1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Yerel seçim bilmecesi: Ne tarih var, ne süreç!
Yerel seçim bilmecesi: Ne tarih var,  ne süreç!

Yerel seçim bilmecesi: Ne tarih var, ne süreç!

Yerel seçime yönelik süreç, ‘hükümet yap-bozu’ ile geçen zaman diliminde bilinmezliğe sürüklendi…

A+A-

Hükümetin Haziran ayında yapılması gereken yerel seçimi Kasım ayına ertelemek için başlattığı süreç de ilerlemedi, "reform" çalışmaları da…  Yüksek Seçim Kurulu, Anayasa gereği yerel seçimlerle ilgili sürenin Haziran sonu dolması üzerine Meclis’e yazı göndererek, seçim tarihi için 26 Haziran’ı önerdi ancak henüz yanıt alamadı.

Fehime ALASYA
Hükümette yaşanan sıkıntılar ve aynı hükümetin yeniden kurulması süreci, yasal değişiklik ve belediye sayılarının azaltılması ile gündeme gelen ve Anayasa’ya göre Haziran ayında yapılması gereken yerel seçimlere ilişkin süreci de de çıkmaza soktu.

Yüksek Seçim Kurulu, 6 Nisan 2022’de Meclis ile Başbakanlığa gönderdiği,  12 Nisan’a kadar yerel seçim gününün saptanması talebine yanıt alamadı.

“Belediyeler Reformunun” görüşüldüğü İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkan Vekili, CTP Milletvekili Filiz Besim, sürecin hükümetin istifası ile tamamen başa sardığını ve tam bir kaos haline büründüğünü ifade ederken, bazı hukukçular Anayasa’nın ayaklar altına alındığını belirtti.

Hem muhalefet partileri hem de bazı büyük belediye başkanları, seçim tarihi ve reformla ilgili çalışmaların belirsizliğinden şikayetçi olurken, en erken zamanda seçim tarihinin belirlenmesi gerektiğine vurgu yaparak, çalışmaların hızlanmasını istedi.


İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkan Vekili, CTP Milletvekili Filiz Besim:

“Süreç hükümetin istifası ile tamamen başa sardı, tam bir kaos…”

Hükümetin düşmesiyle tüm yasaların kadük olduğunu (düştüğünü), geri bakanlıklara gönderildiğini ifade eden İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkan Vekili Filiz Besim, geçici ve özel komite kurulması kararından sonra hiçbir gelişme yaşanmadığını, bu aşamaya kadar olan gelişmelerin ise yeniden başa saracağını belirtti.

Besim gelinen aşamayla ilgili şu görüşleri paylaştı:

“Olaylı geceden sonra komitede bir ara verilmiş, geniş katılımlı geçici ve özel komite kurulması kararı alınmıştı. Seçim tarihi dışında kalan dört yasanın görüşülüp, oy birliğiyle çıkmasıyla İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi’ne götürülmesi konuşulmuştu. Hükümetin düşmesiyle tüm yasalar kadük olur, geri bakanlıklara gider, bu çalışmalarda da kaos ortaya çıktı. Süreç çok ciddi bir belirsizlik içerisindedir. Seçim tarihi ne olacak, getirilen yasaların durumu ne olacak belli değil. Yeniden genel kurula geldiği zaman partiler arasında nasıl bir uzlaşı olacak, hepsi soru işareti… Nasıl bir yol izleneceği belli değil. Meclis’e gelince revize ile mi gelecek, aynı şekilde mi ne olacak bilemiyoruz. Süreç hükümetin istifası ile tamamen başa sardı. Anayasa’ya göre haziran’ın son haftası seçim olacağı, iki ay önce seçim yasakları başlamalı ama her noktada belirsizlik var. Her şey rafa kalktı. Belediyeler çıkmazda, ekonomik çöküşte ama hiçbir durum belli değil. Tam bir kaos. Ülkenin içinde olduğu durum gibi yerel yönetimlerde de kaos ve moral bozukluğu hakim… Ya hiçbir şeye dokunmadan seçimi yapacak ve yasaları sonrasında çalışacaklar ki doğrusu da budur. Ya da ülke daha da büyük belirsizliğe sürüklenecek. Çok ince elenip sık çalışılması, tüm paydaşlarla yapılması gereken yasa çalışmaları var, bir günlük, bir aylık durum değildir. Çok ciddi çağdaş akılla reforma gidilebilir, paralelindeki diğer yasalarla organize edilmesi gereken bir süreçtir.”

İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi üyesi, CTP Milletvekili Devrim Barçın:

“Hükümet ülkemizi daha da bilinmezlik içerisine sokmakta ve Hukukun üstünlüğünü yerle bir etmektedir”

Hükümetin istifasıyla Komitelerin de baştan oluşturulacağını, tüm yasaların kadük olduğunu belirten İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi üyesi, CTP Milletvekili Devrim Barçın, “Hükümetin istifası sebebiyle hükümet kanadı yerel yönetimlere yönelik daha önce sunduğu tüm yasaları baştan meclise tasarı olarak sunması gerekmektedir. Ayrıca komiteler de baştan oluşturulacaktır.” dedi.

YSK'nın açıkladığı gibi seçim sürecinin başladığını da anımsatan Barçın, hükümetin Meclis'e seçim tarihini belirlemeye yönelik yasayı getirmemesi nedeniyle seçim tarihinin belirlenemediğini ve hükümetin açıkça Anayasayı çiğnediğini dile getirdi.

Barçın, “Bu yönde Anayasanın ön gördüğü sürede seçimin yapılması için CTP olarak ilgili tüm alanlarda mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Hükümet tam anlamı ile kaos yaşanmakta olan ülkemizi daha da bilinmezlik içerisine sokmakta ve Hukukun üstünlüğünü yerle bir etmektedir.” şeklinde konuştu.


Hukukçu Milletvekili Ürün Solyalı:

“Anayasa ayaklar altındadır”

Meclisin yerel seçim tarihini belirlemeyi anayasaya ve yasaya rağmen ihmal ettiğini belirten Hukukçu Milletvekili Ürün Solyalı, YSK’nın da bu doğrultuda belirlenmeyen bir seçimin takvimini açıklayamayacağını belirtti.

Soylalı: “Buradaki en büyük sorun da Anayasal İhmal ile ilgili başvuru yapacağımız bir mekanizmanın olmayışıdır. Oysa çok açıktır ki anayasa emretmesine rağmen Hükümetin çoğunluğu elde tutması ile anayasa ayaklar altındadır.” dedi.

Anayasa ve Seçim Yasasında Yerel Yönetimlerin görev süresinin 4 yıl ile sınırlı olduğunu kaydeden Solyalı, Belediye Başkanlarının seçim ile göreve başlayıp ve yeni seçim yapılıncaya kadar görevini sürdürdüğünü kaydetti, “Ancak bu süreç Belediye Başkanları ve Meclislerinin günlük işler dışında alacakları kararları sorgulatır hale de getirecektir.” dedi.

Solyalı, bunun beldedeki birçok hizmetin, gelişimin, tahsilatın da durması anlamına gelebileceğine de değindi.  

Solyalı’nın yazılı açıklamasının tam metni şöyle:

“KKTC Anayasası Madde 119, Yerel Seçimlerin dört yılda bir yapıldığını ve yine Seçim ve Halkoylaması Yasası madde 11(3) de seçimlerin 4 yılda bir ve 4. Yılın Haziran ayında Cumhuriyet Meclisinin belirleyeceği günde yerel seçimlerin yapılmasını emreder. 

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sn. Narin Ferdi Şefik bu konuda Başbakana ve cumhuriyet Meclisine 6 Nisan 2022 tarihinde, 26 Haziran 2022 tarihinin Yerel Seçimler için belirlenmesinin uygun olacağına dair bir yazı gönderdiğini de basınla paylaştı. Bu sürecin tam anlamı ile aynısını Sn. Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçildiği zaman Ara Seçimin yapılması sürecinde de yaşamıştık.

