
SAĞLIKTA PROTOKOL İMZALANDI AMA...
Sağlık Bakanlığı ile Tıp-İş arasında ‘KKTC vatandaşlığına başvuran yabancı uyruklu şahısların sağlık muayeneleri ile ilgili izlenecek yöntemin belirlenmesi’ amacıyla bir işbirliği protokolü imzalandı
ENGELLİLERE VATANDAŞLIK ENGELİ
Sağlık Ba
Sağlık Bakanlığı ile Tıp-İş arasında ‘KKTC vatandaşlığına başvuran yabancı uyruklu şahısların sağlık muayeneleri ile ilgili izlenecek yöntemin belirlenmesi’ amacıyla bir işbirliği protokolü imzalandı
ENGELLİLERE VATANDAŞLIK ENGELİ
Sağlık Bakanlığı ile Tıp-İş arasında imzalanan işbirliği protokolüne göre, vatandaşlık almak amacıyla sağlık muayenesine gelen şahısların söz konusu muayeneleri diğer poliklinik hizmetlerini aksatmadan yapmasının sağlanması amacıyla Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Hastane Yönetim Kurulu’nca gerekli düzenleme yapılacak
Protokolde ayrıca vatandaşlık almak amacıyla hastaneye başvuran hastaların muayenesi esnasında, herhangi bir özürlülük tespit edilmesi durumunda, bu şahıslara vatandaşlık verilmeyecek şeklinde bir madde yer alıyor. Sivil toplum örgütü aktivistleri ise bu maddeyi ırkçı ve insan haklarına aykırı olarak nitelendirdi
Osman KALFAOĞLU
Sağlık Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, Sağlık Bakanı Ertuğrul Hasipoğlu ile Tıp-İş Başkanı Dr. Erol Şeherlioğlu’nun imza koyduğu işbirliği protokolü uyarınca taraflar, konu hakkında gereğinin yapılması konusunda anlaşmaya vardı. Protokol dün itibarıyla yürürlüğe girdi.
YENİDÜZEN’e konuşan Tıp-İş Başkanı Erol Şeherlioğlu, hafta içinde başlattıkları “vatandaşlık için başvuranların muayenesini yapmama” eylemini, üç ana konu nedeniyle gerçekleştirdiklerini söyledi. Bunlardan bir tanesinin vatandaşlık için muayeneye gelenlerin esas hastalara bakmalarını engellemesi, diğerinin ise “sağlıksız” çıkan kişilerin vatandaş yapılması ve bundan dolayı devletten özürlü maaşı almaları olduğunu söyledi.
“Belli bir sayıda hastaya bakılacak. Her doktor 25 hastaya bakarsa, 10 tane de vatandaşlık muayenesi yapacak” diyen Dr Şeherlioğlu, dünyanın hiçbir ülkesinde başka ülke vatandaşı olan özürlülerin vatandaş yapılmadığını, Kuzey Kıbrıs’ta da bireylere “ülkeye fayda sağlayacaksa” vatandaşlık verildiğini hiçbir yerde ülkelerin başka ülke vatandaşı olan özürlüleri vatandaş yapıp bir de maaş bağlamadığını ifade etti.
“Ancak bireyler Türkiye vatandaşlığından çıkarsa o zaman bu konu tartışılır” diyen Şeherlioğlu, siyasi partilerden bu konu ile ilgili bekledikleri desteği alamadıklarını söyledi.
Şeherlioğlu, gerçekleştirdikleri eylemin bir nedeninin de gelişigüzel verilen vatandaşlıklar olduğunu ancak bu konudaki mücadelelerinin Sendikal Platform altında sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
ERDOĞAN: “KÖTÜ BİR KABUS GİBİ”
Engelsiz İnisiyatifi aktivisti Mehmet Erdoğan, imzalanan protokolle, devletin yarattığı ayırımcılık ve hak ihlallerine bir yenisini eklemiş olduğunu söyledi. Engelsiz İnisiyatifi olarak Meclis’ten 2010 yılında geçirttikleri BM Engelli Hakları Sözleşmesi’ni yürütmeye geçirmek için hiçbir inisiyatif alınmadığı gibi Kıbrıs’ın kuzeyini daha da geriye götürecek bir uygulama getirildiğini ifade etti. Erdoğan, “Geçen gün Meclis’ten geçen ‘hayvan refah yasası’nın üzüntüsünü ve şokunu atlatamadan bu haberi almış olmak kötü bir kabus gibi” dedi.
YILMAZ: “TARTIŞMASIZ BİR İNSAN HAKKI İHLALİDİR”
Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü’nden Dr Ömür Yılmaz ise Tıp-İş’i konu ile ilgili talebini eleştirerek, “memlekete insan kaçakçılığı ile getirilen seks işçilerinin rutin kontrollerini yaparak devletin insan kaçakçılığı çetesinin parçası olmak batmıyor da vatandaşlık muayeneleri mi batmış?” dedi.
