1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Neden herkes memur olmak istiyor?
Neden herkes memur olmak istiyor?

Neden herkes memur olmak istiyor?

Genç Köşe... Dünay Laçin Soyal yazdı: Neden herkes memur olmak istiyor?

A+A-

Dünay Laçin Soyal

Bir ülkenin geleceği, gençlerinin cesareti ve özgüveniyle şekillenir. Ancak bugün, gençlerimizin pek çoğunun hayallerini yalnızca bir “memur kadrosu”na hapsedilmiş buluyoruz. Neden? Bu sorunun cevabı, toplumsal yapımızın ve mevcut yönetim anlayışının derin sorunlarında gizli.

Memur olmak, gençler için yalnızca bir iş değil; aynı zamanda “güvende hissetme” arzusunu temsil ediyor. Gençler, özel sektörün baskıcı koşullarından, torpil düzeninin yarattığı adaletsizliklerden ve iş güvencesizliğinden kaçmanın yolunu, devlet dairesinde bir pozisyon kapmakta buluyor. Memuriyet, çoğu zaman hak edilenden ziyade “kimlerin sizi desteklediği”ne göre belirleniyor. Bu durum, yeteneklerin gölgede kaldığı, liyakatin ve üretkenliğin ikinci plana atıldığı bir sistem yaratıyor ve bir devlet kadrosu, onların geleceğini güvence altına alacak tek çare gibi görünüyor.

Fakat gençler için bir diğer yol daha var: Yurt dışına gitmek.

Son yıllarda ülkemizde, yalnızca memuriyetle sınırlı kalmak istemeyen ama bu düzene de boyun eğmek istemeyen gençlerin sayısı hızla artıyor. Bu gençler, daha iyi bir yaşam standardı, liyakate dayalı bir iş ortamı ve geleceğe umutla bakabilecekleri bir sistem arayışıyla yurt dışına göç ediyorlar. Ne yazık ki bu beyin göçü, ülkemizin potansiyelini de beraberinde götürüyor. Gençlerimiz, burada hak ettikleri değerleri bulamıyor ve başka topraklarda bu değerleri aramak zorunda kalıyor.

Hükümetin yıllardır torpil düzenini olağanlaştırması ve şeffaflıktan uzak yönetim anlayışı, gençlerin yalnızca susmasına değil, aynı zamanda hayal kurmayı bırakmasına da neden oluyor. Geçim derdi ile başa çıkmak, eşitsizliklere karşı ses çıkarma cesaretinden önce geliyor. O kadar ki, bir devlet memuru olmak, çoğu gencimiz için sadece bir iş değil, onurlu bir yaşam sürebilmenin tek garantisi gibi görünüyor. Bu, korkutucu ve kırılması gereken bir döngü.

Peki, neden gençler cesurca haklarını talep edemiyor? Bu sorunun cevabını yalnızca ekonomik korkularla açıklamak yeterli değil. Sorunun temelinde, siyasi sistemin gençlere güven vermeyen, geleceğe dair umut aşılamayan yapısı yatıyor. Bugün ülkemizde demokrasi, kâğıt üstünde işlemeye devam ediyor gibi görünebilir. Ancak meclis iradesi, yasaları kendi lehine esneten yöneticiler tarafından yozlaştırılıyor. Gençler, bu yozlaşmayı görüyor ve hissediyor. Bu nedenle “devlet kapısında” iş bulmayı, geleceğin belirsizliğinden daha az riskli görüyor.

Memuriyete olan bu yoğun talep, yalnızca bireysel bir tercih değil; aynı zamanda ülke ekonomisinin ve politikalarının bir yansıması. Özel sektör, düşük ücretler ve sosyal güvencelerden yoksun bırakılan bir çalışma hayatı sunarken, hükümetin kayırmacı politikaları, liyakatsiz kişileri karar verici pozisyonlara taşıyor. Gençler, bu adaletsizlik karşısında susmaya zorlanıyor. Çünkü seslerini yükseltmeleri, mevcut sistemde onlara pahalıya mal olabiliyor: İş bulamamak, dışlanmak ya da siyasi baskılarla karşılaşmak.

Bir ülkenin kalkınması, gençlerin hayallerini gerçekleştirebildiği, kendi geleceklerini şekillendirebildikleri bir ortamla mümkündür. Ancak bugün, gençleri umutlu bir geleceğe değil, statik bir hayata sürüklüyorlar.. Hükümet, kendi krizlerini örtbas etmek için algı oyunlarına başvururken, gençlerimiz “ben bir iş bulsam yeter” anlayışına teslim oluyor.

Bu anlayışı değiştirmek için ne yapılabilir? Öncelikle şunu unutmamalıyız: Adaletin ve liyakatin sağlandığı, şeffaf bir yönetim anlayışı olmadan, gençlerin hayallerine sahip çıkmaları mümkün değildir. Yöneticiler, kendi çıkarları yerine halkın iradesine hizmet eden bir duruş sergilemek zorundadır. Gençlere adil fırsatlar sunmak, onları susturan değil, seslerini yükselten bir sistem yaratmak demektir.

Son olarak, gençlerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum: Hayalleriniz, devlet kapısındaki bir masa ile sınırlı değildir. Kendi haklarınız için mücadele etmekten korkmayın. Bu çarpık düzene karşı sesinizi yükseltin. Çünkü bizler, bu ülkenin geleceğini inşa edecek olanlarız..

Bu haber toplam 1070 defa okunmuştur
Etiketler :