1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Yarını bugünden kurarken; insanı aramak!
Yarını bugünden kurarken; insanı aramak!

Yarını bugünden kurarken; insanı aramak!

Dün Ankara'da Eşitlik ve Demokrasi Partisi ile Yeşiller Partisinin birleşme kongresine katıldım. Eşitlik ve Demokrasi Partisi Türkiye'de yeni bir sol düşüncenin önemli ana odaklarından biri. Hatta yeganesi. Türkiye'de özgürlükçü sosyalizmin politik merkez

A+A-

 

 

Dün Ankara'da Eşitlik ve Demokrasi Partisi ile Yeşiller Partisinin birleşme kongresine katıldım. Eşitlik ve Demokrasi Partisi Türkiye'de yeni bir sol düşüncenin önemli ana odaklarından biri. Hatta yeganesi. Türkiye'de özgürlükçü sosyalizmin politik merkezi. Yeşiller partisi ise aslında sağ hatta milliyetçiliğe kayan çevre hareketlerinin aksine demokrasi ve sol çizgide durmayı başarmış dünyadaki ender örneklerden biri.

Bir süredir başlayan Sol ve Yeşiller arasındaki birleşme süreci oldukça önemli.

Önemini, dün CTP adına katıldığım ve konuşma yaptığım birleşme kongresinde de gördüm.

Yaptığım konuşmada da vurguladığım üzere, dünyada sol düşünce "kendini aşma" sürecini yaşıyor. Ünlü düşünür Adorno'nun da güzel ifade ettiği gibi aslında "ne eskinin bittiği ne de yeninin başladığı" bir dönemden geçiyoruz. Kendini aşma demek değişmek ve yenilenmeden daha derin bir dönüşüme tekabül ediyor bence.   

Gerek örgütlenme gerek siyaset yapma, üretme tarzı ve içeriğinde dün ile bugün arasında ciddi kopuşlar yaşanıyor sol partilerde. Eskiyi sürdürmek isteyenler eski örgütlenme ve siyasi düşünce yapılarını yeniden üretmeye çalışanlar hayata dair kucaklayıcı ve sorun çözücü olamıyorlar. Çünkü 90 öncesi düşünce pratikleri ve eylemler belli bir düşünce yapısından hareketle şekilleniyor ve bu yapıya aykırı davranışlar sol adına sorgulanır hatta dışlanır olabiliyordu.

İdeolojik yapıyı yok sayarak ve geçmişle hesaplaşmayı "diyalektik bir süreç" olarak görmeyenler ise sol adına görüş üretme ve pratik yapma adına giderek eski soldan kurtulmak için sağın eksenine girebiliyorlar.  

Sol sağ bitti, ideolojilerin sonu geldi diyenlerle zaten sorunumuz yok. Bu söylemin yeni sağ bir siyaset olduğu açıktır. Tartışmamız farklı bir bağlamda...

Ekoloji, kadın hareketi, anti-militer hareketler, cinsiyet eşitliği hareketlerinin ezilen topluluklar olarak, işçi sınıfı hareketi siyasetine, siyasi özne, eşit partner olarak eklemlenmesi ve siyaset anlayışını güncellemesi oldukça önemli. 

Bu anlamda EDP Yeşiller buluşmasının dünyada sol siyasetin daraldığı bir dönemde ilginç ve dikkate değer bir deneyim olacağı aşikardır. 

Türkiye'nin bugün ihtiyacı olan özgürlükçü ve yeşil bir sol hareketin kararlılıkla inşa edileceğini kongredeki heyecandan hissetmek mümkündü.

Sol'un yeşillenmesinin hem davranış hem üslup hem de siyasi dile çok güzel bir renk kattığına şahit oldum. Daha samimi daha gerçekçi ve daha insani bir dil. Divan başkanının sözlerine “sizi seviyorum” diye başlaması bile başlı başına yeter aslında... İnsani olmakla birlikte şaşırtıcı bir ifade oldu bu benim için. Yabancılaşmanın ve insan ilişkilerinin erozyona uğradığı bir dönemde insanı keşfetmek adına yola çıkmaya değer bir serüvene girdi Türkiyeli sosyalist dostlarımız. Kardeş partileri olarak aralarında bulunmaktan duyduğumuz karşılıklı memnuniyet, değil sadece yarını bugünden kurma adına, sıradan insanlar olarak yan yana gelme bağlamında bile bize heyecan kattı, yetti. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 968 defa okunmuştur