TC Merkez Bankası Faiz İndiriminin Ekonomiye Yansımaları
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Aralık ayına ilişkin faiz kararını açıkladı ve ,politika faizini 150 baz puan indirerek yüzde 38’e çekti.
Piyasadaki ortalama beklentilere yakın bir faiz indirimiydi. Kasım ayında beklenenin altında gerçekleşen enflasyon verileri, faiz indirimini 150 baz puana yükseltti.
Aralık ayı enflasyonu da, beklentilerden yüksek gelmezse, ocak ayında da faiz indirimi süreci devam edebilecektir.
Böylece, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, son 4 toplantıda 800 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirilmiş oldu. Önemli miktarda bir faiz indiriminin gerçekleştiğini görüyoruz.
TCMB karar metninde yaptığı açıklamada, kasım ayında tüketici fiyatları enflasyonunun gıda fiyatlarındaki gelişmelerle, beklenenden düşük gerçekleştiğini, enflasyonun ana eğiliminin eylüldeki artıştan sonra, ekim ve kasım aylarında bir miktar gerilediğini belirtti.
Bu yılın üçüncü çeyreğinde, dönemlik ekonomik büyümenin öngörülenden yüksek gerçekleştiğini belirten TCMB, son çeyreğe ilişkin öncü göstergelerin talep koşullarının dezenflasyon sürecine verdiği desteğin sürdüğüne işaret ettiğini vurguladı.
TCMB, enflasyon beklentilerinin iyileşme işaretleri göstermekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini de ekledi.
TCMB ayrıca, politika faizine ilişkin atılacak adımları, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak, ara hedeflerle uyumlu biçimde, dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğini de belirtti.
Netice itibarıyla, enflasyonun ana eğilimindeki iyileşmeye paralel olarak, faiz indirim sürecinin devam etmesi bekleniyor.
TCMB’nın, enflasyon ana eğilimindeki gerilemeye ve talep koşullarının dezenflasyona verdiği desteğin sürdüğüne işaret etmesi, enflasyona yönelik pozitif bir vurgudur.
Bankanın, beklentilere ve fiyatlamalara uygun şekilde davranması, Türk lirasının değeri açısından da dengeli bir adımdır.
Politika faizi, başta mevduat faizleri ve kredi faizleri olmak üzere, borçlanmanın maliyetine etki ediyor. Enflasyon hedefine yaklaşıldığında, MB faiz oranlarını sabit tutabiliyor veya düşürebiliyor. Böylece, harcamaları ve ekonomik büyümeyi artırıyor.
Faiz indirimi, üretim kapasitesinin artırılmasına, ticaretin canlanmasına ve istihdamın güçlenmesine katkı sağlayabilmelidir. Enflasyonla mücadele süreci devam ederken, üretimi destekleyecek, istihdamı artıracak ve yatırımı teşvik edecek adımlar da eş zamanlı atılmalıdır.
Politika faizi indirimini, bankalar da uygulayarak işletmelerin daha düşük faizle finansmana erişimini kolaylaştırmalıdır. Kredilerin düşük faiz ve uzun vadeli kullandırılması, işletmeleri daha da rahatlatacaktır.
Öte yandan, enflasyon riski devam ettiği süreçte, faiz indirimine gidildiği zaman, altına, dövize olan talep artışı ile birlikte değerlerinin yükselmesini ve MB rezervlerinin azalmasını görmüş, geçmiş yıllarda acı tecrübelerle yaşamıştık. Bu hususa da çok dikkat edilmelidir.
Faiz oranları düştüğünde, enflasyon halen yüksekse, mevduat sahipleri daha düşük getiriler nedeniyle TL cinsinden varlıklara yatırım yapmaktan kaçınabilir. Bu durum, dövize ilgiyi artırarak döviz kurlarını da yükseltebilir. Ayrıca, kurların yükselmesi, ithalat maliyetlerini artırarak, enflasyonu da artırabilir.
Geçtiğimiz günkü faiz indiriminden sonra, döviz kurlarında bir miktar yükselişler oldu.Zaten, uzun zamandır iç ve dış ekonomik ve siyasi gelişmelere paralel olarak, döviz kurlarında belli miktarda yükselişler yaşıyoruz.
Faiz indirimi, bankaların daha düşük faizle kredi vermesini sağlayarak, kişiler ve işletmelerin daha ucuz krediler alarak, tüketimlerini ve yatırımlarını artırıp, ekonomik büyümeyi yükseltebilir. Faiz düşüşünün sürmesi, ancak, enflasyondaki gerilemeyle mümkün olabilecektir.
Piyasa faizlerinin inmesi önemlidir ama esas önemli olan, pahalılığın azalması, halkın, üreticilerin ve esnafın satın alma güçlerinin artmasıdır.
KKTC, döviz kuru yükselişlerinden, enflasyon ve pahalılık olarak Türkiye’ den daha fazla olumsuz etkilenmekte, halkın borçlanması ve fakirleşmesi günden güne artmaktadır. Bunu, resmi veriler de teyit etmektedir. Umarım, TL, döviz kurları karşısında, dengeli bir seyir izlemeye devam eder.







