
Yeşilırmak raporu Mecliste oylandı: Yargıya müdahale
UBP - YDP - DP Hükümeti, polis ve Başsavcılığın dosyasına rağmen, UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak'ın, "vekilliği sona erdikten sonra" yargılanmasına karar verdi.
Meclis Genel Kurulu, UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmasına ret verilen komite raporunu, CTP’nin itirazı üzerine gündemine alarak görüştü; yapılan oylama sonucunda oyçokluğuyla; “Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmaması ve milletvekilliği sıfatı sona erdikten sonra yargılanmasına” karar verdi.
Oylamada; UBP – YDP – DP Hükümeti’ne mensup vekillerin tümü 'kabul' yönünde oy verirken, CTP Milletvekilleri ile bağımsız vekiller 'ret' oyu kullandı.
27 kabul ve 20 ret oyu verilen oylamaya 3 kişi ise katılmadı.
Raporun görüşüldüğü genel kurul toplantısına, ‘dokunulmazlık’ komitesinin CTP’li üyeleri Ürün Solyalı ile Ongun Talat’ın “yargıya müdahale ettiniz” yönündeki söylemleri ile yine komitenin UBP’li başkanı ve UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu’nun “Dokunulmazlığı kaldırılırsa hapiste yargılanacak, Meclis çalışmaları aksayacak” açıklaması damga vurdu.
Raporun görüşüldüğü toplantıda öne çıkan bir diğer söylem ise, ‘gizlilik’ kararına rağmen UBP Meclis Grubu’nun, komite çalışmaları devam ettiği sırada, Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının “kaldırılmaması” yönünde karar aldığının tutanaklara bir kez daha yansıması oldu.
UBP Genel Sekreteri ve komitenin başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, bu konuda eleştirilerde bulunan CTP Milletvekili Ürün Solyalı’ya, “Yani siz hiç mi grupta bu konuyu tartışmadınız?” sorusunu sordu.
Hasipoğlu bu sorusuyla, ‘gizlilik’ kararına rağmen konuyu UBP Meclis Grubu’nda görüştüklerini teyit etmiş oldu.
Buna yanıt olarak Ürün Solyalı ise, “Bu konu hakkında CTP grubu bir cümle konuştuysa ben istifa ederim” dedi.
‘Dokunulmazlık’ komitesinin CTP’li üyesi Ongun Talat’tan UBP’ye:
"Yargıya müdahale ettiniz"
Genel Kurul'da kürsüye çıkan CTP Milletvekili ve 'dokunulmazlık' komitesinin CTP'li üyesi Ongun Talat, UBP’li üyelerin hazırladığı raporun sadece siyasi bir karar olmadığını, aynı zamanda “yargıya müdahale” anlamı taşıdığını söyledi.
Talat, komite çalışmalarının başında oybirliğiyle alınan gizlilik kararının sadece CTP’li üyeleri bağladığını, UBP’li üyelerin bu karara uymadığını ifade etti. “Bu gizlilik kararı sadece bizim içinmiş” diyen Talat, UBP’li vekillerin daha komite çalışmaları sürerken dışarıya bilgi verdiğini, geçen hafta da UBP’li vekil Oğuzhan Hasipoğlu’nun grup kararıyla oy kullandıklarını itiraf ettiğini hatırlattı.
“Kendinizi mahkemenin yerine koydunuz, polise işini öğretmeye çalıştınız”
Komitenin, görev sınırlarını aşan bir rapor hazırladığını vurgulayan Talat, “İçtüzük gereği komitenin sadece iki şeye bakması gerekirdi: isnadın ciddiyeti ve siyasi saik olup olmadığı. Ama arkadaşlar kendilerini mahkeme yerine koydu” dedi. Raporda yer alan ifadelerin, dosyayı yargılamaya başladıkları izlenimini verdiğini belirten Talat, polisin nasıl soruşturma yapması gerektiğine dair yorumlar yapılmasının da açık bir yetki aşımı olduğunu kaydetti.
“Kanıtları değerlendirmek mahkemenin işidir”
Raporda, “yeterli nedensellik bağı kurulamamıştır”, “sahte belgeye dair kanıt yoktur” gibi ifadelerin yer aldığını anımsatan Talat, “Kanıtları değerlendirmek mahkemenin işidir. Sizin göreviniz isnadın ciddiyetine bakmaktır. Siz mahkeme değilsiniz” dedi.
