1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Katil Devlet
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Katil Devlet

A+A-

Bir ülkede devlet, trafik kazalarının önüne geçebilmek amacıyla insanlarına gerekli trafik bilincini aşılayamıyor ve bu eğitim eksikliğinin olası olumsuz sonuçlarını minimalize etmek adına gerekli olan en temel altyapıyı dahi temin edemiyorsa, o ülkede meydana gelen trafik kazaları, politiktir.
Bir devlet, devlet olmanın en temel gereklerinden biri olan, vatandaşının yaşam hakkını koruyamıyorsa da o devlet, katildir. 
Bunun başka hiçbir açıklaması yoktur, olamaz.

***
Birkaç gün önce, evin balkonundan aşağı bakıyorum…
Tam baktığım noktada, bir yaya geçidi, geçidin bir ucunda, yolun karşı tarafına geçmek için bekleyen insanlar…
Bu davranışa ender rastlayabileceğimiz bir sürücü, yayalara yol vermek için duruyor.
Arkadan gelen araç, olması gerekenden hızlı ve duran araca çarpmamak için, frenlere asılıyor, büyük bir ‘cayırtıyla’ duruyor. 
Durmasıyla beraber de arabadan aşağıya inip, öndeki sürücüye küfretmeye başlıyor.
Öndekinin suçu; yaya geçidinde durarak, yayaya yol vermek!

***

Geçtiğimiz haftalarda, Mağusa-İskele yolunda gidiyorum.
Yağmur o denli şiddetli ki, önümü görmem neredeyse imkansız.
Bunun yanı sıra, yağmur suları o kadar yükselmiş ki, asfaltta değil de, gölde gider gibiyim.
Yol altımda değil, nereye sürdüğümü kestiremiyorum ve haliyle çukurları da göremediğimden, hızımı iyice yavaşlattım, olabildiğince temkinli bir şekilde gitmeye çalışıyorum. 
Arkamda bir araç beliriyor. 
Flaşör yakmalar…
Korna çalmalar…
Tam bir tacizi!
Suçum;  yağmur sonucu ortaya çıkan tehlikeden korunmak için, yavaşlamak!

***

Yukarıdaki örnekler, hemen her gün pek çoğumuzun başına gelen, onlarcasının, sadece ikisi.
Bunun nedeni ise çok basit.
İnsanların en temel trafik kültürüne ve bilincine dahi sahip olmaması, bu kültürü, bu bilinci almamış, alamamış olması!
Peki bu kimin sorumluluğu?
Devletin!
Trafik kültürü, diğer pek çok konuda olduğu gibi, bir eğitim ve sadece tek başına bir trafik eğitiminin ötesinde, çok daha geniş spektrumlu bir sosyolojik altyapı meselesidir. 
Bu da, uzun vadeye yayılan, bilinçli, sistemli devlet politikalarıyla mümkündür.
Gelelim işin diğer boyutuna…
Devletin trafik ve yol güvenliğini sağlama konusundaki diğer sorumluluklarına…
Çık ihaleye, dök asfaltı, oldu da bitti maşallah!
Bir de ver polisin eline radarı, çalılann arkasına saklanıp, bir anda trafikte seyretmekte olan aracın önüne atlasın, alın size bunun adı da denetim!
Yok arkadaş!
Bu kadar basit değil.
Son zamanlarda, her yağmurda gölete dönüyor yollarımız!
Hele de şehirler arası otoyollarda bunun ne kadar tehlikeli olduğunu görebilmek bu kadar mı zor?
Yağmur suyunun akacağı giderler yok!
Drenaj altyapısı yok!
Işıklandırma yok!
Otoyolların en temel gereklerinden biri olan bariyerler yok!
Her türlü gereksiz lükse, para var, ama bunların hiçbirine yok!
Varsa eğer ölümden sonra bir hayat, ölümden sonrasına yatırım niyetine camiye para var, ama yaşamaya, yaşatmaya para yok!

***

Sevgili Esra, hiçbir kusuru, hiçbir sorumluluğu olmayan bir trafik kazası sonucu, apansız aramızdan ayrıldı dün.
Arda’mız, artık annesiz. 
Esra’nın katili, tıpkı öncekilerin olduğu gibi, sensin devlet.
Arda’yı ve daha nicelerini, anasız, babasız bırakan, nice anaları ve babaları evlatlarından eden, sensin devlet.
Bu vebal, kimsenin değil ama senin ve seni yöneten siyasetin boynunda!

 

Sevgili Esra, hiçbir kusuru, hiçbir sorumluluğu olmayan bir trafik kazası sonucu, apansız aramızdan ayrıldı dün.
Arda’mız, artık annesiz.
Esra’nın katili, tıpkı öncekilerin olduğu gibi, sensin devlet.
Arda’yı ve daha nicelerini, anasız, babasız bırakan, nice anaları ve babaları evlatlarından eden, sensin devlet.
Bu vebal, kimsenin değil ama senin ve seni yöneten siyasetin boynunda!

Bu yazı toplam 3460 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar