1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Hırsızlığın meşrulaştırılmasından başka bir şey değildir”
“Hırsızlığın meşrulaştırılmasından başka bir şey değildir”

“Hırsızlığın meşrulaştırılmasından başka bir şey değildir”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Sıla Usar İncirli, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, çalıntı araçların devlet kurumlarında hizmet aracı olarak kullanıldığı iddialarını gündeme taşıdı.

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Sıla Usar İncirli, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, çalıntı araçların devlet kurumlarında hizmet aracı olarak kullanıldığı iddialarını gündeme taşıdı. Maliye Bakanı Özdemir Berova ise gümrükleme sırasında araçların fark edilmeden ruhsatlandırıldığını, araçların güneye geçmesi sonucu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin durumu fark ederek araçlara el koyduğunu söyledi.

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, Meclis Genel Kurulu’nda çalıntı araçların devlet kurumları tarafından resmi hizmet aracı olarak kullanıldığına dair iddiaları gündeme taşıdı.

İncirli, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, basında ve kamuoyunda dolaşan iddiaların ciddiyetine vurgu yaparak, hükümetten açıklama talep etti.

Ülkeye çalıntı olarak getirildiği öne sürülen ve lüks sınıfta olduğu belirtilen bazı araçların, devletin resmi makam araçları olarak kullanıldığı iddiasını belirten İncirli, “Bir devletin itibarı çok önemlidir. İtibarının zedelenmesinin maliyeti çok büyük olur. Çalıntı bir arabaya binmektense yürümek çok daha doğrudur. Bu kadar mı aciz durumda bu ülke sorusunu sordu.

Kimilerine göre 60’tan fazla, kimilerine göre ise yüzlerce çalıntı aracın kullanımda olduğunun öne sürüldüğünü belirten İncirli, “Bu iddialar doğruysa hırsızlığın meşrulaştırılmasından başka bir şey değildir. Meclis Genel Kurulu, hakikatlerin konuşulması gereken yerdir” diyerek hükümete seslendi.

 

Berova: “Adaya gelen her araç, evrakları, şasi numaraları ve görünüşü üzerinden ciddi bir sorgulamaya tabi tutulmaktadır"

İncirli’nin ardından kürsüye çıkan Maliye Bakanı Özdemir Berova, “Ülkemize ithal edilen ikinci el araçlar genellikle İngiltere ve Japonya’dan gelmektedir. Yaklaşık üç yıl önce ithal edilen, evrakları görünüşte doğru olan bazı araçlar, gümrük işlemleri sırasında fark edilmemiş ve ruhsatlandırılarak ülkede kullanılmaya başlanmıştır. Ancak bu araçların bazıları güneyde tespit edildiğinde el konulmuş ve vatandaşlarımız mağdur olmuştur.” dedi.

Konuyla ilgili İngiltere’deki yetkililerin Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçtiğini belirten Berova, sorunun tespiti ve çözümü için yoğun bir çalışma yürütüldüğünü söyledi. Bu çerçevede yeni bir mekanizma kurulduğunu aktaran Berova, “Adaya gelen her araç, evrakları, şasi numaraları ve görünüşü üzerinden ciddi bir sorgulamaya tabi tutulmaktadır. Bu sistem sayesinde çalıntı, klonlanmış veya finanslı araç sayısında önemli bir düşüş sağlanmıştır.” dedi.

Berova, 3 yılda toplam 61 aracın soruşturmada olduğunu, 27 aracın ise sonuçlandığını söyledi. Bu araçların bir hırsız tarafından çalınıp adaya getirilmediğini, ithalat sonrası yapılan soruşturmalar neticesinde çalıntı olduklarının anlaşıldığını belirterek şunları kaydetti:
“ Adaya böyle bir araç gelirse tespitini yapabiliyor muyuz? Evet, bu mekanizma sayesinde bu tür araçların ülkemize girmesi ve yollarda dolaşması tamamen engellenmiştir.
Mağduriyetlerin önüne geçmek için yeni bir mevzuat çalışması son halini aldı. Artık bu araçların çıkış yaptığı ülkeden evraklar önceden talep edilerek, herhangi bir sorun yaşanmadan önce gerekli tedbirler alınacaktır.”

