1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Dizdarlı'nın raporunda Talip Atalay hatalı
Dizdarlı'nın raporunda Talip Atalay hatalı

Dizdarlı'nın raporunda Talip Atalay hatalı

Yüksek Mahkeme Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, Mehmet Emin Yeltekin'in raporunu yayınladı. Dizdarlı, Talip Atalay'ı hatalı buldu

A+A-

Yüksek Mahkeme Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, Mehmet Emin Yeltekin'in raporunu yayınladı. 

Emine Dizdarlı'nın yayınladığı rapor şu şekilde; 

"Sayın Mehmet Emin Yeltekin Dairemize yaptığı Başvurusunda 24 Aralık 2010 tarihinden itibaren Din İşleri Dairesinde Kıdemli Öğütmen Vekili olarak görev yaptığını, vekaleten yürütmekte olduğu söz konusu görevi nedeni ile  vekaleten  görevlendirildiği kadroya asaleten  atanmış olsa idi verilmesi gereken maaşın  verilmediğini iddia ederek bu konunun soruşturulmasını talep etmiştir.

 

Sayın Mehmet Emin Yeltekin Din İşleri Dairesi’ndeki görevine 1 Kasım 1999 tarihinde başladı. Din İşleri Dairesi’nde  III. Derece  Öğütmen olarak görev yaptığı süre içerisinde Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu Başkanlığı 19 Ocak 2009 tarihinde almış olduğu karar uyarınca Sayın Yeltekin’i 20 Ocak 2009 tarihinden itibaren Din İşleri Dairesi Kıdemli Öğütmen mevkiine vekaleten atamıştır. Bunun akabinde Din İşleri Dairesi personeli Sayın Mehmet Emin Yeltekin Kıdemli Öğütmen Vekilliği mevkiinde  çalışırken 3 Eylül 2010 tarih ve K/226/2010 sayılı Vakıflar Örgütü ve  Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu Kararı ile Kıdemli Öğütmen Vekaletine son verilmiş ve  Din İşleri Dairesi Başkanlığına Vekaleten atanmıştır. Sayın Mehmet Emin Yeltekin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın 23 Aralık 2016 tarih ve  CMB.0.00.27/10-10/1291 sayılı yazısı ile Sayın Talip Atalay’ın Din İşleri Başkanlığı mevkiine atanmasına kadar vekalet görevini sürdürmüştür. Vakıflar Örgütü ve Din İşleri  Dairesi Yönetim Kurulu’nun 23 Aralık 2010 tarih ve K/326/2010 sayılı kararı ile Sayın Yeltekin’in Din İşleri Başkanlığı vekaletine  son verilmiş ve önceki görevi  olan Kıdemli Öğütmen Vekilliğine devam  etmesine karar verilmiştir.

Bir göreve vekalet etme koşulları ve vekalet aylığı verilmesi ve/veya bu konulara ilişkin  kurallar 29/1993 sayılı Din İşleri Dairesi  (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’nın 88’inci ve 89’uncu maddelerinde düzenlenmiştir.

Söz Konusu Yasanın 88’inci maddesi tahtında Din İşleri Dairesinde, Yöneticilik Hizmetleri Sınıfı ve üniversite veya  yüksek öğrenim gerektiren Genel (İdari ve Mali) Hizmetler Sınıfı ve Dini Hizmetleri Sınıfının  I. Derecelerindeki kadrolara vekalet  görevlerinin üç aydan fazla sürmesi halinde,  vekalet aylığı verilmek suretiyle bir  başka memur vekil olarak atanabilir. Kadronun açık olması veya vekalet edilecek memurun, yasal  izin, geçici görev, disiplin  cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle görevinden geçici olarak  ayrılmış olması ve vekalet edecek memurun, vekalet edilecek memurun üst derecede olmaması koşuldur. Vekaleten görevlendirme, Din İşleri Başkanının istemi  üzerine Yönetim Kurulunca yapılır. Yine  bu maddeye göre vekil olarak atanacak memurun aynı sınıftan olması gerekir. Ancak, Yöneticilik Hizmetleri Sınıfına vekil olarak atanacak memurda, Yöneticilik Hizmetleri Sınıfından olma koşulu aranmamaktadır.

 

Ayni Yasanın 89’uncu maddesi uyarınca, Yönetim Kurulunca vekaleten  atanan bir memura vekaleten görevlendirildiği kadroya asaleten atanmış olsa idi verilecek maaş verilir. Bu madde gereğince  vekalet aylığı verilmesine başlanabilmesi için vekalet görevinin üç aydan fazla  sürmesi gerekir. Üç aya kadar yapılan  vekillik için herhangi bir ödeme  yapılmaz.

 

Kamu görevinde de vekalet veya vekalet etme koşulları ve vekaleten atanma 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın 80’inci maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu  madde Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasasının 88’inci maddesinin 3’üncü fıkrası dışında aynıdır ve/veya ayni koşulları içermektedir.

