1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Türkiye’de ne varsa KKTC’de de olacak! (Anavatansız yapamayızın gerçek öyküsü)
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Türkiye’de ne varsa KKTC’de de olacak! (Anavatansız yapamayızın gerçek öyküsü)

A+A-

Aynen öyle denmişti!
Kim demişti!
Demeyen yok ki!
Türkiye’den KKTC’ye gelen her yetkili hemen hemen aynı şeyi söyledi!

-*-*-

Peki Türkiye’de olup da bizde olmayan ne vardı ki da bizde de olacaktı?

-*-*-

Mesela gıda fiyatlarında ve ev kiralarında artış!

-*-*-

Zengin ve yoksul arasındaki uçurumun büyümesi!

-*-*-

Demokrasiye açık müdahaleler... 
Seçimlerin güvenilirliğini yitirmesi...
Üstelik bizde değiştirilen nüfusla, demokrasiye müdahale değil, resmen tecavüz edilebiliyor olması!

-*-*-

Yolsuzluk mu?
Evet!
Toplumumuzdaki en büyük değer kaybı, en tehlikeli yozlaşma bu alanda yaşanıyor ve ne yazık ki iğrenç yolsuzluğun içinde Türkiye’deki yolsuzluğun uzantısı var...

-*-*-

Mafya!
Her yerde!

-*-*-

Cinayet, hırsızlık!
En acı ithalatımız!

-*-*-

Çevre katliamı!
Kıyıların, ormanların peşkeşi!

-*-*-

Eğitim ve sağlığın özelleşmesi ile birlikte, devletin sağlık ve eğitimde çöküşü!

-*-*-

Haaa henüz “Adalet” pek hasara uğratılamadı!
Umarım kurtarırız!

-*-*-

Dolayısıyla, kimse hikaye okumasın!
Kimse de “anavatansız yapamayız” filmini tekrar tekrar vizyona koymaya kalkmasın!
Biz bize izliyoruz, kendi kendimizi tatmin edip, uyuyoruz!


Türkiye açısından Tatar’ın misyonu tamamlandı!

Tamam, sana göre veya Türkiye’ye göre, Avrupa Birliği’nin (AB) Johannes Hahn’ı Kıbrıs özel temsilcisi olarak görevlendirmesi geçerli değil...
Tamam haklısın!
Haklısınız!
İyi de sana gelseydi, görüşlerini bir bir anlatsaydın, çok daha iyi olmaz mıydı?

-*-*-

Peki, Tatar, sizce neden Johannes Hahn ile görüşmedi?

-*-*-

Bakalım buna!

-*-*-

Bence Hahn ile görüşmeme kararı Tatar’ın tek başına alabileceği veya aldığı bir karar değildir...

-*-*-

Türkiye Dışişleri’nin bu karardan haberi vardır!

-*-*-

Peki, Türkiye Dışişleri, buna neden gerek duymuştur?

-*-*-

Bunun da iki sebebi olabilir!
Birincisi, Tatar’ın her an her şeyi, her ilişkiyi mahvedebilme potansiyeli olduğunu Türkiye Dışişleri çok iyi biliyor; bir çuval inciri berbat etmektense, böyle bir tavır takınması daha iyi diye düşünülmüştür... 

-*-*-

İkinci sebep de aslında birinciyle aynı...
Ufak nüans farkı var...
Türkiye, şu anda, Amerika ve İngiltere ile ilişkilerini gülümseyen yüz seviyesinde tutuyor... 
AB ile ilişkilerinde de sıkıntı olmasını istemiyor...

-*-*-

Amerika – İngiltere ve AB üyelerinin en büyükleri de, Türkiye’ye özellikle Rusya tehlikesi nedeniyle yaklaşma sevdalısı...

-*-*-

İşte bu ortamda, Ersin Tatar’ın, Hahn’a yapacağı ağır bir dangalaklık ki gaza gelip yapması olasıdır; Türkiye’nin tüm ilişkilerini mahvedebilir... 

-*-*-

Sonuç?
Sonuç ortada... 
Türkiye’nin özellikle AB ile ilişkilerinde bir yumuşama olacağı kesindir...
Ersin Tatar misyonunu tamamlamıştır... 
Zaten Hahn’ın kimle görüştüğü ve bu görüşmenin Türkiye’nin onayı ile gerçekleştiği de apaçıktır!


Sadece balık baştan kokmamıştır, tuz da kokmuştur!

Bir insan hakkında mahkeme kararı yoksa, o insan masumdur... 
Masumiyet Karinesi...

-*-*-

Nevzat Nevzat benim çok sevdiğim ve saydığım bir arkadaştır... 
Son derece değerli biridir...
Turizm eğitimi de almıştır... 
İki üniversite bitirmiştir...

-*-*-

Hakkında, Binboğa’dan kalma yolsuzluk – usulsüzlük soruşturması varken, aynı zamanda da Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ne 100 gün kala, “Cumhurbaşkanı Turizm Danışmanı” olarak atanması “açıklanabilir” ya da “kabul edilebilir” değildir!

-*-*-

Ama nerede?
Norveç’te mesela!

-*-*-

Burası Norveç mi?
Değil!
Burası KKTC!

-*-*-

Türkiye dilediği kişiyi, dilediği makama, layık olsa da olmasa da, yapabiliyor olsa da olmasa da, kendi çıkarı için oturtabiliyorsa; Ersin Tatar da istediğini, istediği danışmanlık koltuğuna oturtacaktır!

-*-*-

Mesele, Nevzat ya da Tatar meselesi değildir!
Mesele balığın baştan kokmuş olması hatta tuzun artık kokmanın ötesine geçmiş olmasıdır!


Geçmişe gidebilseydik!

Michael J. Fox’un oynadığı filmdi...
Geleceğe dönüş!
Back to the future!

-*-*-

Geçenlerde bir yapay zeka fotoğrafı veya sahnesi izledim...
Back to the future filminde Doktor Brown (Christopher Lloyd), Marty MacFly’a (Fox), “haydi 1945’e git ve Trump’ın babasına bir prezervatif verip geri dön” diyor...

-*-*-

Öyle kaç kişi biliyorum!
Kimisi Dünya’nın ağzına yandı ya da yanacak; kimisi güzel ülkemizin!


1748427960093ltb-evrensel-c-ocuk-haklari-derneg-i-1.jpeg

Güzel insan, doğru karar... Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, mevcut siyasi koşullar çerçevesinde Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) adayı Tufan Erhürman’ın desteklenmesi gerektiğini söyledi. Kıbrıs Genç TV’de Mustafa Alkan’ın sorularını yanıtlayan Harmancı,Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) olası kararıyla ilgili bir soru üzerine, Erhürman’a destek mesajı verdi. Harmancı, “Bana göre doğru olan mevcut konjonktürde, sayın Erhürman’ın desteklenmesi yönünde” ifadelerini kullandı.

Bu yazı toplam 1640 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar