde yapılacağını belirtti. Yapı denetimi düzenlemelerinini sonuçlandırılması halinde inşaatın proje aşamasından anahtar teslime kadar takip edilmesinin sağlanacağını ifade eden Bakan, bu projenin uygulanmaya başlaması ile de gerek inşaat kazalarının gerekse de inşaatlarda yaşanan sıkıntıların azalacağını söyledi.

Belediyelerden de gerekli desteği alacaklarını kaydeden Bakan Uluçay, ihtiyaç hissedilen teknik noktaların da belediyeler yasasına taşımayı düşündüklerini ve başlatılan çalışmanın birkaç hafta içerisinde tamamlanacağını açıkladı. Bakan Uluçay, yeni sistemle, kaymakamlıkların bünyesinde mühendis ve mimarların olacağını, kapasitesi olmayan belediyelerin kapasitesi olan belediyelerden yardım alacağını belirterek, yapı denetimini hayata geçirmek için gerektirecek başka sıkıntıları da aşmak için Belediyeler ve kaymakamlıkları yasal mevzuata ulaştıracaklarını belirtti.

Gerek müteahhitler birliği, gerekse mimar mühendis odalarıyla sık sık görüşmeler yapıldığını anlatan Uluçay, yapı denetiminin olmazsa olmazlardan olduğuyla ilgili konsensüs bulunduğunu kaydetti.

(tak)