 

Gerek Din İşleri Dairesi Yasası’nın 88’inci maddesinden gerekse 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 80’inci maddesi tahtında yapılacak bir vekaleten görevlendirmenin süresi belli değildir. Her iki maddeye göre kadronun açık olması vekaleten görevlendirmeyi olanaklı kılmaktadır. Açık olan bir kadroya bir kişinin vekaleten atanması durumunda bu kişinin ne kadar bir süre vekaleten atandığı mevkiinde görev yapacağı belli değildir. Böyle bir durumda vekaleten atanan kamu görevlisine, vekaleten atandığı kadroda üç aydan fazla görev yapması halinde, vekaleten atandığı kadronun maaşının verilmesi gerekmektedir.

 

Sayın Mehmet Emin Yeltekin’in Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu tarafından Kıdemli Öğütmenlik mevkiine vekaleten atanmasının üzerinden altı buçuk yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen kendisine halen III. Derece Öğütmen maaşı verilmektedir.

 

Din İşleri Başkanı Sayın Talip Atalay, Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu’nun Sayın Yeltekin’i 24 Aralık 2010 tarihi itibariyle Kıdemli Öğütmen Vekilliğine atayan bu kararının, Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’nın 88’inci maddesinin 3’üncü fıkrasına uygun olmadığını ve kendisi tarafından bir istem yapılmadığını iddia etmektedir. Halbuki Sayın Mehmet Emin Yeltekin Din İşleri Başkanı Kadrosuna vekalet ettiği dönemde ve/veya 30 Kasım 2010 tarihinde, Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu Başkanlığı’na 30 Kasım 2010 tarihli yazıyı göndererek Din İşleri Başkan vekilliği görevinden alınıp eski görevi olan Kıdemli Öğütmen Vekilliğine geçmek istediğini belirterek Yönetim Kurulu’nun bu konuda bir karar vermesini talep etmiştir. Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu Başkanlığı’na hitaben Sayın Yeltekin tarafından yazılan yazı Din İşleri Başkan vekili olduğu dönemde ve/veya Başkan vekili sıfatı ile yazılmıştır. Bu nedenle 30 Kasım 2010 tarihli yazı istem niteliğindedir. Buna göre Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu 29/1993 sayılı Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’nın 88’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında belirtilen koşullar uyarınca Başkan Vekilinin istemi üzerine karar almıştır. Bu durumda Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu’nun kararında bir hata ve/veya eksiklik olmadığı görülmektedir. Ayrıca, Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’nın 88’inci maddesinde Din İşleri Başkanı atanmasını müteakip istemin yenilenmesi gerektiği ve/veya farklı bir usulün  takip edilmesi gerektiği konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu itibarla Sayın Talip Atalay’ın söz konusu vekalet işleminin hatalı olduğuna dair itirazı yersizdir.

 

Kaldı ki Sayın Yeltekin’e 20 Ocak 2009 ile 3 Eylül 2010 tarihleri arasında Kıdemli Öğütmen vekilliğini yürüttüğü süre boyunca Yasa’nın uygun gördüğü şekilde vekalet aylığı ödenmiştir.

 

Din İşleri Başkanı Kadrosunun Hizmet Şeması incelendiği zaman Din İşleri Başkanı Sayın Talip Atalay’ın Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu’na karşı sorumlu olduğu görülmektedir. Başkan Din İşleri Dairesine devrolunan görevlerle ilgili yetkilerini kullanır ve Yönetim Kurulu’nun din işleri hakkındaki kararlarını uygular.

 

Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu  Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman)’ın 5 Ekim 2016 tarih ve OMB.0.00-00/00-16/244 sayılı yazısı üzerine 7 Mayıs 2015 tarihli K/173/2013 sayılı Yönetim Kurulu kararının uygulanmadığını tespit etmiş ve gereğinin yapılması hususunda Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı’nın yazısını dikkate alarak Din İşleri Dairesi’nin ivedi olarak gereğinin yapmasına ve neticesini  Ekim 2016 tarihine kadar  Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kuruluna bildirilmesine karar vermiştir.

 

Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu’nun söz konusu kararı üzerinden takriben iki buçuk yıl geçmesine rağmen Din İşleri Başkanı Sayın  Talip Atalay Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu’na karşı olan sorumluluğunu yerine getirmemiştir.

 

Başsavcılık (KKTC Hukuk Dairesi) Devlet organlarının hukuk danışmanıdır. Başsavcılığa bu konuya ilişkin görüşleri sorulmuş ve Başsavcılık da  24 Nisan 2015 tarihli yazısında söz konusu vekalet aylıklarının ödenmesinin hukuka aykırı olmayacağını ve bu aylıkların Sayıştay Başkanlığı’nın 20 Şubat 2015 tarihli yazısında belirtildiği şekilde hesaplanıp ödenmesinin uygun olacağını belirtmiştir.

