1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Sorumlu Ankare mi!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Sorumlu Ankare mi!

A+A-

Hangi partiden olursa olsun, yakından tanıdığım veya takip ettiğim belediye başkanları, işlerini – görevlerini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor…

-*-*-

Eksiklikler var mı?

Mutlaka olacaktır!

-*-*-

Dediğim gibi, parti meselesi beni ilgilendirmez; örneğin içinde yaşadığım Gönyeli’de, belediyenin hizmetleri olabildiğince zor ama eksiksizdir…

-*-*-

Gönyeli ve çevresinde ya yürüyorum, ya bisiklet sürüyorum…

Gördüğüm en ufak aksiliği anında bildiriyorum; anında tedbir almak için çaba harcanıyor…

-*-*-

Mağusa, Girne ve Çatalköy’de, Mesarya Belediyesi’nde en iyi hizmet için çırpınan ve çok ciddi farklar yaratan başkanlar görevde…

-*-*-

Lefke Belediyesi, Güzelyurt Belediyesi ve LAÇ Belediyesi’nde durmaksızın yürüyen bir başkan olduğu da açık…

-*-*-

Bir şekilde yaşadığım, gördüğüm, izlediğim, takip ettiğim başkanlardır veya belediye yönetimleridir söz ettiklerim…

Öteki başkanlardan da şikayet almadığımız net bir bilgidir…

-*-*-

Peki, neden başarısız bir cumhurbaşkanı ve süper başarısız bir hükümet var?

-*-*-

Yerelde sıkıntı yoksa ve merkez bu seviyede kötüyse, buna şans tanıyan, bunun oluşmasına çanak tutan, destek veren; her seçime müdahale edenler değil midir?

Cümle düşük mü oldu?

Düzeltelim: KKTC’de merkezi hükümetin iflasından da cumhurbaşkanlığının aşırı yetkisiz ve son derece işe yaramazlığından da sorumlu olan Ankara’dır!

-*-*-

Pardon Ankara mıydı, yoksa Ankare miydi?

Bazen tıpkı Lefkoşa ve Lefkoşe gibi karıştırıyorum da!

Hade cauuuuv!


KKTC’deki en ünlü tatlı çeşitleri: Koltuk ve para!

“Erdoğan beni desteklesin yeter” diyerek, Atatürk’ün adını söylemeye korkan insanlar…

-*-*-

Besmele çekmeyi bile bilmeyip, Erdoğan’a ve çevresine yağcılık maksadıyla camide poz veren “Müslümanlar!”…

-*-*-

Ve bunların tüm destekçileri!

-*-*-

Para ve koltuk!

Çok tatlı!

-*-*-

Koltuk ve maddi çıkar uğruna biatın zirvesi!

-*-*-

Liyakatsizlik zirvede!

İflas her yerde!

-*-*-

Ve her geçen gün, Dünya’dan daha da uzaklaşmalar…

-*-*-

Sürekli yalan!

Türki Cumhuriyetlerin “eşit ve egemen” diyerek savundukları KKTC’ye ahlaksız ihanetine ses veremeyen, inat ve ısrarla her türlü yalakalığı yapmayı sürdüren karaktersizlik!

-*-*-

Ve bu ahlaksız, bu acınacak siyasetin sürdürülmesindeki ısrar!


Faşist dayanışması

Güney Lefkoşa’daki Kıbrıs Cumhuriyeti Ağır Ceza Mahkemesi dün bir kez daha KKTC vatandaşı – Türk ve İsrail asıllı iş insanı Şimon Aykut’un “tutuksuz yargılanma” talebini reddetti!

-*-*-

Mahkeme, Şimon Aykut’un rahatsızlığı ile ilgili tüm tetkiklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yapılabileceğine karar verdi ve özel başka bir tetkik gerekmediğine de hükmetti!

-*-*-

Şimdi, normal duruşma başlayacak…

Bir sene, kim bilir belki daha uzun süre devam edecek…

Ve Şimon Aykut duruşmaya tutuklu olarak katılacak; tutuksuz yargılanma olmayacak!

-*-*-

Sonuç?

Bu iş boka saracak!

Başka açıklaması yok!

-*-*-

Türk tarafında tutuklanan 5 Rum, tıpkı Şimon Aykut gibi “masum oldukları” bilindiği halde, yargılamayı hapiste bekleyecek…

-*-*-

Şimon Aykut’u, yazdığı yazılarla “İsrailliler topraklarımızı çalıyor” iddiasıyla deşifre eden ve Rumlar tarafından tutuklanmasını sağlayan faşist bir kalem, şimdi de 5 Rum vatandaşın kesinlikle tutuklu kalmaları için bağırıp çağırıyor!

