1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. HÜKÜMET, KKTC’Lİ ASGARİ ÜCRETLİLERE MAAŞ DESTEĞİ SÖZÜNÜ YERİNE GETİRİBİLECEK Mİ?
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

HÜKÜMET, KKTC’Lİ ASGARİ ÜCRETLİLERE MAAŞ DESTEĞİ SÖZÜNÜ YERİNE GETİRİBİLECEK Mİ?

A+A-

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yaklaşık 2 hafta önce, yılın ilk asgari ücretini aylık brüt 43 bin 469 TL, net 37 bin 818 TL olarak belirlemişti.

4 aylık Hayat pahalılığı oranı yüzde 11,12 iken, asgari ücretlilere verilen  hayat pahalılığının altında, yüzde 7,5 artış, asgari ücretlilerde hayal kırıklığı yaratmıştı.

Kamu çalışanlarına, kamu emeklilerine, sosyal sigorta emeklilerine yüzde 11,12 artış verilirken, asgari ücretlilere daha düşük artış verilmesi adaletsizliğin en büyük göstergesidir. Üstelik, hükümet yetkilileri tüm çalışanların alım gücünü artırdık derken, şimdi bunun tam tersini yapıp, kamu ile özel sektör arasında ayrımcılık yaptılar.

Açıklanan asgari ücrete, sendikalar haklı olarak tepki gösterdiler. Birçok sendika bu adaletsizliğin giderilmesi için, Asgari Ücret Tespit Komisyonuna itirazda bulundu. Fakat, komisyondaki işveren tarafı ve devlet tarafının oylarıyla itiraz reddedildi ve daha önce belirlenen asgari ücrette değişiklik yapılmadı.

Ülkedeki mal ve hizmetlerin fiyatı durmadan artarken, asgari ücretlilerin gelirlerini, satın alma güçlerini, enflasyon karşısında geriye götürmek, eşel mobil sisteminin ruhuna da aykırıdır.

Bu düşük asgari ücret artışı karşısında satın alma gücü düşen dar gelirliler daha fazla Güney’e kayacaklar ve bundan da, esnafımız ve işletmelerimiz gelir olarak, devlet de vergi gelirleri bakımından zarar edecektir.

Ülkemizde, asgari ücret artışından sonra, geçmişte yaşandığı gibi, yeni zamların olmaması için, denetimler yapılmalı ve fırsatçılık yapanlara cezalar verilmelidir. Gıda harcamalarına bile  yetmeyen  asgari ücretle, dar gelirlilerin geçinmesi mümkün değildir.

Hükümet, iş dünyasının girdi maliyetlerini düşüreceğine, KDV oranlarını ve fiyat istikrar fonu rakamlarını artırarak maliyetleri daha fazla yükseltmektedir. Hal böyle iken de, asgari ücreti maliyetleri artıracak diye düşük tutmaya çalışmaktadır.

Aslında, Hükümet, özellikle küçük esnaf ve küçük işletme işverenlerine yapacağı sosyal güvenlik işveren katkı payı desteklerinde yapacağı geliştirmelerle devamını sağlayarak,  asgari ücrette uzlaşıyı sağlayabilirdi. Böylece, yüzde 11 zam yapılarak, devlet çalışanları ve emekliler ile oluşan zam adaletsizliği de giderilebilirdi. Maalesef bu fırsat kaçırıldı.

Öte yandan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, hayat pahalılığının tamamını asgari ücrete yansıtsak, işverenler, işçilerini işten çıkarmak zorunda kalacaklardı diye açıklama yaptı. Ama, bu açıklama kamuoyunda pek inandırıcı bulunmadı.

Ayrıca, asgari ücretteki bu kayıbı gidermek için, KKTC vatandaşı olup, asgari ücret kazanan işçiler için ekstra prim ve maaş desteği vermek üzere çalışma başlattıklarını ve 10-15 gün içerisinde net rakamın belli olacağını açıkladı.

Peki, bu konuda yeterli kaynak varmı? Bu para nereden karşılanacak? Bu kaynağın, İhtiyat Sandığı bünyesinde bulunan İstihdamı Destekleme Merkezi Fonundan karşılanması düşünülüyor.

Bu fon, yerel işgücü istihdamını desteklemek amacıyla kurulmuştur. Fakat Pandemi ile birlikte amacının da dışında, birçok sektör ve işverene, küçük, büyük ayrımı yapılmadan, işveren prim desteği olarak kullandırılmaya başlanmıştır. O dönem için doğru bir hamleydi.

Ancak, Pandemi bitmiş olmasına rağmen, bu uygulama içinde bulunduğumuz şubat ayına kadar devam etmiştir. Bu bağlamda yaklaşık 200 milyon TL işverenlere destek olarak verilmiştir.

KKTC vatandaşı asgari ücretlilere verilecek maaş desteğine gelecek olursak ve basit bir hesap yaparsak, karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır.

Yaklaşık 20 bin KKTC vatandaşının asgari ücret üzerinden prim yatırdığını biliyoruz. Bu kişilere ayda 3 bin TL maaş desteği verilecek olursa, toplamda 60 milyon TL ye ihtiyaç duyulmaktadır.

Her ay bu kaynak bulunabilecek mi? Ayrıca, bu maaş desteği de, asgari ücretlileri ne kadar rahatlatacak? Bu da ayrı bir konu olsa gerek… Hükümet, bu kaynağı bulup, ödeyemezse, verdiği sözü de tutmamış olacaktır. Bu da hükümet için ayrı bir prestij kaybı olacaktır.

Hükümet, istihdamı destekleme fonunun esas amacı olan yerel işgücü istihdamını destekleme görevini sürdürerek, istihdamın artırılmasını sağlamalı (Sosyal Güvenlik katkı paylarını ödeyerek) ve yerli asgari ücretlilere sağlayacağı maaş desteği için de mutlaka kaynak yaratmalıdır. Fonda, kaynak yetersizliği olursa da, Maliye Bakanlığı'ndan kaynak aktarılmalıdır.

Bu yazı toplam 1323 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar