1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Eğitimde ‘özel okul’ tercihi artıyor
Eğitimde ‘özel okul’ tercihi artıyor

Eğitimde ‘özel okul’ tercihi artıyor

Eğitim Bakanlığı resmi verilerine göre son 7 yılda özel okullarda eğitim gören öğrenci sayısında yüzde 32 oranında artış yaşanırken, devlet okullarında eğitim gören öğrenci artışı ise yüzde 3 oranında oldu

A+A-

Didem MENTEŞ

İlk ve ortaöğretimde son 7 yılda özel okullarda eğitim gören öğrenci sayısında yüzde 32 oranında artış yaşanırken, devlet okullarında eğitim gören öğrenci artışı ise yüzde 3 oranında oldu.

Eğitim Bakanlığının resmi verilerine göre;  2009 yılında özel okulları tercih eden öğrenci sayısı 6 bin 376 iken, 2015 yılında bu sayı 9 bin 333’e ulaştı. Devlet okullarında ise 2009’da 38 bin 581 öğrenci eğitim görürken 7 yıl sonra  2015’teki öğrenci sayısı 38 bin 825 olarak belirlendi.

2010 yılından bugüne kadar resmi ve özel okullardaki öğrenci sayılarına bakıldığında özel okullar lehine ciddi artışlar olduğu görüldü. 2009 yılındaki eğitim sisteminde yaşanan istikrarsız durum; bir sonraki öğretim yılı olan 2010-2011 yılında kendini göstererek, özel okulların tercih edilmesinde son yıllardaki en büyük artışın yüzde 11,80 oranında yaşanması raporlara yansıdı.

Devlet okullarında %3’lük artış

Son 7 yılda devlet ve özel okullarda eğitim gören öğrenci sayılarındaki artış ve azalışlar dikkat çekti.

Devlet okullarında 2009-2010 döneminde 38 bin 581 olan öğrenci sayısı, 2010-2011 eğitim döneminde % 0.11’lik artışla 38 bin 625’e yükseldi. Ancak 2011-2012 eğitim döneminde bu rakam ciddi bir düşüş yaşayarak, 38 bin 119 öğrenci devlet okullarına kayıt oldu. 2012-2013 eğitim yılına bakıldığı zaman devlet okullarındaki öğrenci sayısı 38 bin 168 ile sadece % 0.13’lük bir artış alırken, bu rakam 2013-2014 döneminde aynı yüzdelikle 38 bin 218 öğrenci sayısına ulaşabildi. Devlet okullarında 2014-2015 eğitim yılında yine bir düşüş yaşanarak öğrenci sayısı 38 bin 187’e düşerken, 2015-2016 eğitim döneminde %1.64 oranla 38 bin 825 öğrenciye ulaştı. Son 7 yıl içerisinde devlet okullarında eğitim gören öğrenci sayısı % 3 oranında oldu.

Özel okullardaki artış % 32 oranında

Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre özel okullarda eğitim gören öğrenci sayılarında ciddi bir artış yaşandı.

2009-2010 yılı döneminde 6 bin 376 olan öğrenci sayısı, 2010-2011 eğitim döneminde 7 bin 229 öğrenci sayısına ulaştı. Bu rakam 2011-2012 yılında yüzde 4.56’lık oranla 7 bin 574 öğrenci sayısına ulaşırken, 2012-2013 eğitim yılında yüzde 8.05’lik oran ile 8 bin 237 öğrenciye ulaştı. 2013-2014 eğitim yılında ise yüzde 5.55’lik bir oranla öğrenci sayısı 8 bin 721’e yükselirken, 2014-2015 döneminde ise yüzde 5.98’lik oranla öğrenci sayısı 9 bin 276 oldu. 2015-2016 eğitim yılında ise özel okullardaki öğrenci sayısında yüzde 0,61’lik bir artışla bu rakam 9 bin 333 öğrenci olarak kayıtlara geçti.

2015-2016 döneminde özel okullarda az bir düşüş var

Resmi verilere bakıldığı zaman, özel okulların tercih edilebilirliği ortalama yüzde 5 ile yüzde 8 arasında olduğu dikkat çekti. Ancak 2015- 2016 eğitim yılında bu oran yüzde 1’in de altına inerek çok ciddi bir düşüş gösterdi. Eğitim uzmanları, bu durumun özellikle özel okullardaki ücretlerin gereğinden fazla yüksek olması ve özel okullarda çocuğu bulunan ailelerin bu ücretler karşılığında eğitim hizmetini alamadıkları yönündeki yargıları ve dövizle olan bu ücretlerin döviz artışlarından kaynaklandığına dikkat çekti. Uzmanlar, 2016-2017 öğretim yılı için ise henüz kayıt dönemi tamamlanmamış olmasına rağmen 2016-2017 öğretim yılı için özel okullardaki öğrenci sayısının artışının geçen yılı aşarak yüzde 2’ler civarında olacağına vurgu yaptı.