-*-*-

Evet, birileri, hem Kuzey’de hem de Güney’de, iki taraf yakınlaşmasın – aman ha çözüm olmasın diye, açık ve de seçik bir şekilde “faşist dayanışması”nı sürdürüyor!

Ve yukarıda da belirttiğim gibi, bu iş boka saracak!


Allah korusun!

Ülkemiz yandı; Trodos’un ciğeri kül oldu; kahırdan ezildik, üzüldük, ağladık…

Kıbrıs Cumhuriyeti yaraları sarmak için uğraşıyor…

Elimizden bir şey de gelmedi…

-*-*-

Yenidüzen’in ön sayfasında dün Ödül Aşık Ülker arkadaşımızın, Orman Mühendisleri Odası Başkanı Orhan İyigün ile yaptığı söyleşi, tam anlamıyla “Orman” konusunda da sınıfta kaldığımızın açık kanıtıydı…

-*-*-

İyigün, son yedi yılda 4 bin 500 hektar ormanın yandığını ama buna karşın sadece 220 hektar ağaçlandırma yapılabildiğini söyledi…

-*-*-

Tek başına bu bilgi bile, KKTC’nin ne kadar acınacak bir durumda olduğunun kanıtıdır…

Ancak, kuraklık da çok acı…

Çam kese böcekleri daha acı…

Serhatköy ve Doğancı yakınlarında neredeyse koskocaman ağaçlık alanlar kurudu…

-*-*-

Bu arada Türkiye de yanıyor…

Ölümler çok üzüyor…

-*-*-

Bir çok kaynağa göre, Türkiye’de son yıllardaki en büyük felaket, orman yangınları…

Ve devlet resmen çaresiz!

-*-*-

Güney Kıbrıs ve Türkiye’deki son yangınlardan hem ders almak zorundayız, hem de tedbirleri artırmakla mükellefiz…

-*-*-

Türkiye'de son yıllarda yangınlarda artış olduğu kaydediliyor…

Uzmanlar, “Küresel ısınma nedeniyle Türkiye'de sıcaklıklar sistematik olarak artıyor, bu da yangınların başlıca sebebidir” derken, özellikle Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sıcaklık artışlarının yangın riskini yükselttiğine vurgu yapılıyor…

-*-*-

Bu risk aynen bizim için de geçerlidir…

-*-*-

Ancak yangınların yüzde 90 çıkış sebebi “insan”!

Sigara izmaritlerinin doğaya atılması; piknik ateşlerinin kontrolsüz bırakılması; anız yakma ve bahçe temizliği sırasında ateş kullanımı ve geçtiğimiz günlerde Esentepe – Çatalköy bölgesinde “korkutan” yangına da sebep olan “Enerji nakil hatlarından çıkan kıvılcımlar”…

-*-*-

Birçok uzman, KKTC’de özellikle çam ağaçlarının fazlalığının, kuru ot miktarının yoğunluğunun ve sert sayılan rüzgar yapısının olası yangınların yayılmasını kolaylaştırdığı görüşünde…

-*-*-

“Rumlara da teklif ettik” dediğimiz sadece bir adet yangın helikopterimiz var…

Evet, Türkiye’den 20 dakikada helikopter gelebilir de şu anda orada durdurulamayan, söndürülemeyen yangınlar söz konusu…

-*-*-

Bu arada belirtelim, Türkiye’de, 1 Ocak – 22 Temmuz 2025 döneminde tam 3 bin 242 yangın meydana geldi.

-*-*-

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, uzmanlar, yangınların çoğunun önlenebilir sebeplerden kaynaklandığı için bireysel dikkat ve toplumsal bilince büyük önem veriyor…

-*-*-

Peki, KKTC’de hükümetin bu konuda etkili bir çalışmasına tanık olan var mı?

-*-*-

Ne yapsak acaba?

Yangın konusunda bireysel dikkat ve toplumsal bilinç eğitimi için “ihaleye” mi çıksak?

-*-*-

KKTC’nin acı gerçeğinde şu anda tek yapabileceğimiz, “Allah korusun” diye dua etmek sanırım!


523388469-1283745033342560-151689183942786584-n.jpg

Bir güzel insanımızı; hatta çok güzel bir insanımızı daha yitirdik… Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından, CTP sevdalısı ağabeyimiz Asaf Şenol dün yaşamını yitirdi… Mücadelesi, dürüstlüğü, çalışkanlığı ışığımız olmaya devam edecek… Ailesine başsağlığı dilerim… Allah rahmet eylesin… Hoşça kal Asaf Abi…

 

Bu yazı toplam 1829 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar