Kıbrıs’ta yaz aylarının başlamasıyla birlikte yılan vakalarında artış gözlemleniyor. Acil Tıp Uzmanı Dr. Öykü Bakalım Akdöner, önemli uyarılarda bulundu.

Dr. Akdöner, Kıbrıs'ın dokuzdan fazla yılan türüne ev sahipliği yaptığını, ancak Kıbrıs’ta yaygın olarak altı türle karşılaşıldığını belirtti. Bu türlerin büyük çoğunluğunun ya zehirsiz ya da insana ciddi zarar verme potansiyeli olmayan türler olduğunu ifade eden Akdöner, yalnızca “gufi” olarak bilinen türün insana zarar verebilecek düzeyde zehirli olduğunu vurguladı.

Gufi nasıl tanınır?

Dr. Akdöner, “macrovipera lebetina” adıyla bilinen gufi yılanının 2 metreye kadar uzayabilen, üçgen veya kalp şeklinde başı olan, genellikle gri ya da kahverengi renkte, koyu V desenleri taşıyan bir tür olduğunu söyledi. “Gufi tehdit edildiğinde tıslama sesi çıkarır, bu bir uyarıdır. Böyle bir durumda hemen durmalı ve ortamdan uzaklaşmalısınız,” dedi.

Isırık durumunda ne yapmalı?

Yılan ısırıklarının genellikle yılanın kendini tehdit altında hissettiği durumlarda gerçekleştiğini belirten Dr. Akdöner, ısırılan kişinin sakin kalması, ısırılan bölgeyi hareketsiz tutması, takı ve sıkı giysileri çıkarması gerektiğini söyledi. Ayrıca yaranın sabunlu suyla temizlenip, gevşek bir bandajla kapatılması ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurguladı.

Neler yapılmamalı?

Akdöner, yanlış uygulamaların ciddi sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekerek, “Turnike uygulamak, yarayı kesmek, emmek veya buz koymak gibi yanlış müdahaleler doku hasarını artırır. Kafein ve alkol tüketimi önerilmez. Ağrı kesiciler ise sadece hekim kontrolünde verilmelidir,” dedi.

“Antivenom sadece gerektiğinde kullanılıyor”

Gufi ısırıklarında acil serviste gerekli kan tahlillerinin yapıldığını ve tedavinin hastanın durumuna göre şekillendiğini belirten Akdöner, panzehir (antivenom) uygulamasının sadece ihtiyaç halinde kullanıldığını, her durumda otomatik olarak uygulanmadığını vurguladı.

“Yılanlardan korkmak yerine önlem alın”

Yılanlarla barış içinde yaşamanın mümkün olduğunu vurgulayan Dr. Akdöner, “Doğada yürürken zemin kontrolü yapmak, el sokmadan önce çalılık ve taş aralarını kontrol etmek, bahçelerde düzenli temizlik yapmak gibi basit önlemlerle yılan karşılaşmaları engellenebilir,” dedi.

Yılanların ekosistemin önemli bir parçası olduğunu hatırlatan Dr. Akdöner, “Onlara zarar vermek yerine bilinçli davranarak birlikte yaşamanın yollarını bulmalıyız. Biyoçeşitliliğimizi korumalıyız,” diyerek sözlerini tamamladı.