
“Gıda denetim sayısı değil, niteliği önemli”
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Beste Oymen, gıda denetimlerinin yalnızca sayısı değil, niteliğinin de önemli olduğunu belirterek, kamudaki gıda mühendisi sayısındaki yetersizliğe dikkat çekti.
Yasmin MORAN
Tarım Dairesi, hem ithal hem de yerli ürünlerden numuneler alarak laboratuvar analizleri gerçekleştiriyor, pestisit kalıntılarının yasal limitler içinde olup olmadığını denetliyor ve sonuçları kamuoyuyla paylaşıyor.
Ancak bu denetimler tek başına yeterli değil.
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Beste Oymen, gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için denetim gerçekleştirme yetkisi olan Sağlık Bakanlığı ve belediyeler dahil pek çok otoritenin sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti.
Dr. Beste Oymen, gıda güvenliği ve halk sağlığı açısından denetimlerin yalnızca sıklığıyla değil, niteliğiyle de değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. YENİDÜZEN’e konuşan Oymen, denetim süreçlerinde yaşanan en büyük sorunlardan birinin “gıda mühendisi sayısının yetersizliği” olduğunu belirtti.
Kıbrıs’ın kuzeyinde Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve yerel yönetimlerde gıda mühendisi istihdam edilmemesinin ciddi bir eksiklik olduğuna dikkat çeken Oymen, gıda mühendislerinin güvenli ve kaliteli gıda üretiminin sağlanmasında kritik rol üstlendiğini söyledi. Bu alandaki nitelikli personele duyulan ihtiyacın her geçen gün arttığını vurguladı.
Oymen, denetim süreçlerinde yaşanan en büyük zorluklardan birinin bu eksiklik olduğunu ifade ederek, “Nitelikli ve eğitimli gıda mühendislerinin sayısının artırılması, denetimlerin etkinliğini artırmak ve gıda güvenliğini sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.
“Gıda mühendislerine duyulan ihtiyaç artıyor”
Gıda güvenliği ve halk sağlığı açısından denetimlerin yalnızca sayıca değil, kalite bakımından da etkili olması gerektiğini belirten Oymen, “Denetimlerin etkinliği sadece sayıca fazla yapılmalarıyla değil, derinliği ve kalitesiyle de ölçülmelidir” dedi. Kıbrıs’ın kuzeyinde gıda güvenliği denetimlerinin Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve yerel yönetimler tarafından yürütüldüğünü belirten Oymen, “Ancak burada önemli bir eksiklik söz konusu: gıda mühendislerinin sayısının yetersizliği” diye konuştu.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı dairelerde hiçbir gıda mühendisi istihdam edilmediğini kaydeden Oymen, kamu denetimlerinin gıda bilimi eğitimi almış gıda mühendisleriyle iş birliği içinde yürütülmesi gerektiğini söyledi. Oymen, “Gıda mühendisleri, gıda güvenliği ve kalitesinin sağlanmasında hayati bir rol oynamakta; ne yazık ki bu alanda nitelikli mühendis ihtiyacı her geçen gün artmaktadır” dedi.
“Denetim sıklığı da niteliği de önemli”
Denetimlerin etkinliğini artırmak için gıda mühendisi sayısının artırılması gerektiğini yineleyen Oymen, mevcut eksikliklerin sadece yerel üretimi değil, ithal ürünlerin denetimini de zorlaştırdığını söyledi. Gıda güvenliğinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Oymen, “Devletin ve ilgili kurumların gıda mühendisliği alanına daha fazla yatırım yapması ve nitelikli personel istihdam etmesi gerekiyor” dedi. Bu sayede denetimlerin daha etkili ve kapsamlı yapılabileceğini, halk sağlığı risklerinin ise en aza indirilebileceğini kaydetti.
“Artan üretim, daha fazla denetim ihtiyacını doğuruyor”
Gıda sektöründe son yıllarda artan üretim hacmi ve ürün çeşitliliğiyle birlikte denetimlerin de sıklaştırılması gerektiğini vurgulayan Oymen, “Gıda sektöründe üretim hacminin artması ve çeşitliliğin genişlemesi, denetimlerin daha sık yapılmasını zorunlu kılıyor” dedi. Sektör büyüdükçe üretim ve tedarik zincirinin daha karmaşık hale geldiğini belirten Oymen, “Denetim sıklığının artırılması sadece gıda güvenliği için değil, halk sağlığını korumak açısından da kritik bir adımdır” ifadelerini kullandı.
Potansiyel sağlık risklerinin arttığını kaydeden Oymen, öncelik verilmesi gereken alanları şöyle sıraladı: üretim süreçlerinin takibi ve hijyen standartları, gıda etiketleme ve izlenebilirlik, sertifikasyon ve kalite kontrol, ithalat ve ihracat ürünlerinin denetimi, gıda atıkları ve çevresel etkiler ile yerli üreticilerin eğitimi ve bilinçlendirilmesi.
“Üretim tesislerinde karşılaşılan sağlık riskleri tüketiciye yansıyor”
Oymen, üretim tesislerinde yaşanan sağlık risklerinin hem çalışanların hem de tüketicilerin sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekti. Bu riskleri mikrobiyal kontaminasyon (salmonella, e. coli, listeria gibi), kimyasal ve fiziksel kirlenme, alerjen bulaşı, çalışan sağlığı ve hijyen eksiklikleri ile sıcaklık ve zaman yönetiminde yaşanan sorunlar olarak sıraladı.
Tüketicilerin bilinçlendirilmesinin önemine işaret eden Oymen, “Eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla; ürünlerin saklama koşulları, etiket okuma alışkanlığı ve hijyen konularında bilgi verilmeli” dedi. Alerjisi olan ya da sağlıklı beslenmeye özen gösteren bireylerin doğru seçim yapabilmeleri için içerik bilgilerine ulaşmasının önemli olduğunu söyledi.
“Denetimlerde şeffaflık tüketici güvenini artırır”
Oymen, denetimlerin şeffaf yürütülmesinin önemine dikkat çekerek, “Gıda denetimlerinin sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması, tüketicinin güvenini artırır” dedi. Denetim sonuçları, ihlaller ve yapılan iyileştirmelere dair bilgilerin kamuya açık olmasının, bilinçli tüketici tercihlerini destekleyeceğini ifade etti.
“Yerel üretim ve organik tüketim teşvik edilmeli”
Yerel üretimin desteklenmesinin gıda güvenliğine katkı sağlayacağını belirten Oymen, “Yerel üreticiler ve organik ürünler konusunda halk bilinçlendirilmeli” dedi. Evde gıda güvenliğinin sağlanması için de tüketicilere; gıdaların doğru saklanması, pişirilmesi ve işlenmesi hakkında bilgi verilmesi gerektiğini söyledi.
“Tüketici bilinçlenmesi, toplum sağlığını güçlendirir”
Çapraz bulaşmayı önlemek adına mutfak hijyeninin önemini vurgulayan Oymen, sağlıklı saklama yöntemleri konusunda farkındalık oluşturulması gerektiğini belirtti. Gıda güvenliği için çok yönlü bir yaklaşım gerektiğini ifade eden Oymen, “Eğitim, etiketleme, şeffaflık, dijital platformlar ve yerel üretimin teşvikiyle halk doğru bilgiye ulaşabilir” dedi. Tüketici bilinçlenmesinin toplum sağlığına katkı sağlayacağını söyleyen Oymen, “Bilinçli tüketici kararları, gıda güvenliği risklerini azaltır ve genel sağlık seviyesini yükseltir” ifadelerini kullandı.