Nedenler…

Ayrıca bu yıl yapılan kolej giriş sınavları sonucunda ise Türk Maarif Koleji’ne kayıt hakkı elde eden 39 öğrencinin bu hakkını kullanmadığı ve özel okulları tercih etmesinin de önemli bir gösterge olduğuna değindi. Bu artışın yaşanmasını neden olacak diğer önemli etkinin de devlet okullarının alt yapı donanımların oldukça kötü olması, okullardaki bina-bakım işlerinin ve eksik öğretmenlerin yeni öğretim yılına yetişemeyecek olması algısından kaynaklandığı ifade edildi.

-------------------------------------------------

Elcil: “Esas neden ülkedeki nüfus yapısıyla alakalı”

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, Kıbrıslı Türk ailelerin çocuklarını, Türkiye’den gelen işçi ailelerin çocuklarıyla birlikte eğitim görmesini istemediği için özel okula gönderdiğini savunarak, ne Hükümetin ne de Eğitim Bakanlığı’nın sosyolojik olarak bu soruna çözüm bulmaya yanaşmadığını dile getirdi.

Elcil, ayrıca çalışan anne ve babanın çocuğun zamanını geçireceği güvenli bir yer aradığı ve ulaşımın da sağlandığı için özel okulları tercih ettiğine işaret etti.

Eğitime ayrılan bütçenin % 75’inin özel okullara ve özel üniversitelere verildiğini, % 25’lik bütçenin ise devlet okullarına verildiğine dikkat çeken Şener Elcil, “bu durum bile başlı başına özel okullara teşvik eden bir göstergedir” dedi.

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel ise, özel okulların oranın artmasının nedenini resmi politikanın bir gereği olduğunu belirterek, bunun rastlantı olmadığını aktardı. “Eğitim metalaşmıştır. Metalaşan bu eğitim artık parayla satın alınan bir mal durumuna dönüşmüştür ve bundan para kazanılan bir mal olmuştur” dedi.

---------------------------------------------------------------------------------


----------------------------------------------------------------------------------

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil: “Eğitim Bakanlığı özel okullara teşvik ediyor”

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, son 5 yılda özel okulların sayısında artış olduğunun bir gerçeklik olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Eğitim Bakanlığı özel okulların açılmasını teşvik ediyor. Devlet bedava arazi veriyor, Kalkınma Bankası’ndan uzun süreli kredi ve hibe sağlıyor” dedi.

Özel okulların sayısının artmasının bir boyutunun ise Kıbrıslı Türk ailelerin çocuklarını güneydeki okullara gönderdiğini, bu nedenle TED Koleji ve English School Of Kyrenia gibi okulların açılmasının teşvik edildiğini söyleyen Elcil, “Sırf çocuklar güneydeki okullara gitmesin diye bu okullar Türkiye’den bilerek getiriliyor. Bu yüzden de özel okulların sayısında bir artış vardır. Bu siyasi gerçeği de ortaya koymamız gerekir” ifadesinde bulundu.

Eğitime ayrılan bütçenin % 75’inin özel okullara ve özel üniversitelere verildiğini, % 25’lik bütçenin ise devlet okullarına verildiğine dikkat çeken Şener Elcil, “bu durum bile başlı başına özel okullara teşvik eden bir göstergedir” dedi.

