1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Tüm kadınlar bu ülkede en az erkek kadar özgür olacak”
“Tüm kadınlar bu ülkede en az erkek kadar özgür olacak”

“Tüm kadınlar bu ülkede en az erkek kadar özgür olacak”

UBP – YDP – DP hükümetinin gerici politikaları ve dayatmalarına karşı, sayıları 70’i aşan örgütlerin desteği ve öğretmenlerin önderliğinde yakılan eylem ateşi dördündü gününde de karanlığı aydınlatmaya devam etti.

A+A-

Ebru OSMAN

UBP – YDP – DP hükümetinin gerici politikaları ve dayatmalarına karşı, sayıları 70’i aşan örgütlerin desteği ve öğretmenlerin önderliğinde yakılan eylem ateşi dördündü gününde de karanlığı aydınlatmaya devam etti.

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Birlik ve Dayanışma Sendikası (DAÜ BİR-SEN) öğretmen sendikalarının önderliğinde sürdürülen direnişe, yalnızca söz konusu sendikalar değil, birçok sendika, siyasi parti ve vatandaşlar da katılarak sokaklarda seslerini yükseltmeye devam etti. Son dört gündür ‘Geçit Yok’ eyleminde sıkça yankılanan “Kıbrıs laik’tir, laik kalacak!” sloganı, Kıbrıslı Türk halkının kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Birlik ve Dayanışma Sendikası (DAÜ BİR-SEN) Buğu Sümen Cohar

“Bu dayatmalara boyun eğmeyeceğiz ve hep birlikte direnmeye devam edeceğiz”

DAÜ-BİRSEN Başkanı Buğu Sümer Cohar konuşmasına, “Bu ülke için Gayle çeken herkes hoşgeldi” açıklamasıyla açılış konuşmasını başlattı.

Cohar, “Günlerdir sokaktayız, direniyoruz ve hep birlikte güçlü bir şekilde dayatmalara karşı duruyoruz” diyerek sözlerine şöyle devam etti; “Bu akşam burada toplumun iradesine, değerlerine, laik toplum yapımıza, Kıbrıslılığa, eğitime, okullara, çocuklarımıza, toplumumuza geleceğimize ve varlığımıza el uzatanların bir kez daha ‘geçit yok’ demek için buradayız.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıslı Türklerin varlığına ve iradesine yönelik dayatmaların dozunun her geçen gün arttığına vurgu yapan Cohar, “Kıbrıslı Türklerin gündemi her geçen gün saptırılmaktadır. İnsanlar bir tarafta geçim derdindeyken, emekçi hayat pahalılığını altında eziliyorken, çocuklarımızın geleceği için her gün ‘bu çocuklar nerede iş bulacak’ ve ‘bu ülkede nasıl yaşayacak’ gaylesi çekiliyorken sürekli bir dayatma ile karşı karşıyayız” dedi.

Cohar cümlelerine şu şekilde devam etti; “Hükümet edenler, halkın sorunlarına çözüm bulacağına, yüzünü halkına döneceğine, talimat almaya devam etmekte ve her geçen gin bizleri de bir yok oluşla karşı karşıya bırakmaktadırlar” diyerek “Bu dayatmalara boyun eğmeyeceğiz, izin vermeyeceğiz ve hep birlikte direnmeye devam edeceğiz. Geçit yok!” vurgusunu yaptı.

“Kıbrıs’ım sen daha iyilerine laiksin. Bir kez daha birlik mücadele be dayanışma diyoruz!” ifadelerini kullanarak konuşmasını tamamladı.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Ercan Hoşkara:

“Tüm kadınlar bu ülkede en az erkek kadar özgür olacak”

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara “Bugün yine eylemdeyiz. soruyorlar bize, her gün eylem olur mu? Her gün eylem olur, her gün mücadele olur” diyerek konuşmasına başladı. Hoşkara, “Karşımızdaki tehdit o kadar büyük ve uzun süreli, planlanmış ve uzun vadede sonuç verecek bir stratejinin parçası ki, bununla mücadele etmek için her gün, her hafta ve her ay eylem olur” dedi. Hoşkara, bu mücadelenin bir günde bitmeyeceğini belirterek “özgürlüklere inanmayanlara, kadının eşitliğine inanmayanlara mücadele bir günde, bir eylemde bitmez ve bitmeyecek” vurgusunu yaptı.

Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun eylemlere katılım göstermemesiyle ilgili gönderme yapan Hoşkara, “Laik devletten yana olanlar, özgürlükten yana olanlar, Atatürkçü olanlar, devrime ve inkilaplara inananlar burada aynı zamanda barışa inanlar da burada ama Nazım Çavuşoğlu burada değil. Çavuşoğlu, ‘ben de laik devletten yanayım, ben de Atatürk’çüyüm’ diyor, peki nerdedir ve niye buraya gelmiyor? herkes burada işte, kendisi nerede?” sorularını yöneltti.