Bilindiği gibi Belediyeler Reformu iddiası ile ortaya atılan sayı tartışmaları neticesinde hükümet anayasaya açıkça aykırı olduğu tartışmasız olan Seçim tarihinin 27 Kasım 2022 olarak belirlenmesi için bir öneri sundu ve Cumhuriyet Meclisinden bu konuda tüm karşı çıkışımıza rağmen ivedilik aldı.

Ancak bu tarih komite gündemine iletilmedi ve yasalaşmadı. Diğer yandan da CTP ve HP seçimlerin anayasada öngörüldüğü şekilde 26 Haziran 2022 tarihinde yapılması için sunmuş olduğu öneriye UBP-DP-YDP vekillerinin ret oyu kullanması ile ivedilik alınamadı ancak komite gündemine gelmesi için beklemekte.

Seçim ve Halkoylaması yasasına göre Cumhuriyet Meclisi seçim gününü belirlemek durumundadır ki yüksek Seçim Kurulu, Seçim günü olarak belirlenmiş güne göre takvim ilanını yapabilsin. Belirlenen seçim tarihinden 60 gün öncesi seçimin başlangıç günü ve 40 gün öncesi de Partilerin Aday belirleme günü olarak mevzuatta takvimlendirilmiştir. Meclis böyle bir günü belirlemeyi anayasaya ve yasaya rağmen ihmal etmektedir. YSK çalışmalarını yapmış olmasına rağmen, günü belirlenmeyen bir seçimin takvimini de açıklayamayacaktır.

Buradaki en büyük sorun da Anayasal İhmal ile ilgili başvuru yapacağımız bir mekanizmanın olmayışıdır. Oysa çok açıktır ki anayasa emretmesine rağmen Hükümetin çoğunluğu elde tutması ile anayasa ayaklar altındadır.

Yerel yönetimlerin görev süresi 4 yıl ile sınırlı: Başkanlar kalem bırakabilir, birçok hizmet durabilir, kaos doğabilir…

“Anayasa ve Seçim Yasasında Yerel Yönetimlerin görev süresinin 4 yıl ile sınırlı olduğu açıktır. Belediye Başkanları Seçim ile göreve başlar ve yeni seçim yapılıncaya kadar görevini sürdürür. Seçimin zamanında yapılmayışı Belediye Başkanları’nın ve Meclislerinin etki ettiği bir süreç değildir. Seçim tarihinin belirlenmesinde Cumhuriyet Meclisi’nin sessiz kalması yani yasal yükümlülüğünü yerine getirmemesi kanaatimce Belediye Başkanları için zorunluluk ihtiva eden bir durum yaratır ve bundan olumsuz etkilenmeleri beklenmemelidir. Ancak bu süreç Belediye Başkanları ve Meclislerinin günlük işler dışında alacakları kararları sorgulatır hale de getirecektir.

İşgüder bir yapı ile sadece belediyenin günlük işlerini yapar ki günlük işlerini sıralamak çok kolay değildir ve beldedeki birçok hizmetin, gelişimin, tahsilatın da durması anlamına gelebilir.  Yakın tarihimizde Cumhurbaşkanlığı seçiminin de ülkenin içinde bulunduğu sağlık koşulları/pandemi nedeni ile ertelenmesini yaşadık. Ertelenmiş olan 6 aylık süreçte o dönemin cumhurbaşkanı bildiğim kadarı ile hem yetkilerini kullanmış hem de maddi olarak haklarını almıştı. Meşruluk ve yasallık tartışmaları neticesinde Belediye başkanları kalem bırakmak zorunda kalırsa da yaşanacak kaosu düşünmek bile istemiyorum.

Yaratılan bu kaos eğer bir zarar doğurursa, bundan sorumlu olanların bu zarardan sorumlu olmalarını da önemsemekteyim.

