1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. "Temaslı olduğumu kabul etmediler, 'çalışmaya devam et' dediler…
"Temaslı olduğumu  kabul etmediler,  'çalışmaya devam  et' dediler…

"Temaslı olduğumu kabul etmediler, 'çalışmaya devam et' dediler…

Devlet Hastanesi'ndeki "iç bulaşla" ilgili suçlamaların odağındaki hastane çalışanı Olgun Minare konuştu

A+A-

YENİDÜZEN’e konuşan Olgun Minare "bile bile temaslı olduğunu gizledi" şeklindeki iddiaları yalanladı, haksız yere suçlandığını, hedef gösterildiğini savundu.

 Kendi çalıştığı bölümde bulunan Kemal Oktar'ın virüse yakalandığının ortaya çıkması ile PCR testi yaptırdığını, test sonucunun negatif çıktığını anlatan Olgun Minare, aynı gün hastane yönetimine “temaslı” olduğunu söylediğini ifade etti.

Hastane yönetiminin kendisine ‘maske ve eldiven takarak çalışmaya devam etmesi gerektiğini’ söylediğini aktaran Minare,  “Çalışanlar arasında 5 kişiyi 'yakın temaslı' diye karantinaya gönderdiler. Diğer geriye kalan çalışanlara da 'eldiven ve maskelerinizi takıp herkes servisinde işleyecek' denildi” diye konuştu.

 “Testi ben kendi gönlümle yaptırdım. Bu testi yaptırmasaydım, şu an hastanenin içinde dolaşıyor olacaktım” diyen Minare, temaslı oldukları için servislere girmek istemediklerini ancak bunun hastane yönetimince reddedildiğini kaydetti.

 Olgun Minare “Hedef gösterildim. Kendi beceriksizliklerini başkasına atmaya çalıştılar, yanlış yaptılar. Sağlık Bakanı ilk önce kendine baksın. Buradaki yanlışlık hastanedeki idari bölümün yanlışıdır” diye konuştu.

 

Mert ÖZDAĞ

Devlet Hastanesi'ndeki "iç bulaşla" ilgili suçlamalarının odağındaki hastane çalışanı Olgun Minare "bile bile temaslı olduğunu gizledi" şeklindeki iddiaları yalanladı, haksız yere suçlandığını, hedef gösterildiğini savundu.

COVID 19 testi pozitif çıkan ve tedavi altına alınan Olgun Minare YENİDÜZEN'e konuştu, hastanede yaşanan süreci anlattı.

Kendi çalıştığı bölümde bulunan Kemal Oktar'ın virüse yakalandığının ortaya çıkması ile PCR testi yaptırdığını, test sonucunun negatif çıktığını anlatan Olgun Minare aynı gün hastane yönetimine “temaslı” olduğunu söylediğini ifade etti.

Hastane yönetiminin kendisine 'maske ve eldiven' takarak çalışmaya devam etmesi gerektiğini söylediğini aktaran Minare,  “Çalışanlar arasında 5 kişiyi 'yakın temaslı' diye karantinaya gönderdiler. Diğer geriye kalan çalışanlara da 'eldiven ve maskelerinizi takıp herkes servisinde işleyecek' denildi” diye konuştu.

5 gece hastanede kaldığını söyleyen Minare, “bile bile temaslı olduğunu gizledi” iddialarına sert çıktı, Sağlık Bakanı Ali Pilli ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi yönetimini suçladı.

Minare,  temaslı olduğunu bizzat Başhekim Adil Özyılkan’a söylediğini anlatarak  “Başhekim Adil Bey bana 'Madem ki temas ekibi eldiven maske takıp işleyeceksiniz dedi, işleyeceksiniz Olgun, ne yapalım?' dedi” şeklinde konuştu.

“Testi ben kendi gönlümle yaptırdım. Bu testi yaptırmasaydım, şu an hastanenin içinde dolaşıyor olacaktım” diyen Minare, temaslı oldukları için servislere girmek istemediklerini ancak bunun hastane yönetimince reddedildiğini kaydetti.

Olgun Minare “Hedef gösterildim. Kendi beceriksizliklerini başkasına atmaya çalıştılar, yanlış yaptılar. Sağlık Bakanı ilk önce kendine baksın. Buradaki yanlışlık hastanedeki idari bölümün yanlışıdır” diye konuştu.

Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli hastanede çalışan ve daha önce pozitif Coronavirüs saptanan işçi başı (Kemal Oktar) ile birebir temasta olan Olgun Minare’nin “kendisini gizlediğini, hatta ailesini korumak için evine gitmeyerek günlerdir hastane içerisinde barındığını” açıklamıştı.

Bakan Pilli söz konusu şahsın “sorumsuzca hastane içerisinde hem çalışanlar ile temas etmeye hem de görev yapmaya devam ettiğini” söylemiş, soruşturma açılacağını belirtmişti.

 

İşte Olgun Minare ile yaptığımız röportaj:

 

  • Temaslı olduğunuzu bile bile hastanede çalışmaya devam ettiğiniz söyleniyor, bu yönde suçlanıyorsunuz? Neler yaşadınız?

Size yapılan açıklamalar asılsız ve yalan yanlıştır. 4 Aralık 2020 tarihinde Dr. Hasan Birtan, ben ve Kemal Oktar aynı masada yemek yedik. Bütün işçiler de oradaydı. Bütün servis görevlileri oradaydı. 10 Aralık'ta Kemal Oktar'ın coronavirüse yakalandığı belli olunca ben o günün gecesi hastane yöneticilerini telefonla aradı. Yöneticilere 'Kemal Oktar pozitif çıktı, ne yapacağız?' diye sordum. 'Yarın bakarız' dediler.