Talat, şöyle devam etti:
“Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Ortada bir dosya var, 20’ye yakın şahadet var, yedi ay üzerinde polis tarafından çalışılmış bir dosya var. Ortada derslere girmeden alınmış bir diploma var ve gerçekten tedavüle sürüldüğü de olgulardan belli. Ama siz diyorsunuz ki: "İspat edilemez, kanıt yok." Çünkü siz mahkemesiniz! Oysa sizin göreviniz, dayanaklar gerçek mi ona bakmaktır. İspat edilebilir mi değil! Çünkü dokunulmazlık müessesesinin anlamı, o vekili siyasetten mahrum bırakacak şekilde adımlar atılmasını engellemektir. Mahkemede ispat edilip edilememesi ile isnadın ciddiyeti arasında bir bağ yoktur.”
YÖDAK’ın devre dışı bırakıldığını ileri süren raporun, diğer yargı süreçlerini de töhmet altında bıraktığını söyleyen Talat, “Başsavcılığın talebi siyasi gerekçelere dayanıyor” gibi değerlendirmelerin, yargıya müdahale anlamına geldiğini savundu. Talat, “Benzer davalarda yürüyen soruşturmaları da bu şekilde gölgelemiş oldunuz. Bunu nasıl açıklayacaksınız?” diye sordu.
“Yeşilırmak, aklanma hakkını kullanmalı”
CTP olarak sürece ilişkin yaklaşımlarının net olduğunu ifade eden Talat, Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmasını ve yargı sürecinde aklanma hakkını kullanmasını savunduklarını belirtti. “Bu hem Meclis’in hem de Emrah Bey’in yararına olacaktır” dedi.
CTP Milletvekili ve 'dokunulmazlık' komitesi üyesi Ürün Solyalı:
"Karar komitede değil, UBP Meclis grubunda alındı"
Genel Kurul’da konuşan CTP Milletvekili ve söz konusu 'dokunulmazlık' komitesi üyesi Ürün Solyalı, UBP Grubu’nun yargının görev alanına müdahale ettiğini söyledi, “Siz yargıya siyasi bir duvar ördünüz” dedi.
Solyalı, UBP’nin hem Genel Sekreteri hem de komite başkanı olan Oğuzhan Hasipoğlu’nun “grup kararı aldık ve bu doğrultuda hareket ettik” yönündeki ifadesini açık bir “itiraf” olarak değerlendirdi. “Gizlilik kararına rağmen bu kararın alınmış olması, komite süreci devam ederken yönlendirme yapılması, doğrudan müdahaledir” diyen Solyalı, “UBP olarak siyasi bir kalkan oluşturduklarını bizzat kendileri itiraf etti” ifadelerini kullandı.
Solyalı, “UBP oturdu ve dokunulmazlığın kaldırılmayacağı yönünde bir karar üretti; içeriğe baktıysa gizlilik kararını ihlal ederek, bakmadıysa komitenin emeğini, değerlendirmeleri farklı rapor çıkacaksa mahkemenin yargılama hakkını, vekilin yargılanma hakkını elinden aldı” dedi.
"Karar komitede değil, UBP Meclis grubunda alındı"
Solyalı, kararın komite değil, UBP Meclis grubu tarafından alındığına işaret ederek, “Tümünüzün fotoğrafları, aslında o billboardlara basılmalıydı” dedi.
Hasipoğlu'ndan itiraf gibi soru: “Yani siz hiç mi grupta bu konuyu tartışmadınız?”
Bunun üzerine araya giren UBP Genel Sekreteri ve söz konusu komitenin başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, itiraf gibi bir açıklama yaptı: “Yani siz hiç mi grupta bu konuyu tartışmadınız?”
Bunun üzerine Solyalı, “Bu konu hakkında CTP grubu bir cümle konuştuysa ben istifa ederim” dedi.
Solyalı, “Siyasi ahlak siyaseti doğru zeminde yapmak diye bir şey var. Bu kadar sene öğrenemediniz. Öğreneceksiniz. O kararın altında sadece 3 kişinin imzası yoktur, UBP grubunun imzası vardır” ifadelerini kullandı.
“Mesele tartışmasız bir gerçekle başladı” diyen Solyalı, “Ders almaksızın, derslere sınavlara girmeksizin, 8 akademik yıl geriye gitmek suretiyle 46 ders almışçasına 1 günde mezun edilmiş şekliyle ve gelişi güzel girilen notlar sayesinde bölüm birinciliği nişanıyla onurlandırılan bir kişinin diplomasını teslim alıp başka bir okula başvurusudur” ifadelerini kullandı.
