1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Sayın Erdoğan bizimkileri sıkılamaya geliyor!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Sayın Erdoğan bizimkileri sıkılamaya geliyor!

A+A-

Sayın Erdoğan geliyor...

En azından eminim ki Ercan’dan Lefkoşa’ya yollar genel bir temizlik görecek!

Bitirilemeyen bazı projelerde belki hızlanmalar olacak!

Külliyemizin bir kısmının açılışı yapılacak, öteki kısımlar için daha sonraya açılışlar organize edilecek falan ve de filan!

-*-*-

Sayın Erdoğan’ın dün medyaya düşen bir açıklaması oldu!

Tıpkı daha önce “başdanışmanı”nın açıklaması gibi bir şey!

-*-*-

Sayın Erdoğan, “bizimkilere” dedi ki, “... Bu hadsizliktir... Bunları sıkılamazsan hadlerini bilmiyorlar...”

-*-*-

Sayın Erdoğan’ın bu açıklaması beni hayrete düşürmedi!

Çünkü zaten Sayın Erdoğan onaylamamış olsaydı, “başdanışman”, daha önce benzer açıklamayı yapamazdı!

-*-*-

Şimdi çok merak ediyorum!

En başta Sayın Tatar olmak üzere; değerli eşleri ile devam eder ve tüm kabinemize ve hatta kabilelerine gelinceye kadar tamamı “hadsiz sensin” şeklinde olmasa bile “hadsiz sizsiniz” diyebilecek mi?

-*-*-

Tavsiyem!

Efendim tavsiyem şudur ki; Sayın Erdoğan geldiği gün, eşleriniz başlarını örtsün!

Bir diğer tavsiyem de şudur; birer kırbaç alın ve karşılamaya gittiğinizde hem birbirinizi hem de kendi kendinizi dövün!

-*-*-

Bu toplumu ama en başta kendi kendinizi bu duruma siz getirdiniz!

Adam da boşluğunuzu biliyor, ne beslemeliğiniz kalıyor, ne hadsizliğiniz...

Dilediğini seçiyor; dilediğini resmen maymun masgara ediyor!

-*-*-

Nasıl demişti Başpikopos?

Vaaaay hain başpiskopos vay!

Demek Türkiye’ye işgalci diyor ha!

Umarım yediğiniz dayaktan, yaşayacağınız ağır aşağılamadan korkup bir gün gidip Başpapaz’ın elini eteğini öpmek zorunda kalmazsınız!

-*-*-

Hade çav!

Nasıl nasıl?

Kıbrıslı soruyor; “Neydi o şu savunurdunuz?”

Eşit egemen devleeet?

Çok eşit çooook!

Hadsiz bir eşitlik!

Sayın Erdoğan geliyor!

Hazırlanın, sizi sıkılayacak!

-*-*-

Son bir soru: Aranızda utanan var mı?

Bir soru daha izninizle: Siz hiç hayatınızda bu kadar aşağılandınız mı?

Ve son soru: Yoksa aşağılanmaktan hoşlanan bir garip grup ya da tarikata mı mensupsunuz?

“Adnan Hoca’nın kedicikleri” diyecem; o zavallı kadınlara ayıp olacak diye çekiniyorum!

Ama miyauuuv!

Gerçekten miyauuuv!

-*-*-

İçim de eriyor vallahi!

Üzülüyorum!

Siz o başdanışmanı yiyeceğinizi sanıyordunuz; tam tersi oldu!

“Ben yokum” diyeniniz olacak mı?

Yani “istifa” falan!

-*-*-

Yemin ederim acıyorum size!

Allah Dünya’da hiç bir kulunu sizin düştüğünüz bu duruma düşürmesin!

Amin!

-*-*-

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun!

Bakın size bir şey söyleyeyim; Sayın Erdoğan’ın sıkılamasından kurtulmak istiyorsanız, tavsiyemdir, “Bir: Atatürk diye bir isim hiç bilmiyorsunuz, hayatınızda işitmediniz...”

“İki: 23 Nisan’ı çocuklarımıza Sultan Abdülhamit armağan etti... Sorarlarsa söyleyin ve çekinmeyin...”

-*-*-

Yazık ya hu!

Yazık!

Edep ya hu!

Edep!

Onur ya hu!

Onur!


Trump - Ukrayna – Rusya – Gazze – Suriye ve Kıbrıs!

İngilizlerin Daily Telegraph ve Financial Times gibi çok ünlü iki gazetesi dün manşetlerinde, Rusya’nın, Ukrayna’dan aldığı veya ele geçirdiği topraklara sahip çıkacağını ve Amerikan Başkanı Donald Trump’ın da bu konuda Rusya Başkanı Putin’e destek verdiğini yazdı...

-*-*-

İddialara göre Rusya,  “Rus etnik kökenli Ukraynalıların” çoğunlukta olduğu ve savaşın daha ilk günlerinde ele geçirdiği bölgelerle liman kenti Kırım’ı Rus Toprağı yapacak...