 

  • Ertesi gün neler yaşandı?

Ertesi gün (11 Aralık'ta) ben hastaneye gittim, bizim olduğumuz bölümü kilitledim, orasının ilaçlanması için ilgililerle konuştum ve o bölümün açılmamasını istedim. Çünkü bulaşma orada olmuştu. Bütün personeli topladım ve dedim ki 'Arkadaşlar, şu andan itibaren hepimiz Kemal abinin temaslısı sayılırız. Kimse servislere gitmeyecek, çalışmayacak… Lazım hepimiz 14 gün karantinaya girelim'… Bunun üzerine çalışanları servislere göndermedim. Hastane idaresi beni telefonla aradı, 'Böyle şey olmaz, herkes servisine gitsin' dedi. Olmaz dedim, itiraz ettim, temaslı sayılırız. Temas ekibi karar versin kim temaslıdır' dediler. Bütün işçilerin telefon numaralarını temas ekibine gönderdim. İlk beni aradılar. Çalışanlar arasında 5 kişiyi 'yakın temaslı' diye karantinaya gönderdiler. Diğer geriye kalan çalışanlara da 'eldiven ve maskelerinizi takıp herkes servisinde işleyecek' denildi.   Ben de çalışan arkadaşlara 'Gidin bölüm sorumlularına bunu söyleyin, bölüm sorumluları sorumluluk kabul etsin' dedim. Hatta servislere girmemek lazım dedim. İdare 'herkes maskesini eldivenini takacak ve çalışacak' deyince top benden çıkmıştı.

 

  • Temaslı olarak düşündüğünüz ekip nedir, görevleri nelerdir?

Tüm bu çalışanlar 'servis görevlileri'dir. Aşağıdan bölümlere malzeme götürür, getirir…

Beni 'yakın temaslı' kabul etmediler. Kemal Oktar ile aynı odada çalışan 5 kişiyi temaslı olarak kabul ettiler… Benim çalıştığım oda 25 metre daha ileridedir.

 

  • Kemal Oktar ile temaslı olduğunuzu biliyordunuz, siz ne yaptınız bunun üzerine?

Kemal Oktar'ın pozitif olduğunu öğrenir öğrenmez ben ve birkaç çalışan test yapmaya gittik. O gün yaptığımız testler negatif çıktı. Ben yine de bu durumdan tatmin olmadım, eve gitmedim, kendi odamda kalma kararı aldım. Her gün beni doktorlar yukarıya çağırdılar ‘ne yapacağız, işleri nasıl çevireceğiz’ diye sordular, yardım istediler. Madem ki ben temaslıydım neden benden yardım istediler? Sonra bakanlıktan 4 personel daha aldık, destek amaçlı, tüm bu ekibin başına beni koydular.

 

  • Kaç gece hastanede kaldınız?

16 Aralık'a kadar hastanede kaldım, 5 gece… 16 Aralık’ta çocuklarımı özlediğim, evime gitmek istediğim için bir test daha yaptırdım. Bu testi ben kendi gönlümle yaptırdım. Bu testi yaptırmasaydım, şu an hastanenin içinde dolaşıyor olacaktım. Pozitif çıkınca da herkesi uyardım. Hastanede kaldığım için eleştiriliyorum. Hastanede ilk kalışım değil ki bu. Pandemi yeni başladığında 37 gece hastanede kaldım. Bütün sevk ve idareyi bana verdiler, hiç evime gitmedim.

Dedikleri gibi değil. Pozitif çıkmışım da, ailemi korumak için hastanede kalmışım. Ben pozitif olduğumu kendi yaptırdığım testle öğrendim. Hastanede kaldığım sürede testim negatifti ancak temas birimine hepimizin karantinaya girmemizin gerektiğini söylemiştim. Ancak hastane idaresi buna karşı çıktı, bize 'hastanedeki işler nasıl dönecek, olmaz' dediler. Başhekim Adil Bey bana 'Madem ki temas ekibi eldiven maske takıp işleyeceksiniz dedi, işleyeceksiniz Olgun, ne yapalım?' dedi. 20-30 çalışanın yanında konuşuldu bunlar.

 

  • Pozitif olduğunuzu öğrenince neler oldu peki?

Hemen temaslı olduğum çalışanların listesini ekibe bildirdim. Hatta Facebook'tan çağrı yapıp, unuttuğum birileri varsa ekibe ulaşsın dedim. Ben bu kadar duyarlı davranırken beni hedef gösterdiler. Hastane idaresi beni kurtaracak diye beni yakamaz. Ben kendilerine rest çekmiştim, hiç kimse çalışmasın demiştim, kabul etmediler. Buna da herkes şahittir, herkesin gözü önünde oldu bu konuşmalar.

 

  • Sağlık durumunuz nasıl?

Ben semptomsuz geçiriyorum bu hastalığı… Hiçbir belirti yoktur, iyi hissederim kendimi. İkinci testi yaptırmasaydım, hastanede olacaktım. Sayın bakan yanlış yönlendirildi, beni kötü şekilde eleştirdiğini duydum. Benim de ailem var, benim de çocuklarım var. Hedef gösterildim. Kendi beceriksizliklerini başkasına atmaya çalıştılar, yanlış yaptılar. Sağlık Bakanı ilk önce kendine baksın. Buradaki yanlışlık hastanedeki idari bölümün yanlışıdır. Ben kendim testimi yapmasam hastaların arasında geziyor olacaktım. Sizce duyarlı olmayan ben miyim, bunlar mı?

 

Bu haber toplam 5151 defa okunmuştur
Etiketler :
İlgili Haberler