
Tıp-İş'ten açıklama:BİR DAHA ANLATALIM
Tıp-İş grev gerekçelerinin hükümet tarafından anlaşılmadığını savundu
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), Başbakan Ömer Kalyoncu ve Sağlık Bakanı Dr. Salih İzbul’un 22 Ekim ve 28 Ekim tarihli açıklamalarını değerlendirdi. Grev gerekçelerinin hükümet tarafından anlaşılmadığını savunan Tıp-İş’in açıklamasının tam metni şöyle:
BİR DAHA ANLATALIM...
Yıllardır gelen geçen tüm hükümetler ve sağlık bakanları ile sendikamız sayısız görüşmeler yapmış, Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın tadil edilmemesini, hekim kadro eksikliklerini ve kamu sağlık merkezlerinin fiziki koşulların yetersizliğini gündeme taşımıştı. 2013 yılında Girne Akçiçek Hastanesinde mevcut eksikliklerden dolayı grev kararı alınmıştı ki söz konusu karar halen askıdadır, grev gerekçelerinin tümü varlığını korumaktadır.
Maliye Bakanlığı’na protokol masasında önerilerde bulunmuş, bir önceki hükümet döneminde Sağlık Bakanlığı ile birlikte sorunları çözmek için hareket planı oluşturularak protokol hazırlanmıştı. Ancak Sağlık Bakanı birlikte hazırlanan protokolü imzalamamıştı. Yapılan görüşmeler sonucunda hükümetler tarafından her hangi bir adım atılmaması, sorunlarla sağlık çalışanlarının ve hastaların boğuşmak durumunda bırakılması nedeni ile sendikamız eyleme geçme kararı almış, 7 Eylül 2015 tarihinde 7 Sağlık Merkezinde uyarı grevi gerçekleştirmişti.
Söz konusu grevin ardından hükümetten grev gerekçelerimiz ile ilgili herhangi bir çalışma başlatılacağına dair adım atılmadı. Hükümet sorunlara karşı olan ilgisizliğini ve sessizliğini korudu.
21 Ekim 2015 tarihinde hükümete yazılmış, “ Daha neyi bekliyorsunuz?” başlıklı açık mektubu yayınladık. Kamu sağlık hizmetlerinde çalışan hekimlerin, yasal düzenlemelerin yapılmaması, düşük hekim ücretleri, özlük haklarından mahrum mecburi hizmetçi, sözleşmeli hekim çalıştırılması, hastane ve sağlık merkezlerinin kötü fiziki koşulları nedeni ile istifa etmeye başladığına işaret ederek hükümete şu soruları sorduk:
-“Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nı tadil ederek sağlık sistemindeki kaotik durumu düzeltmek için daha neyi bekliyorsunuz?
-Kamu sağlık merkezlerine yatırım yapmak için daha neyi bekliyorsunuz?
-Acil tıbbi hizmetleri iyileştirmek için daha neyi bekliyorsunuz?
-Eksik hekim kadrolarını münhal ilan ederek halka daha iyi bir hizmet sunulmasını sağlamak için daha neyi bekliyorsunuz?
-Siz kamu sağlık hizmetlerini iyileştirmek gayretinden vazgeçmiş olabilirsiniz, biz vazgeçmedik, eyleme geçiyoruz” dedik.
Bu uyarımızın ardından 22 Ekim 2015 tarihinde Başbakan Sn. Kalyoncu ve Sağlık Bakanı Sn. Dr. İzbul bir basın açıklaması yaptı. Kamu Hizmeti Komisyonu’nun bir doktora verdiği bir ceza nedeni ile hekimlerin istifa ettiğini, Sağlıkta reform çalışmalarının devam ettiğini, 6 ay için Genel Sağlık Sigortası’nın yaşama geçeceğini ifade ettiler. Sanki hekimlerin tek sorunu verilen bu cezaymış gibi ve sanki sağlık sistemindeki sorunları çözecek olan ve en acil uygulanması gereken Genel Sağlık Sigortası Yasası’ymış gibi.
Yapılan bu açıklamadan sonra Tıp İş olarak sesimizi eylemle duyurma kararı aldık ve 26 Ekim 2015’te, ülke genelinde, acil hizmetler hariç, 3 saatlik uyarı grevi gerçekleştirdik. Kamu hastanelerinde çalışan yüzlerce hekim Meclis’e yürüdü ve hekimlerin uyarılarını dikkate almayan Hükümeti protesto etmek için Meclis kapısına beyaz önlük bıraktı. “Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nı tadil edin. Kamu hastaneleri halkındır. Kamu hastanelerini çökertmeye çalışanlardan hesap sorulmalıdır. Hekimler işsiz, hastalar hekimsiz. Hastaneler bakımsız, yetersiz. Tek başına Genel Sağlık Sigortası bu ülkenin sorunlarını çözemez. İyi çalışılmamış bir sigorta sistemi hüsranla sonuçlanmaya mahkumdur” dedik.
Büyük bir katılım ve kararlılıkla gerçekleşen bu eylemin ardından Başbakan Sn. Kalyoncu yaşanan süreci yine çarpıtarak grevin nedenini yine ikinci iş ve bir meslektaşımızın aldığı kamudan ihraç cezasına tepkiye indirgeyerek bizleri bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. İkinci işten dolayı soruşturma açma konusunda hükümetin “frene basacağını” ifade etti. Hükümetin öngörüsünün doktorların hastanelerde daha uzun mesai yapması olduğunu dile getirdi. Bu ifadelerle hekimlerin niye eyleme geçtiğini hükümetin kavramadığı açıkça ortaya çıktı.
Her fırsatta verimliliğin artmasının koşulu olan düzenlemeleri anlattık. Salt hekimlerin Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nda belirtilen sürelerde hastanelerde bulunması yeterli değildi. Verimliliğin artması için hekimin hastanede bulunduğu süre içinde hizmet verebileceği poliklinik odaları , ameliyat odaları, yardımcı personel sayısı da artırılmalıdır. Alt yapı, hemşire, anestezi teknisyeni vb. eksikliklerin giderilmesi halinde biz hekimler mesainin uzatılmasına hazırız. Hiçbir iyileştirme yapılmadan sadece hekimlerin mesailerinin uzaması verimliliğe yansımayacaktır, bu bir yanılgıdır.
Söz konusu açıklamalara karşılık sendikal mücadelemizin yükselmesi gerektiği aşikardır. Zira hükümet edenler neden eylem yaptığımızı anlamamışlardır. Kendileri bu açıklamaları yaparken bir kardiyoloji uzmanı meslektaşımız daha istifa etmiştir.
Bir kez daha söylüyoruz. Grev yaptık çünkü;
Siz kamu hastanelerinden vazgeçtiniz, ama biz vazgeçmedik
Siz kamu hekimlerinin özlük haklarını vermediniz
Siz eksik kadroları tamamlamadınız
Siz Genel Sağlık Sigortası ile her şeyin düzeleceğine dair bir yanılgı içindesiniz.
Sendikamız eylemlere devam etme kararı almıştır.
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (a)
Dr. Sıla Usar
(Başkan)

