“Neden özel okullar tercih ediliyor sorusuna da yanıt aranması lazım” diyen Elcil, bunun iki tane temel sebebi olduğuna işaret etti. Elcil, birinci sebebin çalışan anne ve babanın çocuğun zamanını geçireceği güvenli bir yer aradığı ve ulaşımın da sağlandığı için özel okulları tercih ettiğini söyledi. Esas nedenin ise ülkedeki nüfus yapısıyla alakalı olduğuna vurgu yapan Şener Elcil, şunları söyledi:
“Kıbrıslı Türk aileler veya belli bir ekonomik düzeyinde olan belli bir kesim çocuklarını özel okula gönderip, Türkiye’den gelen işçi çocuklarıyla aynı okulda okutmak istemiyor. İşin esas gerçeği budur. Devlet okulları arasında gettolaşma vardır. Örneğin Lefkoşa’da Demokrasi Ortaokulu, Atatürk ve Arabahmet İlkokullarına Hataylıların çocukları gider diye bir ön yargı gelişti. Diğer okullara baktığımızda Şht. Ertuğrul İlkokulu, Şht. Tuncer İlkokulu ve 9 Eylül İlkokulu’na ise Kıbrıslı Türk ailelerin çocukları gider diye bir ön yargı gelişti. Bunlar hayatın gerçekleri ve bunları ifade etmek zorundayız. Maalesef Kıbrıslı aileler çocuklarının işçi ailelerin çocuklarıyla aynı okulda okumasını istemediği için özel okula gönderiyor. Bu bir gerçektir ama buna sosyolojik olarak çözüm bulmak için ne Eğitim Bakanlığı ne de hükümet soruna yanaştı. İnsanların geldiği yere göre çocukları ayırıp kamusal alanda bulunmama bir utançtır. Bu devletin ve yönetenlerin utancıdır.”

Ekonomik kaynak yetersizlikten ayrı olarak Eğitim Bakanlığı’nda ciddi anlamda bir plan ve program yoksunluğu olduğuna işaret eden Şener Elcil, bu plansızlığın tamamlanmayan inşaatlar, eksik derslikler ve öğretmen eksikliğiyle kendini gösterdiğini aktardı.

Elcil, ailelerin devlet okullarından çocuklarını alarak özel okula vermesi için tüm düzenlemelerin bilinçli bir şekilde yapıldığını savundu.

 

------------------------------------------------------------------

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel: “Eğitim metalaşmıştır…”

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, özel okulların oranın artmasının nedenini resmi politikanın bir gereği olduğunu belirterek, bunun rastlantı olmadığını aktardı.

“Eğitim metalaşmıştır. Metalaşan bu eğitim artık parayla satın alınan bir mal durumuna dönüşmüştür ve bundan para kazanılan bir mal olmuştur” dedi.

Gökçebel, nitelikli, kamusal eğitim ve Eğitim Bakanlığı’nın her çocuğa eşit fırsatlar sağlayarak bilimsel, demokratik, laik bir eğitim programını tüm çocuklara vermesini istediklerini söyledi.

Gökçebel, “Oysa eğitim yapılanmasında oluşturulan okul modellerine, seçmeci elemeci sınav modellerinden tutunda İlahiyat gibi uydurma ideolojik yapılarla birlikte, eğitimde ciddi sapmalar meydana getirilmiştir. Eğitim bir yandan metalaştırılırken diğer yandan da içeriği boşaltılarak, dinselleştirilerek okulların hedeflerinin tamamen ortadan kaldırılarak, kolej gibi üniversiteler gibi seçmeci elemeci gibi sınavlarla da çocukların yarıştırıldığı, yurttaş yetiştirme politikasını laik eğitimle yapması gereken devleti, bu işten para kazanan özel okullara devredildi. Hatta kamu okullarının bile her yıl öğretmen, müdür, muavin, hademe, sekreter eksikleri, bina ve alt yapı eksiklikleri ile birlikte müfredat programlarının hedefsiz bırakılması yüzünden kamusal okulların bile gizli özelleştirildiği açıktır” dedi.  

Özel okullara bütçenin % 75’inin aktarıldığını söyleyen Gökçebel, her yıl bunlar yapılırken, devlet okullarının eksik eğitmenler ve tamamlanmayan alt yapılarla açıldığına işaret etti.

Gökçebel, “Kolej sınavına giren çocukların kolej talebi vardır denilerek, yeni okul açılmıyor ama biri para buldu diye ideolojik yurttaş yetiştirme görevini tarikatlar ve özel okullar üstlenebiliyor. Bu politikanın aslında halkın çocuklarının gittiği kamusal okulları ortadan kaldıran ve öğretmenlik mesleğinin de hiçleştirilmesiyle birlikte eğitimi bir metaya dönüştüren anlayış, özel okul açma veya kamu okullarının gizli özelleşmesine sebep oluyor. Bu bilinçli, istendik bir politikadır, sermaye sahiplerine yarar sağlanmaktadır” dedi.

Bu haber toplam 3641 defa okunmuştur