1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Rehavete kapılmadan tetikte olmalıyız”
“Rehavete kapılmadan tetikte olmalıyız”

“Rehavete kapılmadan tetikte olmalıyız”

Karpaz’daki çevre tehlikesiyle ilgili bölgede açıklama yapan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, kirliliğin İskenderun Körfezine doğru gidiyor olduğunu ifade ederek, yine de temkinli olunması gerektiğine vurgu yaptı.

A+A-

Karpaz’daki çevre tehlikesiyle ilgili bölgede açıklama yapan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, kirliliğin İskenderun Körfezine doğru gidiyor olduğunu ifade ederek, yine de temkinli olunması gerektiğine vurgu yaptı.

Erhürman, “Bizi teğet geçiyor, endişe edilecek açıklamalarını doğru bulmuyorum. Rehavete kapılmadan tetikte olmalıyız” dedi.

Sadece Türkiye ile değil, dış dünya ile bağlantıların da önemine değinen Erhürman, “Kirlilik İskenderun Körfezine doğru gidiyor ama 3 Eylül’de hava şartlarına göre bu tehlikeyle yine karşı karşıya kalabiliriz. Yine de Akdeniz ortak bir deniz bunu unutmadan hareket etmeliyiz.” şeklinde konuştu.

 

“3 Eylül’de bize doğru yönelme ihtimali olabilir. Sürekli takibi yapılmalı”

Kirliliğin belli bölgelerde çökmelere ve katılaşmaya başladığı bilgisini aldıklarını kaydeden Erhürman, BRT’ye yaptığı açıklamada özetle şunları dile getirdi:

“Bu aslında felaketle bugünden sonra da karşı karşıya kalacağımızın göstergesidir. Gemilerin adaya ulaşmasıyla ciddi önlemler devreye girecektir. Bu, bugünlük bir olay değil. Bir süre daha bu riskle mücadele edeceğiz. Bizi teğet geçiyor, endişe edilecek açıklamalarını doğru bulmuyorum. Rehavete kapılmadan tetikte olmalıyız. 3 Eylül’de bize doğru yönelme ihtimali olabilir. Sürekli takibi yapılmalı. Oluşturulan kriz merkezi tek merkezden sağlıklı bilgi akışını sağlamalı.

Kıyılarımıza ulaşması açısından temkinli iyimser olmalıyız ama tehlike devam ediyor, deniz ortak denizimiz, çevre hepimizin.”

 

 

“Akdeniz ortak bir deniz, bu yardımları (dıştan destekleri) dış yardım gibi değerlendirmiyorum”

Kopmaların bertarafıyla ilgili de yorum yapan Erhürman, TC’den beklenen iki gemin gelmesiyle temizleme çalışmasının başlayacağını belirtti.

Bu noktada hükümetin sadece Türkiye ile değil, dış dünya ile bağlantılarının olması, dış destek ile tedbirlerin de konuşulması gerektiğine değinen Erhürman, “Dış yardım utanılacak bir şey değildir, çevre, Akdeniz ortak bir deniz, bu yardımlar dış yardım gibi değerlendirmiyorum. Bu olay uzmanlığımızı ve alt yapımızı geliştirmemiz gerektiğini yine bizlere vurguladı.” dedi.


Erhürman: Kimse rehavete kapılmamalı, bu deniz hepimizin

cevre-felaketi-ctp-2.jpeg

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Suriye’den denize sızan yakıtın rüzgarın etkisiyle İskenderun Körfezi’ne doğru yönelmesinin kimsede rehavet yaratmaması gerektiğinin altını çizdi, Akdeniz’in hepimize ait bir deniz olduğunu vurguladı.

Erhürman, bugün beraberindeki heyetle birlikte çevre felaketinin yaşandığı Dipkarpaz bölgesine giderek incelemelerde bulundu.

Erhürman’a Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun, Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, İskele milletvekili Biray Hamzaoğulları, Girne milletvekili Fazilet Özdenefe, Mağusa milletvekilleri Teberrüken Uluçay ve Erkut Şahali eşlik etti. Yaşanan çevre felaketini yerinde takip eden Erhürman, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

 

“BU DENİZ HEPİMİZİN ORTAK DENİZİ”

Olayın 23 Ağustos tarihinde meydana geldiğini ve şu anda Kıbrıs adasının sahillerini tehdit eden bir noktaya ulaştığını açıklayan CTP lideri Tufan Erhürman, 15-20 bin tonluk atıktan bahsedildiğini dile getirdi. Bu bölgede ortaya çıkacak olan bir çevre felaketinde, bizim kıyılarımızda olup olmadığı tartışmalarının yapılmaması gerektiğini vurgulayan Erhürman, hükümete “rehavete kapılmamaları” yönünde uyarılarda bulundu. Akdeniz’in herkesin ortak denizi olduğunu, ancak şu an yaşanılan riskin kıyılara doğru ulaşması olduğunu kaydeden Erhürman, “Biz bunun benzerini daha önce yaşadık ve neler yaşatabileceği konusunda tecrübeliyiz. Şu an 10 deniz mili uzaklığımızda bulunduğu düşünülüyor.