Hoşkara, Sibel Tatar’ın açıklamalarına yönelik parantez açarak, “Bir de Cumhurbaşkan’ımızın eşi Sibel Tatar var, onun da gönlü burada ama gelemez. Peki neden gelmezler?” sorularını yönelterek, “Çünkü cesaretleri yok, yürekleri yok ve iradeleri yok.” Şeklinde konuştu. Hoşkara cümlelerine şöyle devam etti; “Kendi iradelerini teslim ettiler, halkın da iradesini teslim etmek istiyorlar ama biz dur diyoruz teslim ettirmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Hoşkara, Cumhurbaşkanı makamındaki Ersin Tatar’ın zor durumda kaldığının altını çizerek, “kurtulacaksınız, Ünal Üstel’i de ve hatta bütün bakanları da kurtaracaksınız. Nasıl yapacaksanız diyorsan tüzüğü geri çekeceksiniz ve özgürlükten yana olacağız diyeceksiniz. Tüm kadınlar bu ülkede en az erkek kadar özgür olacak, böyle geldi böyle gidecek diyeceksiniz ve kurtulacaksınız.” dedi.

Hoşkara konuşmasını “Bu mücadele yıllarca sürecek ve günün sonunda hep beraber kazanacağız!” cümleleriyle tamamladı.

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Başkanı Zeki Çeler:

“Bana dokunmaz dediğiniz yılan, döner dolaşır, bugün size dilini uzattıysa, yarın da sokar”

TDP Başkanı Zeki Çeler, Kıbrıs’ın kuzeyinde ciddi anlamda kötü bir dönemden geçildiğini belirterek, “Bugün yaşananlar bu memlekette nasıl siyasal oyunların döndüğünü bize bir kez daha gösterdi” şeklinde konuşmasına başladı.

Ulusal Birlik Partisi destekçilerininin bugün gündemde olan Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Oktay Saral’ın Ünal Üstel’e sarf ettiği sözleri üzerine, boy boy poster paylaştıklarını vurgulayan Çeler, “Biz Atatürk’ün posterini paylaşırken, laikliği, inklapları, bu memlekette özgürce yaşamayı savunmaya çalışırken, onlar Başbakan’ın fotoğraflarını paylaştılar.” Dedi. Çeler cümlelerine şöyle devam etti; “Ama unutmasınlar ‘bir gün bana dokunmaz dediğiniz yılan, döner dolaşır, bugün size dilini uzattıysa, yarın da sokar’” ifadelerini kullandı.

Çeler, “Bu ülkenin geleceği olan gençler, bugün düzenlenmekte olan Technofest’te Nazım Çavuşoğlu’nun konuşmasından sonra tek bir alkış bile vurmadılar, hiç biri de ses çıkarmadı. Bu gençlerin önünde de eğiliyoruz.” Dedi.

Duyulmadıysa duyulsun diyen Çeler, eğitimin bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun tutumuna yönelik,  “Atatürk ilke ve inkilaplarını sonuna kadar savunurum diyecen, Anayasaya bağlılık yemini verecen, sonra dönüp Anayasa’yı ilk çiğneyen kişi sen olacan. Çocukların, geleceğimizin, öğretmenlerimizin, bize ışık tutan bu insanlara etmediğin hakaret de kalmayacak.” Şeklinde konuştu. Çeler, “Sanıyorlar ki, 1800’lü yıllardan itibaren, her türlü varoluş mücadelesini gösteren bu toplumun öğretmenlerini yalnız bırakacaklar” diyerek “Bizi onlar yetiştirdi, biz asla öğretmenlerimizi bir günden bir güne yalnız bırakmayacağız. Onların elinde büyüdük, onlar için çalıştık, onlar bizim için mücadele etti, şimdi sıra bizdedir!” ifadelerini kullandı.

Bu toplumun varoluş mücadelesi için verdiği çabayı kimsenin unutamayacağını vurgulayan Çeler, “Bizler bu günleri bu şekilde görelim diye değil, laik bir devlet özgür bir toplum olalım diye o zamanları yaşadık, bugün bunları yaşayalım diye değil.” Dedi.

Çeler, “Ama maalesef ne anayasa yeminine uyuyorlar ne de kurdukları devletin geleceğine inanıyorlar. Çünkü yaptıkları protokollerle bize gösteriyorlar ki, her şey tavla teslim verdiler. Ama bu toplum verdirmeyecek. Bu toplum bugün tek bir madde, tek bir konu üzerinde bir araya geldi o da bu tüzüğün ortadan kalkması ve eski haline dönmesi içindir. Çünkü bu toplum Atatürk ilkelerini ve inkilaplarını sonuna kadar savunan bir toplumdur.” Şeklinde konuştu.

8 Nisan’da gerçekleşen eylemin birinci fragmanı olduğunu söyleyen Çeler, “Bunlar kısa fragmandı. Önümüzdeki hafta ilçelerde yapılacak olan eylemlerle, ilçesel fragmanları görecekler, 28 Nisan’a kadar da bu tüzüğü kaldırmazlarsa en büyük filimi çevireceğiz ve onlar gidecekler biz kalacağız.” vurgusunu yaptı.

“Bu toplumda Atatürk ilke ve inklaplarına sonuna kadar sahip çıkan insanlarımız olduğu sürece bu tüzük başlarına yıkılacaktır” diye belirtirken, “Geçit yok mücadeleye devam!” diyerek konuşmasına son verdi.

Fotoğraflar: Ebru OSMAN - Yasmin MORAN

Bu haber toplam 2884 defa okunmuştur
Etiketler : ,