Anayasa ve Seçim Yasasında Yerel Yönetimlerin görev süresinin 4 yıl sürdüreceği, Belediye Başkanlarının Seçim ile göreve başlayıp ve yeni seçim yapılıncaya kadar görevini sürdürdüğü yer alır. Seçim yapılmaması durumunda ise maaş alıp alamayacakları, görevlerini nasıl sürdüreceklerine dair net bir öngörü yoktur. Aynı zamanda Başkanlara ‘maaş alamazsınız’ diyebilecek bir mekanizma da yoktur.  Günün sonunda kamu kurumlarının yaptığı tüm mali işlemler de Sayıştayın denetimine tabidir. Bu konuda oluşabilecek tüm aksaklıklar da bu süzgeçten geçer.”

Hukukçu Milletvekili Yasemi Öztürk:

“Kıbrıs’ın güneyinde Anayasa’ya rağmen 2 yıl erteleme oldu, yapılabilinir”

Kıbrıs’ın güneyinde Anayasa’ya rağmen 2 yıl erteleme olduğunu belirten Milletvekili Yasemi Öztürk, reform yaparak veya yapmayarak alelacele seçime gidilmesi durumunda mağduriyetlerin doğabileceğini kaydetti. Öztürk, “ Tüm detayla çalışılması gerek, ciddi olarak ele alınmalı, alelacele seçime gidilirse mağduriyet olacak.” dedi.


SİYASİ PARTİLER:

“EN ERKEN ZAMANDA SEÇİM TARİHİ BELİRLENMELİ”

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın:

“Bu zihniyetten bir reform gerçekleştirmesini beklemek ne kadar doğru bilmiyorum”

Yerel seçimlerin ertelenmemesi gerektiğini sürekli olarak vurguladıklarını anlatan CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, ‘Anayasa ve yasaları sürekli olarak ihlal eden bu zihniyetin’ en erken zamanda seçim tarihini belirlemesi gerektiğini ifade etti.

Süreçle ilgili attıkları son adımı anımsatan Sorakın, “Bizler Halkın Partisi ile birlikte 21 vekilin imzasıyla yerel seçimlerin 26 Haziran’da yapılmasıyla ilgili yasa önerisi sunduk, ivedilik talep ettik ancak önerimiz Meclis’te reddedildi.” dedi.

‘UBP zihniyetinin’,  YSK’nın yazılı talebine rağmen Anayasa’yı ve yasaları ihlal ederek, muhalefetin görüş ve düşüncelerini dikkate almayarak seçimin zamanında yapılmasını engellediğini kaydeden Sorakın, “Kendi iç meselesi yüzünden hükümet bozan, hükümet kuran bu zihniyetten belediyelerde kriterlere bağlı ve doğru bir reform gerçekleştirmesini beklemek ne kadar doğru bilmiyorum. İstikrarsızlıkları her alanda ortada iken bu çalışmanın nasıl hayata geçirileceği de bir o kadar belirsiz” yorumunu yaptı.


Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay:

“Geçen yılki ara seçim örneğinde olduğu gibi yine ihmal yoluyla Anayasa’yı ihlal ediyorlar”

Hükümetin, geçen yılki ara seçim örneğinde olduğu gibi hükümetin seçim kararı almayıp Anayasa’yı ihlal etme yoluna gittiğini hatırlatan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, “Görünen o ki yine ihmal yoluyla Anayasa’yı ihlal ediyorlar, yine aynı şeyi yapıyorlar” dedi.

En erken zamanda ortak komite ile çalışmaların yapılmasını savunduklarını da belirten Özersay,  “Bu kadar zayıf bir hükümet varken, reform nitelikli çalışmayı bu hükümetin yapması hiç gerçekçi değil. Nitekim bunu da beceremiyorlar.” yorumunu yaptı.

Hükümetin düşürülüp yeniden kurulmasıyla zaman yitirildiği görüşünü paylaşan Özersay, belediyelerdeki reform çalışmasının hükümet için bir samimiyet testi olacağını ifade ederek, hükümette vurdumduymazlık olduğunu savundu.