"Yetkinizi aştınız ve yargının alanına müdahale ettiniz”
Komitenin görevini aşarak ceza mahkemesi yerine geçtiğini söyleyen Solyalı, “UBP’li üyeler, nedensellik bağı arayarak, değerlendirme yetkisini aştılar. Bu Meclis’in değil, ceza mahkemesinin görevidir. Yetkinizi aştınız ve yargının alanına müdahale ettiniz” dedi.
Komiteye sunulan savunmaların da yasama komitesinin değerlendirme alanı dışında olduğunu belirten Solyalı, “Komiteye ‘diploma almadım’ denmedi, ‘ihmalim var, kandırıldım’ dendi. Bunlar savunmadır ve yeri mahkemedir. Meclis ya da komite bu savunmaları yargılayamaz” ifadelerini kullandı.
"Polis ve savcılığın cevap hakkı doğdu"
UBP’li üyelerin soruşturma dosyasını hazırlayan polis ve savcılığa yönelik tarafsızlık şüphesi yaratan açıklamalarını da eleştiren Solyalı, “Bu, ülkenin kurumlarına ağır bir ithamdır. Bu kurumların cevap hakkı doğmuştur” dedi.
“Vicdanlarda bir mahkûmiyet var” diyen Solyalı, topun artık Emrah Yeşilırmak’ta olduğunu belirtti: “Dokunulmazlığının kaldırılmasını talep ederek, iddia ettiği savunmayı ceza mahkemesinde yapmalı. Belki hem grubunu hem de kendisini kurtarır.”
Arıklı, Özker Özgür ile Emrah Yeşilırmak’ı bir tuttu, tansiyon yükseldi
Kürsüye çıkan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, ilk kez mecliste bir dokunulmazlık reddedilmiş gibi bir izlenim yaratıldığı eleştirisinde bulunarak, dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin bugüne kadar 19 kez oylama yapıldığını ve 4’ünün kabul edildiğini söyledi.
Arıklı, savcılıktan her gelen ithamnamenin doğru olmadığını söyledi.
Bu isimler arasında CTP’nin efsanevi başkanlarından Özker Özgür’ün de bulunduğunu söyledi, genel kurul gerildi.
CTP Milletvekili Devrim Barçın, “Özker Özgür’ün dokunulmazlığının kaldırılması yönündeki talebin gerekçesi neydi? İçeriği neydi? Sahte diploma mıydı? İfade özgürlüğünün kısıtlanmasıydı! Özker Özgür ile bir mi bu durum? Aklımızla dalga geçmeyin” dedi.
Daha sonra toplantıda bir süre tansiyon yükseldi.
Konuşmasına devam eden Arıklı, geçmişte dokunulmazlığı oylanan UBP Milletvekili Aytaç Çaluda’nın itibar suikastine uğradığını savundu, Çaluda’nın dokunulmazlık süreciyle ilgili bilgi verdi.
Yeşilırmak’ın diploma alması konusunda zaman aşımı olmadığından ilgili davanın milletvekilliği sona erdiği zaman görülebileceğini belirten Arıklı, insanların itibarını zedelemenin bu kadar kolay olmaması gerektiğini söyledi.
CTP Milletvekili Sami Özuslu:
“19 kişinin 11’i, 1000 kişi istihdam eden Eroğlu Hükümeti’nin kabinesiydi”
CTP Milletvekili Sami Özuslu, dokunulmazlığı kalksın talebinde bulunulan 19 kişinin 11’inin, dönemin UBP’li hükümetinden olduğunu ve birlikte oylandığını hatırlatarak, diğer oylamaların sebepleri ve sonuçlarıyla ilgili de bilgi verdi.
Özuslu, “Evet, 19 isim hakkında dokunulmazlığın kaldırılması talebi geldi ama bunların 11’i, dönemin Eroğlu Hükümeti’nin kabinesiydi. Talep, tamamı için gelmişti. Neden dokunulmazlıklarının kaldırılması istenmişti biliyor musunuz? 2003 seçimlerine gidilirken, 1000 küsur insanın istihdam edilmesiyle ilgili kararları yüzünden” şeklinde konuştu.
Özker Özgür’ün dokunulmazlığının kaldırılması isteminin, meşhur “Babalar” yazısı nedeniyle olduğunu anımsatan Özuslu, “Daha sonra dava da açıldı. Özker Hoca 100 milyonlarca lira tazminat ödemeye mahkum edildi” dedi.
Kamu vicdanı diye bir şey olduğunu ve “istediğiniz kadar yasaları eğip bükün, ayrıcalıklıdır" algısının değişmeyeceğini savunan Özuslu, Yeşilırmak’ın "benim korkacak bir şeyim yok" dediğini hatırlatarak “Bırakın yargılansın” dedi. Özuslu, Yeşilırmak'a da “Çık ve partinle kamuoyunu rahatlat" çağrısı yaptı.