-*-*-

Trump’ın, bunu kabul etmesi ve savaşın bitirilmesi için Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’ye baskı yaptığı da iddia ediliyor...

-*-*-

Aynı Trump, Filistin toprağı Gazze’den Filistinlilerin çıkmasını da savunuyor...

-*-*-

Aynı Trump’ın, Suriye’de İsrail’in işgal ettiği topraklarda egemenliğin İsrail’de kalmasına ses çıkarmayacağı da konuşuluyor...

-*-*-

Bu konular çok yakından takip edilmeli...

Yarın, bir bakarsınız, Türkiye’ye de, örneğin Kıbrıs’ta 1974’ten beri fiilen kontrolü altında tuttuğu toprakların egemenliği hediye ediliverir!

-*-*-

“İmkansızdır, AB var, şu var, bu var, izin vermezler” demeyin!

Dikkatli izleyin!

Ve izlerken siyasetinizi de belirleyip tutarlı duruş sergileyin!

-*-*-

Ben mi?

Ne mi düşünüyorum?

Kıbrıs, Kıbrıslılarındır tabii ki ama Başpiskopos’la ve benzer kafalarla onu da başarmak kolay değil!

Ciddi bir çıkmaza doğru gidişat söz konusu!


Devriye haritasının hatalı tercümesi ile uçan milyonlar!

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), KKTC’de yeniden petrol araması yapacakmış!

Bu haberi okuduğum anda beni gülme krizi tuttu!

Kolay kolay da durmadı!

-*-*-

Neyse!

Hatırlayacaksınız, aynı TPAO, daha önce de Singrasi yakınlarında iki kuyu açmıştı...

İki kuyudan da sadece çamur çıkmıştı!

-*-*-

O kuyular neden açılmıştı?

Çünkü zamanında çok zeki bir profesörümüz, bölgedeki İngiliz askerlerine ait bir “Patrol Area” adlı harita ve bazı defterler ele geçirmişti...

-*-*-

Patrol, “Devriye” demek...

Bahse konu harita, İngiliz askerlerinin “Devriye Bölgesi” haritasıydı.

-*-*-

Ama bizim profesör “Patrol” kelimesini “Petrol” olarak algıladığından ve bunu da nasıl olduysa koskoca TPAO’ya “giydirdiğinden”; bahse konu iki kuyu, milyonlar harcanarak açılıvermişti!

Sonuç!

Komik tabii ki!


Falyalı meselesi...

Halil Falyalı ne iş yapıyordu?

Peeeee; anlatılanlar doğruysa, yapmadığı iş yoktu!

Emin miyiz?

Ama adamlar anlatıyor!

Her anlatılan yüzde yüz doğru mu?

-*-*-

Anlatan kim?

Önceleri Falyalı ile çalıştığını söyleyen biri...

Nerede bu kişi?

Hollanda’da!

-*-*-

Tamam, gazeteci Ayşemden Akın kardeşim çok ciddi bir iş başardı ve gerçekten tebrik ederim, kimsenin yapamadığını yaptı...

Ama görüştüğü – konuştuğu kişinin anlattıklarının doğru olabilmesi için devreye şeffaf bir şekilde “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilgili yargı makamlarının” girmesi ve “adil bir soruşturma”ya imza atması gerekiyor!

-*-*-

Falyalı’nın yanında çalışan herkesin her bildiğinin gerçek olma ihtimali araştırılmalıdır!

-*-*-

Bir: Türkiye bu araştırmayı yapmaz, yapmayacak...

İki: Falyalı’nın bir yakını ile konuştum, Hollanda’daki kişinin anlattıklarının uydurma ve yalan olduğunu iddia etti...

-*-*-

Sonuç: sonuç çıkmayacak!

-*-*-

Gazeteciler yazdıkları için tehdit edilecek, iddialar iddia olarak kalacak ama hepsinden önemlisi, kimse, Halil Falyalı’yı kim ya da kimlerin, neden öldürdüğünü ya da öldürttüğünü öğrenemeyecek!

-*-*-

Haaaa, İzzet İzcan abim demiş ki, “... Falyalı ile ilişkisi olan siyasiler açıklansın...”

Abi boş ver; “ilişkisi olmayanlar açıklansa, çok daha kısa bir liste olur...”


492034560-1204095331070985-7699265459110203440-n.jpg

Son zamanlarda gördüğüm en güzel fotoğraf... Lütfen, bu ülke için biraz kaygısı olan herkes bu fotoğrafa çok iyi baksın... Ve lütfen, bu fotoğrafa konu olanlar, ilk seçimde adımlarını çok dikkatli atsın... Ve yine lütfen bu ülke için biraz olsun kaygısı olanlar, ne demek istediğimi ve yaklaşan tehlikeyi eminim çok iyi biliyordur...

Bu yazı toplam 2264 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar