1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Ne oluyor Kıbrıs’ta?
Ne oluyor Kıbrıs’ta?

Ne oluyor Kıbrıs’ta?

“Yeşil Gazete” için bir röportaj yapmışlardı benimle, Türkiye’deki okurun ne kadar ilgisini çeker bilemem... Ama ilk soruya, “roman” yazılırdı aslında: “Kıbrıs’ta neler oluyor?” Neler olmuyor ki!.. **

A+A-

 

 

“Yeşil Gazete” için bir röportaj yapmışlardı benimle, Türkiye’deki okurun ne kadar ilgisini çeker bilemem...

Ama ilk soruya, “roman” yazılırdı aslında:

“Kıbrıs’ta neler oluyor?”

Neler olmuyor ki!..

 

***

 

Neler söylemişim diye, köşemden de paylaşmak istedim...

Evet, Kıbrıs’ta neler oluyor?

·        Emek verilmeden kazanılmış değerler yani “ganimet” üzerinden şekillenen sistem çöküyor!..

(Ya da çöktü, altında kaldık hep birlikte, şimdi, nasıl çıkacağız diye enkazın altından, debeleniyoruz sadece)

·        Türkiye'nin vesayeti altındaki yaşama bir yandan daha yüksek sesle itiraz ediyor kitleler ama öte yandan “imkanlarımız, ihtiyaçlarımızı karşılamıyor” ya da “taleplerimiz, gerçeğimizin üzerinde” gerçeği de kabul edilemiyor. Hem “keyfimiz kaçmasın” hem de “onurumuz kırılmasın” arasında bir “çözüm” bulamıyoruz.

·        Dünyadan izole, “devlet taklidi” yaparak bu işin yürümeyeceği,  beyinlerde yer ediyor giderek... Yine de  umutsuzluk  yükseliyor, bencillik  hortluyor, her geçen gün biraz daha "vilayetleşiyor" adanın kuzeyi, Kıbrıs'a daha az benziyor...

·        İnsanlar geleceğe dair düne oranla daha umutsuz... Ama “umutsuz da yaşanmıyor” deniyor... Çok laf, az proje üretiliyor, bildik “muhalefet”ten reçete yazmaya zaman kalmıyor.

 

***

 

Bir diğer soru, şuydu:

“Neden hala Kıbrıs’ta tek ses tek politika öngörülüyor sence? Neden toplumsal ve siyasi çeşitlilikten korkuluyor?”

Demişim ki...

·        Tek ses; çok sesten ve demokrasiden, özgürlüklerden korkanların ortaya attığı bir klişedir... Sanki marifetmiş gibi tek ses... Oysa çok seste sorgulama vardır, fikir üretimi vardır, tartışma vardır...  Elbette “çok ses” ile “gürültü”yü de ayırt etmek gerekir, birbirinden.... Ne yazık ki Kıbrıs'ın kuzeyinde hep “razı” bir toplum istendi... Söyleneni yapan, “kör milliyetçilik” ile uyutulan, “kontrol altında” tutulan bir toplum.

Olmuyor...

Ya da ancak "bu kadar" oluyor...

 

***

 

En başta söylemiştim, bir kitaplık laf gerek bu soruların yanıtına...

Yine de, bu sorgulamaya hepimizin sık sık yapması gerekiyor...

Ne oluyor Kıbrıs’ta...

Sizce?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1224 defa okunmuştur