
MÜZİĞE 'FİRAR…'
Kıbrıs’ta yaşayan müzik tutkunu bir grup genç, okul ve iş hayatları devam ederken bir yandan da müziğe “Firar” ediyor.
Firuzan Nalbantoğlu
MİMARLIK VE MÜZİK
Kıbrıs’ta yaşayan müzik tutkunu bir grup genç, okul ve iş hayatları devam ederken bir yandan da müziğe “Firar” ediyor. Grup Firar, adını yeni duymaya başladığımız gruplardan. Beş kişiden oluşan grubun dördü üniversite öğrencisi ve ilginçtir dördü de mimarlık okuyor. Grup Firar’ın bateristi Mustafa Batak, bize “Firar”dan bahsederken, ülkedeki müzik piyasasını üniversiteli bir gencin gözünden anlattı, “Firar”ın gelecekle ilgili planlarından bahsetti.
Grup Firar kimdir, ne tarz müzik yapar?
Kıbrıs’ta okuyup, burada yaşayan öğrencilerin oluşturduğu kolektif bir müzik topluluğudur. Rock müziğin sempatizanlarının oluşturduğu bir grup olduğumuz için, dolayısıyla rock müzik yapıyoruz. Güncel ve eski parçalardan oluşan alternatif müzik anlayışına sahibiz…
Grupta kaç kişi var? (Anladığım kadarıyla herkes üniversite öğrencisi) hem okul hem müzik zor olmuyor mu?
Grup toplam 5 kişiden oluşuyor. Vokal: İbrahim Kanıöz, Bass Gitar: Arif Bayraktar, Gitar: Hüseyin Ademoğulları ve Merih Damdelen, Bateri: Mustafa Batak… Grubun 4 üyesi üniversite öğrencisi ve ilginçtir, 4’ü de Mimarlık okuyor. Geriye kalan bir tanesi ise özel bir firmada çalışıyor. Okuduğumuz bölüm ve çalışan bir arkadaşımızın olması bizi, müziğe ayıracağımız vakit anlamında hayli zorlasa da müziğe olan tutkumuz, bizi bir şekilde buluşturuyor.
Nasıl bir araya geldiniz?
Grup, FiRAR adıyla 2 yıldır sahnelerde zaten bulunuyordu ancak kısa bir süre önce aramızdan ayrılanlar oldu. Ne acıdır ki, yaşam şartları ve çalışmak zorunda olmaları onları bir şekilde müzikten uzaklaştırdı. Bizler de o arkadaşlara teşekkür ederek, çok uzağa gitmeden, yine müzik
piyasası içerisinde bulunan arkadaşlarımız, İbrahim ve Merih ile yolumuza devam etmeye karar verdik. Şu anda çok memnunuz ve keyifli dakikalar geçiriyoruz.
MÜZİĞE ‘FİRAR’
Neden “Firar”?
Firar: Günümüzde ayakta kalabilmenin yegâne koşulu çalışmak. Artık insanların geneli bir çalışma temposu içerisinde ve bu durumda sosyalleşmek adına hayli zorlanıyorlar. Öğrencilerin ve ailelerin sorumluluklarından bir nebze uzaklaşmasını ve müziğe FiRAR etmelerini istiyoruz. Grubumuz ismi buradan yaşamın kendisinden doğdu diyebiliriz.
Sen müziğe nasıl ve kimlerle başladın?
Vurmalı çalgılara olan sempatim sonucu başladım. İlk olarak darbuka sonrası da kajoonla birlikte bateri rüyam gerçek oldu ve hemen ardından Arif arkadaşımla birlikte, grubumuz bir diğer üyesi olan Hilmi Buruk Salihi de yanımıza alarak çalıp söylemeye başladık. Hilmi şu an eğitimi yurt dışında olduğundan dolayı aramızda bulunmuyor. Ancak buna rağmen bizi takip ettiğini ve hep bizimle olduğunu söyleyebiliriz.
Kıbrıs’taki müzik piyasasını nasıl görüyorsunuz?