Özersay, özetle şunları dile getirdi: “Keşke iki ay önce ortak komite çağrısına kulak verselerdi. Sıkıştıkça, mecbur kalarak ortak komiteye tamam dediler.

Hükümet düştü, zaman yitirildi, komite çalışmalarında reform çalışması için ne yetişecek, belirsizlik hakim.

Hükümette vurdumduymazlık var. Biz her şekilde çalışmaya hazırız, bir an önce doğru bir reform çalışması ortaya çıksın diye. Ama bu niyeti görmüyoruz. Bu istikrarsız ortamda nasıl reform çalışılacak bilmiyoruz.

Bu hükümet için bir samimiyet testi olacak. Bu ortak komiteyi çalıştıracaklar mı bilmiyoruz. Seçim tarihiyle ilgili hissiyatımız ‘ihmal yoluyla Anayasa’yı ihlal etmeye çalışıyor olmalarıdır.”


BELEDİYE BAŞKANLARI BELİRSİZLİKTEN ŞİKAYETÇİ:

“ÇALIŞMALAR HIZLANMALI, SEÇİM YAPILMALI”

Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü:

“Çalışmalar hızlanmalı, oy çokluğuyla değil, oybirliği ile bir karar çıkmalı”

Sürece dair büyük bir belirsizliğin olduğunu kaydeden Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, kurulan ortak Ad-Hock komiteden seçim tarihine ve kaç belediye ile seçime gidileceğine dair karar beklendiğini ifade etti.

Genel olarak tüm çalışmaların bir an önce başlayıp bitmesi gerektiğini savunan Güngördü, “Oy çokluğuyla çıkacak olan herhangi bir kararda yine sıkıntı yaşanacaktır. Oybirliği ile bir karar çıkmalı” dedi.

Güngördü, sürece dair özetle şu görüşleri paylaştı:

“Yüksek Seçim Kurulu, Meclis’ten bir tarih bekliyor. Birer temsilcinin de olduğu ortak bir komite kuruldu, burada seçim tarihine ve kaç belediye ile seçime gidileceğine karar verecek diye bekliyoruz, bunun dışında yeni bir bilgimiz yok. Bu ortak komite normal şartlarda 16 Mayıs’a kadar komite raporu Özdemir Berova’ya sunacaktı. Ama ülkemizde ‘normal bir şart’ kalmadı, hükümet bozuldu, kuruldu vs…

Seçim olmadan Başkanların görev süresi bitemez. 26 Haziran’da seçim olması durumunda başkanların görev süresi bitecekti ama böyle bir senaryo da ortada yok.

Büyük bir belirsizlik var. Her siyasi partinin temsilcisinin de olduğu ortak oluşturulan komite çok güzel bir adımdı. Bu komite çok hızlı çalışıp sonuç almalı, oybirliği ile bir karar çıkmalı. Oy çokluğuyla çıkacak olan herhangi bir kararda yine sıkıntı yaşanacaktır.”

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı:

“Belirsizlik ortamı hakim... En doğrusu Haziran sonunda seçimi yapmak olacak”

Belirsizlik ortamının hakim olduğunu kaydeden Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, “Seçim zamanında yapılamıyor gibi gözüküyor, en doğrusu Haziran sonunda seçimi yapmak olacaktır. Reform çalışması da akabinde yeniden gündeme gelmeli. Ortak komite kuruldu ama… Çok önceleri yapılması gereken işleri son dakikalara sıkıştırıyoruz.” diye konuştu.

Belediyelerin ekonomik sürdürülebilirliğini işaret eden Harmancı, ortaya çıkan maliyetlerin kaldırılmasının mümkün olmadığını, belediyelerin bilinçli olarak çıkmaza sürüklendiğini dile getirdi. Harmancı, “Bu belirsizlikler bir an önce sonlanmalı.” dedi.

 

 

Bu haber toplam 2108 defa okunmuştur
Etiketler : ,