
'Gagullu, Yalusa’da bir ilkokul inşa ettirmişti...'
Yalusalı (Yeni Erenköy) yaşlı bir Kıbrıslırum okurumuz şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:
“Sevgili Sevgül,
Yazılarını düzenli olarak takip ediyorum ve memleketimizin acılarına merhem olduğunu belirtmek isterim, Lütfen böyle devam et çünkü
Yalusalı (Yeni Erenköy) yaşlı bir Kıbrıslırum okurumuz şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:
“Sevgili Sevgül,
Yazılarını düzenli olarak takip ediyorum ve memleketimizin acılarına merhem olduğunu belirtmek isterim, Lütfen böyle devam et çünkü sen, ailelerin acılarını dindirmeye çalışan ve onlara bir nebzecik da olsa huzur getiren bir meleksin...
Sana teşekkür etmek maksadıyla bu mektubu yazdım. Sen, hiç kimsenin hatırlamadığı “Gagullu” olarak tabir ettiğin aslen Yalusalı bir Kıbrıslırum kadının ve kocasının akibetini araştırdın ve onların nereye gömülmüş olabileceğini yazdın.
Bizim ailemiz “Gagullu” olarak tabir ettiğin Kakulla ve ailesini çok iyi tanırdı. Kakulla, ya da senin ve Kıbrıslıtürkler’in deyişiyle “Gagullu”, Lefkoşa’ya yerleşmişti, bandabuliyanın yanında büyük bir evi vardı. Çok girişimci bir kadındı. Mesela Bank of Cyprus’un ilk kadın hissedarlarından birisi idi Kakulla Hanım. Bandabuliyanın yanındaki evinin odalarını pansiyon olarak kiralamaktaydı. Evinin alt bölümünü de kahvehane olarak çalıştırmaktaydı. Kocasının adı Yannis Ellinas idi. O dönemlerde Lefkoşa’ya gelen insanlar, onun işlettiği pansiyonda konaklardı. Ben da bir defasında bu pansiyonda babamla birlikte kaldığımızı hayal meyal hatırlarım.
Kakulla, Yalusa’da bir ilkokul inşa ettirmişti ve buna Kakullion İlkokulu denmekteydi. Kilisenin yanında bir okuldu bu. Kakulla sanırım 1890’lı yıllarda dünyaya geldiydi, galiba 1895 ya da 1896 civarında. Gönlü zengin bir kadındı, herkese yardım etmeyi severdi. Yalusa’da ilkokulu yaptırması nedeniyle, kilise ona teşekkür etmiş ve ona bazı çok değerli araziler bağışlamıştı. Kakulla da bu arazileri ve Yalusa’da sahip olduğu bazı evleri ailesine ve kızkardeşi Nestillu’nun kızlarına bağışlamıştı. Çünkü Kakulla hanımın kendi çocuğu yoktu... Arhangelos Kilisesi’nin kendisine bağışladığı kilise yanındaki araziye bir kahvehane inşa etmiş ve onu da bir akrabasına bağışlamıştı.
Kakulla hanım, Yalusa’da mezarlıkta bir de büyük mezar yeri almış ve kendi mezarını hazırlamıştı, Yalusa’ya gömülmek istiyordu.
Fakat 1963’te iki toplum arasında çatışmalar çıkınca, sizin yazılarınızda da belirtmiş olduğunuz gibi, Kakulla Hanım ve eşi Yannis Bey, bazı Kıbrıslıtürkler tarafından öldürüldüler, naaşları olduğu yerde kaldı... Gene sizin yazınızdan öğrendiğimiz kadarıyla iyi yürekli bir Kıbrıslıtürk, bu naaşları alarak, Tekke Bahçesi’ne götürerek onları oraya gömdü, gecenin karanlık bir vaktinde... Onların naaşlarını Tekke Bahçesi’ne gömen bu Kıbrıslıtürk’e lütfen bizim tarafımızdan teşekkür et sevgili Sevgül.
Söylemek istediğim bir başka şey de, bildiğim kadarıyla ne Kakulla Hanım, ne de Yannis Bey, Kayıplar Listesi’ne konmamıştır. Belki akrabalarını bulabilirseniz, onları Kayıplar Listesi’ne koydurabilirsiniz. Eğer günün birinde Kakulla Hanım ve Yannis Bey’in kalıntıları bulunursa, hiç olmazsa akrabaları onları alıp defnedebilsinler. Belki da 1963 yılında kayıp oldukları için adları listede yoktur, en azından ben baktım ve göremedim. Lütfen bu konuda da birşeyler yapınız.
Sevgili Sevgül,
Yalusa’ya gittiğiniz zaman lütfen o ilkokulu bulunuz, Kıbrıslırum mezarlığına giderseniz, orada Kakulla Hanım’ın kendisi için hazırlattığı ama kendisinin gömülemediği mezarı da bulunuz...
Onun unutulmasına, unutturulmasına izin vermediğiniz için sana çok teşekkür ederiz... Özellikle Ferah Hanım’ın Kakulla Hanım’ın portresini çizmesi bizi çok etkiledi... Ona da lütfen teşekkür ediniz...”

