Bir devletin itibarının zedelenmesi bizim de asla kabul etmeyeceğimiz bir husustur. Ülkemize ithal edilen ikinci el araçlar, sağ direksiyonda olması sebebiyle çoğunlukla İngiltere ve bir kısmı da Japonya üzerinden ithal edilmektedir. Yaklaşık 3 yıl önce adaya bu şekilde ithal edilen ve evrakları görünüşte doğru olan bazı araçlar o dönem içerisinde devlet tarafından fark edilmeyerek gümrüklendirilmiş ve dolayısıyla ruhsatlandırılarak ülkede kullanılmaya başlamıştır. Bilindiği üzere bu araçların bazıları güneye geçtiği zamanda Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından fark edilmiş bu vesileyle bu araçlara el konulmuş ve bazı vatandaşlar mağdur hale gelmiştir. 2,5 yıl kadar önce bu konunun ciddi bir boyuta ulaştığı görüldüğü zaman İngiltere’deki yetkililer dış işleri bakanlığımızla temas kurmuş Gümrük ve Rüsumat dairemiz ve ilgili yetkililer arasında bu konunun tespiti yönünde yoğun çalışmalar yapılmıştır. Çalışmalar neticesinde bir mekanizma kurulmuş ve adaya gelen her ithal araç evrakları ve şasi numaraları üzerinden gerekse de görüntüsü üzerinden ciddi bir sorgulamaya tabi tutulmuştur. Böylelikle de bu sistemin kurulmasıyla da birlikte ülkemize gelen çalıntı, klonlanmış veya finanslı araç sayısında düşüş yaşanmıştır. Bu sistemin geliştirilmesiyle ilgili çalışmalarımız devam etmekte ve bundan sonraki süreç içerisinde ilgili ülkeden çıkışı yapılmadan mağduriyet yaşanmaması adına evrakların talep edileceği, sorgulanacağı ve böylelikle önceden haber vermek suretiyle getiren kişilerin de bu vesileyle bundan zarar görmemeleri için de bir mekanizmanın kurulması için mevzuat çalışmalarımız da son haline geldi.

 Bu araçlar bir hırsız tarafından çalınarak adaya getirilen araçlar değil, adaya ithal edilen araçların yapılan soruşturmalar sonrasında çalıntı olduğu tespit ediliyor. Bu araçlarla ilgili ne yapılacağı konusunda çalışmalar yaparken, şunu düşünerek çalıştık.

Adaya böyle bir araç gelirse bu aracın tespitini yapabiliyor muyuz? Bu mekanizma ile araçların bu şekilde gelmesi ve yollarda dolaşmasının önü tamamen kesilmiştir.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman'ın sorusu üzerine Berova, devlet himayesine alınan araçların 27 tane olduğunu söyledi, kullanılmak üzere işlemlerinin yapıldığını belirtti. Berova, yine Erhürman'ın sorusu üzerine bu araçlardan bazılarının resmi hizmet aracı olarak kullanıldığını açıkladı.

Berova, “Bu araçların gelir talep edilmeyenleri devlet el konulmuştur. Bu tamamen itibarlı bir devletin yapması gereken bir uygulamadır. Bu araçları açık arttırma suretiyle devlet satışa çıkarabilir. Satın alınan araçlar ise güneye geçtiğinde onların kayıtlarında devlet tarafından satılmış bir araç olarak kabul edilmeyecek.” dedi. El konulan araçların ambarda çürümesi yerine devletin de kullandığını söyleyen Berova, hukuki görüşler alınarak bu işlemlerin yapıldığını söyledi.

Erhürman, “Bu araçlara kara para aklama ile ilgili bir tespit de yapıldı mı?” sorusunu üzerine

Berova “Vardır da diyemiyoruz yoktur da diyemiyoruz. Kara parayla ilişkilendirilecek bir ilişkilendirilme görmedik.” dedi.

Bu haber toplam 1422 defa okunmuştur