1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Meclis’ten çekilmenin zamanı mı?
Meclis’ten çekilmenin zamanı mı?

Meclis’ten çekilmenin zamanı mı?

Başbakan’ın kendi partisi içindeki desteğini gördük, yaşadık birlikte... Tüm ‘hükümet’ imkanlarına rağmen. Ancak ‘yarı yarıya’... Bunu memleket geneline vur, yüzde 30’e gelmez... Son ANKETLERE göre seçmenin yüzde 72

A+A-

 

 

Başbakan’ın kendi partisi içindeki desteğini gördük, yaşadık birlikte...

Tüm ‘hükümet’ imkanlarına rağmen.

Ancak ‘yarı yarıya’...

Bunu memleket geneline vur, yüzde 30’e gelmez...

Son ANKETLERE göre seçmenin yüzde 72’si Ulusal Birlik Partisi’nin ülkeyi “geriye götürdüğünü” söylüyor...

Tüm ‘siyasi’ figürler içerisinde, en az güvenilen isim, İrsen Küçük.

Buna rağmen, UBP’nin Meclis’teki çoğunluğu peşpeşe transferlerle 30’a çıkabiliyor (!)

Yine de ‘mahkeme koridorlarında ağlar gezerim’ şarkısı inmiyor zirveden.

 

***

 

Peki, şimdi “muhalefet” açısından Meclis’ten çekilmenin zamanı mı?

Daha önce “kararsızım” demiştim bir yazımda... Hatta bunun sonucu değiştirmeyeceği gibi ‘doğru bir gelenek yaratmayacağını’ da koymuştum ortaya...

Ve şu düşüncemi yazmıştım:

<<... Eğer “sonuç” almak istiyorsak, muhalefetin Meclis’ten çekilmesi değil, “sivil itaatsizlik” gerek... Yani muhalefet Meclis’ten çekilecek, tüm çalışanlar da iş bırakacak... Birlikte...>>

Bu birliktelik olur mu, çok da umutlu değilim doğrusu...

Ama muhalefet açısından artık Meclis’te kalmak ne kadar mantıklı, kendi düşüncelerimi de sorgular oldum.

 

***

 

Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’nde, bu yönde, sürpriz de sayılabilecek, önemsediğim bir gelişme yaşandı...

İlki önceki akşam Girne’de yer alan “kitle toplantısı”nda parti genel başkanı Özkan Yorgancıoğlu “Meclis’ten çekilelim mi? Bu tartışmayı başlatmak istiyorum... Buyurunuz” demiş kürsüde...

Ve “tabana” yaymış, tartışmayı...

Toplantıyı izleyen gençlerden birisi, “kitlenin nabzı yarı yarıya, kimi temkinli, kimi ne duruyorsunuz daha, görüşünde” diye yorumladı, gözlemlerini...

Tabii, bir de “şaşkınlık” yaşanmış, “Bize mi soruyorsunuz” gibisinden...

Genelde alışıldı ya...

Önce “tepeden” karar verilir...

Sonra “dikte” edilir “aşağıya”...

 

***

 

Tüm toplum kesimlerinde yaşanmalı bu tartışma... Yalnızca “Meclis’ten çekilmek” değil...

Sonrası da...

‘Onurlu’ ve ‘ayaklar yere basan’  siyasetin tarifi, sokakta başlamalı önce... Ve sözde kalmamalı...

‘Öz’e de yansımalı mutlaka...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 2526 defa okunmuştur