Rüzgarın şu anki etkisinin İskenderun Körfezi’ne doğru yönelmesinin daha yüksek ihtimal olduğunu gösteriyor ama İskenderun’a doğru yönelmiş olması bizi pas geçtiği anlamına gelmiyor. İskenderun’a doğru gidiyor olması, ortak denizimizi kirletiyor olması gerçeğini değiştirmiyor. Dolayısıyla bu bir rehavet sebebi olamaz” ifadelerini kullandı.

 

“TEKRAR BİZİM KIYILARIMIZA DOĞRU YÖNELEBİLİR”

Rüzgarın etkisiyle yakıtın İskenderun Körfezi’ne doğru ilerlemesine rağmen 3 Eylül’den sonra rüzgarın yeniden yön değiştirme ihtimalinin olduğunu ve yakıtın yeniden Kıbrıs adası kıyılarını tehdit eder bir noktaya ulaşabileceğine dikkat çeken ana muhalefet CTP lideri Tufan Erhürman, bunun günübirlik bir risk olmadığını, bir süre bu riskin taşınacağını aktardı.

Alınacak önlemler ve planların bu doğrultuda yapılması gerektiğini belirten Erhürman, şu an atıklarda seyrelme ve kopuşların da meydana geldiğini, yer yer katılaşma ve çökmenin de başladığını ifade etti.

Bunun riski daha da artırdığını kaydeden Erhürman, “Endişenin çok abartılmaması gerekir ama rehavetin de abartılmaması gerekir. Çünkü çok ciddi bir çevre felaketiyle karşı karşıyayız. Katılaşma ve çökme zaten bizim o felaketle bu yüzden sonra da karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor” dedi.

 

“NENE HATUN VE SEYİT ONBAŞI GELDİĞİNDE MÜCADELE ARTACAK”

Şu anda Türkiye’den gelen ekiple birlikte kıyı emniyetinin de denizde görev yaptığını aktaran Erhürman, Nene Hatun ve Seyit Onbaşı gemilerinin de yolda olduğunu, bu gemilerin gelmesiyle birlikte çok daha mücadele edilebilir bir noktaya gelineceğini ifade etti. Katılaşmanın yaşanması halinde emici bariyerlerin yetersiz kalabileceğine işaret eden Genel Başkan Tufan Erhürman, hükümetten yapılan “Bizi teğet geçiyor, pas geçiyor, endişe edecek bir şey yok” şeklindeki açıklamaları doğru bulmadığını belirtti. Bu tip çevre felaketlerinin İskenderun Körfezi’nde yaşansa dahi Kıbrıs’ı teğet geçmiş olmayacağını dile getiren Erhürman, “Bu deniz ortak denizimiz. Zaten çökmeyle risk gerçekleşmiş durumdadır. Tekrar bunun takibini yapmamız lazım. 23 Ağustos’tan beri ancak bugün kriz merkezi oluşturulabildi. Tek merkezden ve sağlıklı bilgi akışını kamuoyu ve medyaya sağlamak durumundadır ki teyakkuz hali kamuoyu ve medya için de geçerli olsun” dedi.

 

“HÜKÜMET DIŞ DÜNYAYLA BAĞLANTIYI KOPARMAMALI”

Rüzgarın 3 Eylül’den sonra yön değiştirme ihtimaline karşı her türlü hazırlığın yapılması gerektiğini söyleyen Erhürman, hükümetin dış dünyayla da bağlantıyı koparmaması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin Kıbrıslı Türklerin yanında olduğunu ancak senaryoların ayrı ayrı çalışılması gerektiğini, bu kapsamda da dış dünyayla bağlantı kurulması gerektiğini belirtti. Her ülkenin dışarıdan yardım talep edebileceğini ifade eden Erhürman, “Koskoca Türkiye Cumhuriyeti orman yangınlarını yaşadı ve dışarıdan yardım da aldı. Dış yardım utanılacak bir şey değildir ama bizim gibi küçük ve olanakları sınırlı olan ülkeler için dış yardım daha da önemli hale gelmektedir. Çevre öyle bir şey ki, Akdeniz öyle bir deniz ki, ben bu dış yardımları çok da dış yardım olarak görmüyorum. Çünkü bu bizim hepimizin ortak denizi ve bu denizi korumak için ortak mücadele şart. Bizim bu tip felaketlere karşı teknik altyapımızı sürekli olarak geliştirmemiz gerekiyor. Elbette dışarıdan desteğe ihtiyacımız olacak ama içeride kendimizi ne kadar hazır bulunma konusunda hazırlarsak o kadar iyi” şeklinde konuştu.

Bu haber toplam 1422 defa okunmuştur