Kıbrıs’taki müzik piyasası maalesef çok iyi durumda değil. Müziğe verilen önem ve yapılan müziğin karşılığı, müziğe önem verdiğini iddia eden insanları komik duruma düşürüyor. Zaten yaşamını müzikten idame eden insanların birkaç farklı grupta ve genelde farklı sahnelerde yer alması bu durumu gözler önüne seriyor. Genç grupların olması ve müzikle iç içe bir toplum olmamız güzel, ancak grupların sahne öncesi mekânlar ile yaptığı veya yapacağı anlaşmalarda genelde mekâna getirilecek insan sayısına göre olması ve buna göre rakamlar biçilmesi, müzisyenleri ve üretmeye çalışan gençleri zor durumda bırakıyor.
Nerelerde çıkıyorsunuz ve hangi geceler?
Genelde öğrencilerin oluşturduğu bir grup olmamız bizi haftanın birkaç gecesi müzik yapmak için zorluyor. Yılbaşı, bayram veya konser gibi olağan durumlar haricinde şimdilik haftada bir kez sahne alıyoruz. Cumartesi akşamları Girne’de Zito Bardayız. Keyifli dakikalar geçiyoruz.
Sizce nasıl bir kitleye hitap ediyorsunuz ve neden?
Başta da söylediğimiz gibi, güncel ve eski şarkıları cover yaptığımız için belli bir kitlemiz olduğunu söyleyebiliriz. Müzikle iç içe olup canlı müziği seven insanlar haricinde, genelde gençlerden oluşan ve gittiğimiz yerlere götürdüğümüz insanların varlığını işimize olan sadakatimiz ve eğlenceye FiRAR anlayışımıza bağlıyoruz.
PROFESYONEL MÜZİK ANLAYIŞI YOK
Adres: Müziği mesleğe dönüştürme fikri bu ülkede sizce mümkün mü?
Firar: Bu soru sorulunca akla ‘neden olmasın?’ sorusu geliyor ancak, bunu yapan veya yapmayı düşünen kişilerin işi hayli zor gerçekten. Ülkemizde profesyonel anlamda müzik anlayışının olmayışı, müziğin ve de müzisyenin metalaşarak devamlı kar amaçlı görülmesi müzisyenlerin kazançlarına da yansıyor. Hemen her akşam sahne alınması ve ek olarak müzik derslerinin verilmesi gibi yapılan zorluklar, müzik anlayışının yitirilmesi ve artık rutin vazife haline dönüşmesine sebep oluyor. Bu durum haliyle insanları zorlayarak bir süre sonra kendi meslekleri haricinde müzikle uğraşmalarına sebep oluyor. Bu anlattıklarıma rağmen, müziği mesleğe dönüştürüp bu şekilde yaşayan müzisyen büyüklerimize de bu bakımdan saygı duyuyoruz.
Aranızda beste yapan var mı? Kendi bestelerinizi de yapıyor musunuz?
“Belki bir gün albüm yaparız” diyor musunuz?
Aramızda beste yapan arkadaşlarımız var. Çalışma anlarımızda çalıyoruz bu bestelerimizi ancak şu an için onları sahneye taşımak veya albümleştirip piyasaya çıkarmak gibi bir düşüncemiz yok. Çünkü beste yapmak ve kendi şarkınızı çalmak güzel olduğu kadar yoran ve zaman alan bir durum olduğu için, şu anda uzun vadedeki hedeflerimiz arasında yer alıyor.
Son olarak?
Müzik, üretmek ve dinlemek çok güzel bir şeydir. Biz müziğe farklı anlamlar yükleyerek, eğlenceli ancak bir o kadar da kaliteli iş yapmaktan duyduğumuz hazzı insanlara dinletmekten mutlu oluyoruz. Yaşamın yoğunluğundan müziğe FiRAR ederek müzikle iç içe keyifli dakikalar geçirmek isteyenleri bizi dinlemeye davet ediyoruz.
İletişim: Facebook/Grup Firar

















