1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Daha İyi Olmaz mı?
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Daha İyi Olmaz mı?

A+A-

Eğitimde ilk dönem bitti, karneler dağıtıldı, öğrenciler notlarıyla buluştu.

Ne var ki karnedeki not sadece öğrenciye ait değildirKarne, öğrencinin dönem içindeki performansını gösterdiği gibi aynı zamanda anne-babanın, öğretmenin, okul müdürünün, sendikanın, Bakanın kısacası eğitim sisteminin de notudur.

Bir diğer önemli unsur da karnedeki öğretmen görüşüdür. Elbette ki basma kalıp ifadeleri kastetmiyorum. Gerçekten öğrencisinin gelişimi değerlendiren, onun güçlü ve zayıf yanlarını görebilen öğretmenin iki satırlık görüşü, karnedeki tüm notlardan daha kıymetli ve anlamlıdır.

İşte bu nedenledir ki nitelikli öğretmenlerin en çok zorlandıkları yer bu görüşleri yazmaktır. Bir öğretmen arkadaşımın bana aktardığı şu serzenişi sizinle paylaşmak istiyorum; “Öğrencinin derslerde aldığı notlara bakıyorum oldukça iyi ama ben çok iyi biliyorum ki notlar öğrencinin gelişimi ile aynı paralelde değil. Derslerde aldığı notlar; tutumları, davranışları, yaptıkları ile uyuşmuyor. İşte o zaman da bu öğrenciye nasıl bir görüş yazmam gerektiğine karar vermekte zorlanıyorum”

Size de bir şeyler yanlış gelmiyor mu? Çocuklarımızda gözlemlediğimiz davranışlarda bir yanlışlık var gibi değil mi! Anne-babası siz olun ya da olmayın etrafınızı çevreleyen çocuklardan beklediğiniz davranışları göremiyorsunuz değil mi!

  • Çocuklarımız çoğu zaman verilen talimatları anlamıyor.
  • En basit uygulamaları bile algılamakta zorluk çekiyorlar.
  • Hiçbir görevi tam olarak tamamlayamıyorlar.
  • Ne istediğini söylemeyi becermiyor, kendisinden istenileni anlayamıyorlar.
  • Arkadaşlarıyla oyun oynamayı bilmiyorlar.
  • Arkadaşlarının canını yakacak hareketlerden kaçınmıyorlar.
  • Küfürlü konuşmayı normal görüyorlar.
  • Neredeyse tüm iletişimlerinde itme, vurma ve kontrolsüz güç var.
  • Tatmin olmuyorlar, beğenmiyorlar, mutlu olamıyorlar.

Galiba eğitim sistemimde bazı şeyleri eksik ya da yanlış kurgulanmış. Karnede sınavlardan aldığımız notlar değil de davranışlarımızdan kaç aldığımız olsa daha iyi olmaz mıydı? Mesela kağıt üzerindeki ezbere bilgilere değil de şunlara not versek;

  • Dürüstlüğe, sorumluluk sahibi olmaya, etik kurallara bağlılığa
  • Her türlü ayrımcılığa karşı olmaya, farklılıklara saygı duymaya, farklı düşüncelere tahammül edebilmeye,
  • Yardımlaşmaya, dayanışmaya,  paylaşıma,
  • Bilinçli tüketici, çevreye duyarlı olmaya not versek daha iyi olmaz mıydı?

Bütün düzenimizi sınavlarda yüksek not alma üzerine kurduk. Peki ama iyi insan yetiştirmeyi ihmal etmiş olabilir miyiz?

Mesela;

  1. Yeni dünyanın ihtiyaç duyduğu becerileri sisteme dahil etsek,
  2. Yeni yeterlilikler ve eğitim-öğretim uygulamalarını hayata geçirsek,
  3. Yeni dersler, programlar ve disiplinler entegre etsek,
  4. Öğrenciyi kağıt üzerindeki notuyla değerlendirmekten vaz geçerek yeni bir ölçme-değerlendirme anlayışı geliştirsek,
  5. Veriyi bilgiye, bilgi davranışa, davranışını da üretime dönüştürebilecek Eğitimde veriye dayalı bir yönetişim anlayışını etkin kılsak daha iyi olmaz mı?

19 Yüzyıldan kalan eğitim anlayışımızla; dijital dünyanın içine doğmuş, zor beğenen, tatminsiz, sürekli ekranlarla konuşan, en çok bir paragraf yazı okuyabilen çocuklarımıza nitelikli bir eğitim verdiğimize emin miyiz?

Karnedeki not kaç olursa olsun; üretimden, estetikten, sanattan, insan sevgisinden uzak bir neslin bedelini çok ağır ödeyeceğimiz...

egitim-042.jpg


Anlayana Gülmece

İnat Uğruna

Bir gün üç arkadaş birbirlerine ne kadar inatçı olduklarını ispatlamaya çalışır ve herkes en çok inat ettiği anısını anlatmaya başlar… Biri hemen söze başlar;

  • "Bir gün evi telefonla aradım, hanım alo demedi, ben de cevap vermedim, telefon sabaha kadar açık kaldı"

Diğeri "O da bir şey mi?" diyerek söze girer:

  • “Ben bir gün eve geldim, kapıyı çaldım, hanım kimsin demedi, ben de kim olduğunu söylemedim, sabaha kadar kapının önünde yattım."

Üçüncüsü "O da bir şey mi?" diyerek;

  • “Biz evlendiğimizde karım bana dokunmadı diye bende ona dokunmadım ve hala daha da dokunmuyorum" der.

Diğer ikisi, biraz şaşkın biraz da alaycı bir tavırla;

  • "Olur mu? Yahu, "Sizin iki tane çocuğunuz var?"

Hemen yanıt gelir:

  • "İnat ettim onları da sormadım."
Bu yazı toplam 574 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar