
ZİRAAT BANKASI BELEDİYEYE NE KADAR KREDİ VEREBİLİR?
Nihayet Lefkoşa Belediye Başkanı Cemal Bulutoğluları beklenildiği gibi istifa etti.
Nihayet dememin sebebi, yılan hikayesine dönen krizde Sayıştay raporlarında belirtilen sorumluluğu gereği, zaten en başından yapması gerekenin bu olduğundan.
Beklenen is
Nihayet Lefkoşa Belediye Başkanı Cemal Bulutoğluları beklenildiği gibi istifa etti.
Nihayet dememin sebebi, yılan hikayesine dönen krizde Sayıştay raporlarında belirtilen sorumluluğu gereği, zaten en başından yapması gerekenin bu olduğundan.
Beklenen ise, belki biraz sözün gelişi, çünkü bu kadar ısrara göre aslında istifa etmesi çok da beklenmiyordu.
Ancak Bulutoğluları’nın istifası için aslında dünden farklı bir sebep yok. Belli ki başta kurultay hesapları olmak üzere, parti içindeki hesapların bir kurbanı oldu, Bulutoğluları.
Bunu zaten kendisi de açıklıkla söylüyor.
En başından kurultay sürecine alet edilen belediye krizi, bugün hala çözüm üretilmekten uzak bir eşite duruyor.
Başbakan İrsen Küçük’ün, yükselen gerginliği azaltmak adına bu istifayı zorlamış olmasının bir sebebi de kısa vadede belediye için sürdürülebilir çözüm üretilmesinin zor olması.
Bugün belediye başkanı istifa eder, yarın bir başkası seçilebilir ancak sürdürülebilir bir kurtarma planı yaratılıp kısa süre içinde devreye konulmadığı sürece kriz devam edecektir.
Bugün çalışan maaşlarının ödenememesi bir tarafa, bugüne kadar devreye koyulması öngörülen hiçbir çözüm planı da işlemedi.
Belediye çalışanları bir yerlerden, bir şekilde kaynak aktarılarak ödenebilir.
Ama belediyenin borçlarını yapılandırmak için Ziraat Bankası’ndan alınması öngörülen kredinin devreye girmesinin oldukça sıkıntılı olduğu anlaşılıyor. Oysa bu kredi bugüne kadar hükümetin belediye ile ilgili ortaya koyduğu ilk ve tek somut çözüm planıydı.
Bu kredi konusunda Belediye Meclisi, UBP’li üyeler zorlanarak bir yapılandırma kararı üretmiş ve konu Bakanlar Kurulu’nun kararına kalmıştı. Hükümet kanadı, meclisi alması gereken tedbirleri yürürlüğe koymamakla eleştirirken, bu konuda bir karar üretmeyi sürekli erteledi.
Bankalar Birliği Eski Başkanlarından Bülent Berkay’ın bir televizyon programına gönderdiği mesaj ise bu konuya son derece ciddi bir boyut getiriyor.
Çünkü kısaca özetleyecek olursak, Berkay, mevcut Bankalar yasasına atıfta bulunarak, bir bankanın verebileceği kredilerin üst sınırının belirlendiğine işaret ediyor ve söz konusu bankanın kaynaklarının bu krediyi vermek için yeterli olmadığını ortaya koyuyor.
Alınması öngörülen kredi, 90 milyon TL olarak adlandırılırken, Berkay’a göre Ziraat Bankası belediyeye ancak 11 ile 19 milyon TL’lik bir borç verebilir.
“Bankaya kaynak aktarılsa bile, bu miktarda bir kredinin verilmesi gayrı yasaldır” diyor.
Yasa maddeleriyle birlikte ortaya konulan bu iddia, son derece düşündürücüdür ve bu konuda Bankalar Birliği dahil, yetkililerin bir an önce açıklama yapması şarttır.
Bu ülkede mevcut hükümet, atılan her adımla karşısına çıkan her yasayı çiğnemekten çekinmiyor.
Örneğin çok tartışılan kamudaki yeni istihdamların da mevcut Kamu Görevlileri yasasına aykırı olduğu ortada.
Dahası Anayasa’nın eşitlik ilkesini doğrudan ihlal ettiği açık.
Ne var ki, bu konuda denetçi konumunda olan ve bağımsız olduğu söylenen kurumların sesi çıkmıyor. Eğer bir banka, kendi verebileceği kredinin çok üzerinde bir kredi vereceğini açıklayabiliyor ve kimse buna ses çıkarmıyorsa, Anayasa her adımda ihlal edilirken, hiçbir adalet ve demokrasi mekanizması işlemiyorsa, o zaman bu ülkenin genel durumunun da, aslında Lefkoşa Belediyesi’nden çok daha kötü durumda olduğunu teslim etmek gerekiyor.
Her köşesinde patlayan lağım boruları eşliğinde, çöp ve pisliğe bulanmış, yaşaması imkansız bir sistem…
Yenidüzen’den Sevgili Ödül Aşık Ülker’in biliminsanı Birol Yeşilada ile yaptığı röportaj okunmaya değer…
Kuzey Kıbrıs’ı içi acıyarak izlediğini söyleyen bir bilim insanı, içinde bulunulan bu çıkmazdan kurtulmanın tek yolunun seçmenlerin verdikleri oyun hesabını sormaları olduğuna vurgu yapıyor.
Yani vatandaş bilincine işaret ediyor.
Bu kadar yasa tanımazlık, bu kadar usulsüzlük ve etik dışı yaşam sistemi, biraz da bundan kaynaklanmıyor mu?
Oy verme nedenlerimizden ve önceliklerimizden…
Eğer kendi işimizi yapacak diye birilerine oy vermek için çırpınmaya devam edeceksek, zaten Lefkoşa başta olmak üzere, bundan sonraki seçimlerde de değişen bir şey olmayacak.
Oysa şimdi bir fırsat var;
Yaşananlardan ders çıkarma fırsatı... Hem seçmenlerin hem de siyasetle uğraşacakların fırsatı bu.
Belediyecilikten anlayan, somut ve ayakları yere basan projeleri olan, bunun sorumluluğunu üstlenebilecek adaylar talep etmeli ve ancak bu kişilere oy vermeli Lefkoşalılar.
Sonuçta, en geç Haziran’da Lefkoşalıları önemli bir sınav bekliyor.
Bu sınavın sonucu sanırım umudun boyutunu ortaya koyacak.
Hem seçmen hem siyasetçi hem de bu ülkenin geleceği açısından…

















