1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Toplum olarak planlı yaşamaya alışık değiliz”
“Toplum olarak planlı yaşamaya alışık değiliz”

“Toplum olarak planlı yaşamaya alışık değiliz”

Kıbrıs’ın kuzeyinde 1989’da çıkan İmar Yasası’na bağlı 2 tane İmar Planı ve bir sürü emirname olduğuna işaret  İçişleri Bakanı Baybars, toplum olarak planlı yaşama ve şehir planlamasına çok da alışkın olmadığımızı savundu…

A+A-

Kıbrıs’ın kuzeyinde 1989’da çıkan İmar Yasası’na bağlı 2 tane İmar Planı ve bir sürü emirname olduğuna işaret  İçişleri Bakanı Baybars, toplum olarak planlı yaşama ve şehir planlamasına çok da alışkın olmadığımızı savundu…

Bugüne kadar emirnamelerle yönetildiğimizden dolayı, Girne’nin şimdiki haline geldiğinin savunan Baybars, “planlamanın önemini halka anlatmalıyız” dedi ve 18 aylık bakanlık döneminde 6 tane İmar Planı’na başladıklarını söyledi.

 

Serkan Soyalan | KANAL SİM


Kıbrıs’ın kuzeyinde 1989’da çıkan İmar Yasası’na bağlı 2 tane İmar Planı ve bir sürü emirname olduğuna işaret İçişleri Bakanı Baybars, toplum olarak planlı yaşama ve şehir planlamasına çok da alışkın olmadığımızı savundu.

Kanal Sim’de yayınlanan Radyo Gazetesi programına konuk olarak sorularımızı yanıtlayan Baybars, bugüne kadar emirnamelerle yönetildiğimizden dolayı, Girne’nin şimdiki haline geldiğinin savundu, “planlamanın önemini halka anlatmalıyız” dedi.

ELSEN’in grevlerini değerlendiren Baybars, KIB-TEK’e erken zamanda yatırım yapılmasının gerektiğini söylerken, Halkın Partisi’nin kurumla yatırımı destekleyen bir siyasi parti olduğunu savundu.

Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyinde baskısı olmadığına da savunan Baybars, baskılara boyun eğilmeyeceğini de söyledi. 

 

“KIB-TEK’e erken zamanda yatırım yapılmalı”

KIB-TEK’te yaşanan gelişmeleri ve EL-SEN’in başlatmış olduğu grevleri değerlendiren Baybars, yaşanan sıkıntıların temel anlamda diyalogsuzluktan kaynaklandığını dile getirdi ve EL-SEN’in üretimde ve iletimde yatırım talebi olduğunu, Halkın Partisi olarak kendilerinin de yatırım kararına imza atan bir parti olduklarını söyledi.

Baybars ayrıca KIB-TEK’in üretim kalitesini artırmak için erken zamanda bir yatırım yapılmasının da kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.

 

“Toplum olarak düzenli yaşamaya alışık değiliz”

Programda UBP-HP Hükümeti’nin ilk 100 gününü de değerlendiren Baybars, İmar Planları konusunda açıklamalarda bulundu. Kıbrıs’ın kuzeyinde 1989’da çıkan İmar Yasası’yla çıkan 2 tane İmar Planı ve bir sürü emirname olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Baybars, toplum olarak planlı yaşama ve şehir planlamasına çok da alışkın olmadığımızı vurguladı.

Bugüne kadar emirnamelerle yönetildiğimizden dolayı, Girne’nin şimdiki haline geldiğinin de altını çizen Baybars, “planlamanın önemini halka anlatmalıyız” dedi ve 18 aylık bakanlık döneminde 6 tane İmar Planı’na başladıklarını söyledi.

 

“İkamet ve Vizeler Tüzüğü hazırlandı”

Yabancı statülü kişilerin Kuzey Kıbrıs’ta ikametleri konusunda da açıklamalarda bulunan Baybars, kendilerinin göreve geldikten sonra öğrencilerin, 60 yaşın üzerindeki kişilerin, refakatçi olanların ve çalışma izniyle adada bulunan kişilerin 18 yaş altındaki çocuklarının kayıt altında olmadıklarını gördüklerini söyledi.

Teamül kurallarıyla yönetilen bu yapıyı düzenlemek için bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu da belirten Baybars, bu bağlamda dünyanın farklı ülkelerindeki yasal düzenlemeler incelenerek İkamet ve Vizeler Tüzüğü’nü hazırlayıp Bakanlar Kurulu’ndan geçirdiklerini de söyledi.

 

“Türkiye’den bir baskı olduğunu düşünmüyorum”

 “Türkiye’den bazı kesimlerin Kıbrıslı Türkler üzerine dini baskılar olduğunu düşünüyor musunuz?” şeklinde kendisine yöneltilen bir soruya “Hayır, düşünmüyorum” diyen İçişleri Bakanı Baybars, “ben çok baskı geldiğini düşünmüyorum. Belki toplumsal bir talep veya Türkiye’de var olan politikalar gereği üretilen bir takım istekler var ama ben şahsım adına herhangi bir baskıya şahit olmuş biri olmadım. Böyle bir baskıya boyun eğme gibi bir durum da asla olamaz” dedi.

 

“Hükümetler kısa ömürlü oluyor”

Ülkemizde hükümetlerin kısa ömürlü olmasının hizmet açısından işleyişi aksattığını da dile getiren Baybars, kendisinin geçmiş hükümet dönemde başladığı görevine yeni hükümet döneminde de devam etmesinden mutluluk duyduğunu, başladığı projeleri tamamlaması açısından bunun çok önemli olduğunu söyledi.

 

“Suç oranları dünya ortalamasının çok üstünde değil”

Asayiş konusunda da değerlendirmelerde bulunan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, suç oranlarının artmış olması ve asayişin bozulduğu konusundaki söylemlerin daha rasyonel söylemler olduğunu vurguladı ve “ülkemizdeki suç oranlarına baktığımız zaman dünya ortalamasının üzerinde nüfusa endeksli baktığımızda çok da artış olduğunu söylemek mümkün değildir” dedi.

Suçların önlenmesi konusunda yaptıkları çalışmaların, önümüzdeki yıllar içinde kendisini olumlu şekilde göstereceğini de savunan Baybars, bunun zaman içerisinde etkilerinin görüleceğine de ileri sürdü.

 

Merkezi Cezaevinin durumu

Merkezi Cezaevi’nde yaşanan sıkıntılara da değinen Baybars, cezaevinde bir takım imkansızlıklar olduğunu, ancak yeni cezaevinin açılmasıyla birlikte bu sıkıntıların ortadan kalkacağını söyledi.

Mevcut cezaevinin 1982 yılında 270 kişiye hizmet vermek için yapıldığını söyleyen Baybars, cezaevinde yapılan yenileme çalışmalarıyla kapasitesinin artırıldığını, şu anda da 560 kişiye hizmet verildiğini açıkladı.

Mevcut cezaevinin bugünkü yapısının yetersiz olduğuna da dikkat çeken Baybars, elektrik altyapısının dahi bu kapasiteye hizmet veremediğini ve bundan dolayı da klima dahi takılamadığını söyledi.

Merkezi Cezaevi’nin gardiyanlar açısından da sıkıntılı olduğunu söyleyen Baybars, yeni yapılan cezaevi ile bu sıkıntıların ortadan kalkacağına değindi.

Bu haber toplam 1999 defa okunmuştur