Tıp çalışanlarının da Hipokrat yeminlerini bir tarafa bırakıp siyasetin bir parçası olabildiğini ve bu doğrultuda hizmet vermeyi reddedebildiğini vurgulayan Yılmaz, bu tür tepkilerin neden daha insani meselelerde ortaya konmadığını sordu.
“Bu (engellilerin vatandaş yapılmaması) tartışmasız bir insan hakkı ihlalidir. Yani ya evllik ya belli bir süre yaşama yoluyla burada vatandaşlık hakkını elde eden bir ailenin engelli bir çocuğu varsa o bu haktan faydalanamayacak, bu hakkın getirdiği sosyal, sağlık, eğitim gibi haklardan da yararlanamayacak” diyen Yılmaz, nüfus politikalarına muhalefet adı altında insan hakkı ihlalleri ve ırkçılığın meşrulaştırıldığını, söz konusu uygulamanın da bunun bir uzantısı olduğunu söyledi.
Yılmaz, “Hekimler böyle bir tepki koymak yerine ‘sağlığa yapılan yatırımlar yetersizdir, daha çok hekim, sağlık görevlisi lazım’ gibi bir talepler ile çıkabilirdi ancak vatandaşlık/nüfus politikasının eleştirisi olarak böyle bir adım atmakla politik hatta demagojik bir tartışmanın parçası oldular” dedi.
Yılmaz ayrıca Birleşik Devletler’in Texas Eyaletinde yaşayan görme engelli Nevzat Adil’in Amerikan vatandaşı olduğunu, dolayısıyla “hiçbir ülke engellileri vatandaş yapmıyor” söylerinin doğruyu yansıtmadığını ifade etti.
BM Engelli Hakları Sözleşmesi
MADDE 5- EŞİTLİK VE AYRIMCILIK YASAĞI
1. Taraf Devletler, herkesin hukuk önünde eşit olduğunu ve ayrımcılığa uğramaksızın herkesin hukuk tarafından eşit korunmaya ve hukuktan eşit yararlanmaya hakkı olduğunu kabul eder.
2. Taraf Devletler, engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılığı yasaklayacak ve engellilerin herhangi bir nedene dayalı ayrımcılığa karşı eşit ve etkili şekilde korunmasını güvence altına alacaktır.
MADDE 12- YASA ÖNÜNDE EŞİT TANINMA
1. Taraf Devletler, engellilerin bulundukları her yerde kişi olarak tanınma hakkı olduğunu yeniden onaylamaktadır.
2. Taraf Devletler, engellilerin yaşamın tüm alanlarında diğerleriyle eşit bir şekilde hak ehliyetine sahip olduğunu kabul eder.
BUNA BAK!!!!
MADDE 18- SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ VE UYRUKLUK
1. Taraf Devletler, engellilerin diğerleriyle eşit bir şekilde seyahat ve ikametgahını seçme
özgürlüğüne ve uyrukluk hakkına sahip olduğunu kabul etmeli; ve engellilerin aşağıdaki
haklarını sağlamalıdır.
(a) Uyrukluk kazanma ve değiştirme hakkının olması ve keyfi olarak veya engelli olması nedeniyle uyrukluktan mahrum bırakılmaması;
(b) Kişinin engelli olması nedeniyle uyrukluğuna veya kimliğine ilişkin diğer belgeleri elde etme, bu belgelere sahip olma ve bu belgeleri kullanma veya seyahat özgürlüğünden yararlanmasını kolaylaştırmak için gerekli olabilecek göçmenlik işlemleri gibi süreçlerden yararlanma olanağından mahrum bırakılmaması;
(c) Kendi ülkesi dahil herhangi bir ülkeden ayrılma özgürlüğünün olması;
(d) Kendi ülkesine girme hakkından engelli olmasına dayanılarak veya keyfi olarak mahrum bırakılmaması.
2. Engelli çocuklar doğum sonrasında derhal nüfusa kaydedilmeli ve doğuştan isim edinme,
uyrukluk kazanma ve mümkün olduğu ölçüde kendi ebeveynlerini bilme ve onlar tarafından
bakılma hakkına sahip olmalıdır.
MADDE 18- SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ VE UYRUKLUK
1. Taraf Devletler, engellilerin diğerleriyle eşit bir şekilde seyahat ve ikametgahını seçme
özgürlüğüne ve uyrukluk hakkına sahip olduğunu kabul etmeli; ve engellilerin aşağıdaki
haklarını sağlamalıdır.
(a) Uyrukluk kazanma ve değiştirme hakkının olması ve keyfi olarak veya engelli olması nedeniyle uyrukluktan mahrum bırakılmaması;
(b) Kişinin engelli olması nedeniyle uyrukluğuna veya kimliğine ilişkin diğer belgeleri elde etme, bu belgelere sahip olma ve bu belgeleri kullanma veya seyahat özgürlüğünden yararlanmasını kolaylaştırmak için gerekli olabilecek göçmenlik işlemleri gibi süreçlerden yararlanma olanağından mahrum bırakılmaması

