CTP Genel Sekreteri Erkut Şahali:
“Tüm milletvekillerinin kendisini ak ve pak tutmak zorunda olduğuna inananlardanım”
CTP Milletvekili Erkut Şahali, konu yükseköğrenimin tamamına gölge düşüren bir konu olması nedeniyle çok geniş bir kitlenin zan altında kaldığını söyledi.
Siyasetin itibar erozyonuna son verilmesini isteyen Şahali, "demir tavında dövülür" diyerek Yeşilırmak’ın milletvekilliğinden sonra yargılanmasının bir anlam ifade etmeyeceğini, konunun bugün çözülmesi gerektiğini söyledi.
Söz konusu üniversiteyle alakalı yaşananlarda bir dizi hükümete yakın kişinin yargılandığını hatırlatan Şahali, Yeşilırmak’ın yargılanmayarak hem şüpheleri üzerine çektiğini, hem de yargılanıp aklanma hakkından vazgeçtiğini dile getirdi.
Şahali, yükseköğrenim alanında kaybedilen itibarın ekonomik olarak hızlı bir kan kaybına sebep olduğunu belirterek, “Ben tüm milletvekillerinin kendisini ak ve pak tutmak zorunda olduğuna inananlardanım. Ülkenin yargısına güvenmesi gerekenlerin kendini göstereceği yer burasıdır” dedi.
Konunun şu anda herkese zarar verir noktaya geldiğini belirten Şahali, konunun siyasete doğrudan etki etmiş bir konuma geldiğini hatırlattı.
Hasipoğlu, ‘ret’ gerekçelerini şöyle açıkladı:
“Dokunulmazlığı kaldırılırsa hapiste yargılanacak, Meclis çalışmaları aksayacak”
Genel Kurulda konuşan UBP Genel Sekreteri ve 'dokunulmazlık' komitesinin başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, neden "ret" verdiklerine ilişkin itiraf gibi bir açıklama yaptı: “Dokunulmazlığı kaldırılırsa hapiste yargılanacak, Meclis çalışmaları aksayacak.”
Raporun görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu’nda kürsüye çıkan Oğuzhan Hasipoğlu, “Dokunulmazlığı kaldırıldığı zaman, isnat Ağır Ceza Mahkemesi’ndedir. Ağır cezada yargılama başladığı anda, o kişi hapistedir. Mutlak surette meclis çalışmaları aksayacaktır” dedi.
Hasipoğlu, “Bizim söylediğimiz ertelenmesidir. Biz savcılığın görüşüne ve yargılamaya saygı duyuyoruz. Onların yetki alanına girme düşüncemiz olmadı. Başkaları gibi YÖDAK incelemesini yapsın diyoruz” ifadelerini kullandı.
Hasipoğlu “Emrah arkadaşımız linç edildi ama kimse dosyaları incelemedi. Günün sonunda böyle bir eylem var mı, yok mu noktasında Emrah arkadaşımızın hangi eylemi onu ağır cezada yargılanmasına sebep olacak bir eylemi var?” diye sordu.
Oylama: 27 kabul ve 20 ret
Konuşmaların ardından oylamaya geçildi. Meclis Genel Kurulu, UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın "dokunulmazlığının kaldırılmaması ve milletvekilliği sıfatı sona erdikten sonra yargılanmasına" oy çokluğuyla onay verdi.
Oylamada; UBP – YDP – DP Hükümeti’ne mensup vekillerin tümü 'kabul' yönünde oy verirken, CTP Milletvekilleri ile bağımsız vekiller 'ret' oyu kullandı.
27 kabul ve 20 ret oyu verilen oylamaya 3 kişi ise katılmadı.
Başsavcılık, UBP'li vekil Emrah Yeşilırmak'ın dokunulmazlığının kaldırılması ve yargılanması talebiyle Meclise bir dosya göndermiş, bunun üzerine özel bir komite oluşturulmuştu.
5 üyeli komitenin 3'ü UBP, 2'si ise CTP'li vekillerden oluşuyordu.
45 günlük sürede çalışmalarını tamamlayan komite, UBP'li vekillerin oylarıyla, oy çokluğuyla, "Yeşilırmak'ın dokunulmazlığı kaldırılmasın" yönünde karar üretmişti.
Bunun üzerine CTP, söz konusu rapora itiraz etmişti.