 

Sayın Talip Atalay Din İşleri Dairesi’nin Baş İcra memurudur ve bu nedenle Din İşleri Yasası veya herhangi bir Yasa, Tüzük ve Yönetmeliklerle ve Yönetim Kurulu yönerilerine uygun olarak Din İşleri Dairesine verilen görev ve işlerin yapılmasını sağlamakla görevlidir. Günlük işlerin idamesinde Sayın Atalay’ın elbette bir takdir yetkisi vardır. Ancak bu takdir yetkisini kullanırken birinci derecede  sorumlu bulunduğu Yönetim Kurulu’na veya kararlarına ve Anayasal bağımsız Daire ve Kurumların belirttikleri görüşlere uymak ve/veya görmezden gelmek gibi bir yetkisi bulunmamaktadır.

 

Sayın Atalay 18 Mayıs 2017 tarihli yazısında söz konusu ödemelerin yapılabilmesi için Bütçeye herhangi bir ödenek konmadığını ve Yönetim Kurulu’nun kendisi tarafından yapılan sözlü talepleri dikkate almadığını iddia etmiştir.

 

Din İşleri Başkanı Sayın Talip Atalay’ın Kadrosunun Hizmet Şeması incelendiğinde Dairenin cari bütçesini, yıllık faaliyet programlarını hazırlamak ve Yönetim Kurulu’nun onayına sunmak onun görevleri arasında olduğu görülmektedir.

  

73/1991 sayılı Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yasası’nın 30’uncu maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca Din İşleri Dairesi  personeli ve din görevlilerinin maaş, ücret veya ödenekleri de dahil olmak üzere Din İşleri Dairesi’nin bütçesi, esas itibarıyla Vakıflar İdaresi Bütçesine konulacak ödenekle karşılanır. 29/1993 sayılı Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’nın 12’inci maddesinin 2’nci fıkrasına göre Din İşleri Dairesi Bütçesi, Yönetim Kurulu’nun ve Bakanlar Kurulu’nun onayından sonra, Yönetim Kurulu’nun önerilerine uygun olarak Din İşleri Başkanı tarafından uygulanır.

 

Görülebileceği üzere her iki Yasa’nın ilgili maddeleri uyarınca Din İşleri Dairesinin Bütçesini Sayın Talip Atalay’ın hazırlaması gerekmektedir. Bu nedenle Sayın Atalay’ın 18 Mayıs 2017 tarihli yazısında belirttiği gerekçeler ve/veya Yönetim Kurulu’nun söz konusu ödeneği bütçeye koymadığı ve/veya bu konudaki sözlü taleplerini dikkate almadıkları iddiası doğru değildir ve/veya geçerli bir mazeret ve/veya neden teşkil etmediği görülmektedir. Vekillik aylığının Sayın Yeltekin’e  ödenmemesi Sayın Atalay’ın kendi kusurundan kaynaklandığı ve Yönetim Kurulu’nun Din İşleri Dairesi Bütçesinin hazırlanmamasında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Din İşleri Dairesi’nin bütçesi hazırlanırken, Kıdemli Öğütmen Vekilliği için ilgili ödenek kalemine para koymak Din İşleri Başkanlığı’nın sorumluluğundadır. Bu itibarla Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi  Yönetim Kurulu’na bu konuda bir sorumluluk yüklemek ve/veya hatalı davrandığı yönünde bir sonuç çıkarmak olasılığı bulunmamaktadır.

 

Sayın Talip Atalay 18 Mayıs 2017 tarihli yazısında Sayın Yeltekin’in Kıdemli Öğütmen mevkiine vekaleten atanmasının yasal olmadığını iddia etmesine rağmen görevde olduğu yedi (7) yıl boyunca söz konusu vekaleten atamayı sona erdirmek, iptal ettirmek veya söz konusu boş kadroyu doldurmak için münhal açma gibi hiçbir girişimi veya çabası da olmamıştır.

 

Sayın Mehmet Emin Yeltekin’e, 29/1993 sayılı Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’nın 88’inci ve 89’uncu maddeleri tahtında vekalet aylığı verilmesi gerekmektedir. Bu hususu teyit eden ve ivedi olarak işleme konulması gereken bir de Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu kararı bulunmaktadır. Söz konusu Yönetim Kurulu Kararı iptal edilmediği sürece bağlayıcıdır. Bu nedenle Sayın Yeltekin’e hak ettiği aylıkların hesaplanarak Kıdemli Öğütmen aylığı verilmesi ve/veya ödenmesi gerekir.

Din İşleri Dairesi tarafından yıllarca ihmal edilen bu eylemin en erken bir zamanda yerine getirilip ödenmesi ve/veya Sayın Yeltekin’e ödemelerin yapılabilmesi için ödenek ayrılması yönünde gerekli olan düzenlemenin ivedi olarak yapılması ve Sayın Yeltekin’in mağduriyetinin ortadan kaldırılması gerekmektedir."

Bu haber toplam 3433 defa okunmuştur