
“Sağlıkta şiddetin sorumlusu liyakatsiz yönetim ve popülist politikalardır”
Tıp-İş, ülkedeki ekonomik koşulların kötü yönetimle birlikte giderek ağırlaştığını ve demografik yapının bozulmasının toplumsal huzuru derinden sarstığını belirterek kapsamlı bir açıklama yaptı.
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), ülkedeki ekonomik koşulların kötü yönetimle birlikte giderek ağırlaştığını ve demografik yapının bozulmasının toplumsal huzuru derinden sarstığını belirterek kapsamlı bir açıklama yaptı. Sendika, Kıbrıs’ın kuzeyinde alışık olunmayan şiddet kültürünün her geçen gün arttığını, toplumun refah ve güven duygusunun zedelendiğini vurguladı.
Açıklamada, hükümet ve ilgili bakanların bu tabloya karşı duyarsız kaldığı, yönetimin dikkatini “küçük ve zengin bir kesimin çıkarlarına” odakladığı kaydedilerek, yaşanan olayların artık münferit olarak değerlendirilemeyeceği ifade edildi.
Tıp-İş, liyakatsiz atamalar ve taşeron eliyle yürütülmeye çalışılan kamu hizmetlerinin yetersiz kaldığını, bunun da kamu çalışanları ile halkı karşı karşıya getirdiğini belirtirken, “asıl sorumluluğun eksiklikleri gidermeyen iktidarda” olduğunu vurguladı.
Sendika, uzun süredir dile getirdikleri talepleri üç başlıkta yeniden sıraladı:
- Yönetici kadrolarının münhallerinin ilan edilmesi ve siyasi atamalara son verilmesi.
- Kamu hizmetlerinde taşeron uygulamasının terk edilmesi ve özlük haklarına sahip, liyakat esaslı istihdamın sağlanması.
- Teknik altyapı ve donanım ihtiyaçlarının popülizmden uzak şekilde belirlenip temin edilmesi.
Son dönemde hekimlik mesleğine yönelik itibarsızlaştırıcı söylemlerin şiddeti körüklediğini belirten Tıp-İş, Sağlık Bakanı’nı “hekimleri hedef gösteren açıklama ve imalardan derhal vazgeçmeye” çağırdı. Hekimlerin yetişmiş insan gücü olduğu ve sorunların sorumlusu değil çözüm ortağı olduğu vurgulandı.
Sendika, “sebebi ne olursa olsun şiddete toleransımız sıfırdır” diyerek sağlıkta şiddete karşı duruşunu yineledi ve açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Denetimin olmadığı, popülizmin kaliteye tercih edildiği, katılımcı demokrasinin yok sayıldığı, kuralların ve teamüllerin ihlal edildiği bir yönetimde sorumluluk hiç şüphesiz iktidar sahiplerinindir.”

















