1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Kod adı Fatte!
Kod adı Fatte!

Kod adı Fatte!

Anne ve babasını Dersim Katliamı’nda kaybetti. Farklı yurtlara yerleştirilen kardeşlerini de o günden sonra hiç görmedi. Kız yurdunda asil Sünni bir Türk olarak yetişti. Başarılı, hırslı, gözde bir öğrenci oldu. Yurdu ziyarete gelen Atatürk

A+A-

 

Anne ve babasını Dersim Katliamı’nda kaybetti.

Farklı yurtlara yerleştirilen kardeşlerini de o günden sonra hiç görmedi.

Kız yurdunda asil Sünni bir Türk olarak yetişti. Başarılı, hırslı, gözde bir öğrenci oldu.

Yurdu ziyarete gelen Atatürk’e ‘köpüklü Türk’ kahvesi yapmakla da hep gurur duydu.

Genç ve yakışıklı bir öğretmenle evlendikten sonra memleketi oradan oraya gezdi.

Trafik kazasında genç yaştaki oğlunu kaybetti.

Kendini dine verdi. 5 vakit namazla ve dualarla avundu. 

Komşusunun elinden tarlasını aldı diye köyün ağasını baltayla kovalaması en meşhur hikayesi oldu.

Gelinleri ise arkasından ‘Deli Fatte’ derdi.

Tam bir Kürt kızıydı ama hiçbir zaman kabul etmedi.

“Kürtlük de neymiş hepimiz Türk’üz işte” derdi.

Oğullarıyla da hep kavga etti.

Bültenlerde dönen PKK haberlerinde ölen askerlere ağlar, dua ederdi.

‘Teröristleri’ lanetleyen bedduaları vardı.

Asimilasyonun en iyi örneğiydi, babannem…

Devlet ne derse ona göre doğru idi.

Aradan yıllar geçti öleli. Babannem devletin vardığı noktadan habersiz şimdi.

Devlet ‘terörist’ Abdullah Öcalan ile çay, kahve içiyor.

PKK ise Öcalan’ın serbest bırakılmasını istiyor.

Öcalan 13 yıldır İmralı’da…

PKK’yı PKK yapan o. ‘Terörle bir yere varılmaz’ diyenler şimdi ‘Terörist başı Öcalan olmadan Kürt sorunu çözülmez’ diyor.

Diyor da çözmek de kolay değil. Çünkü PKK, Türkiye sorunu değil. PKK ya da diğer adı ile Kürt Sorunu öncelikle bu coğrafyanın dört ulusunu ilgilendiriyor. Kürtler, Araplar, Acemler ve Türkler…

Dünya ise bu dört ulus ve onların coğrafyası ile ilgileniyor. Bu coğrafyanın son yüz yıllık tarihine bakanlar bunu net görebilirler. Özetle kimin eli kimin cebinde belli değil.

Önceki gece Paris’te kafalarına birer kurşun sıkılarak katledilen üç Kürt kadın olayı bunun son somut kanıtıdır.

Öldürülen kadınlardan PKK kurucusu olduğu bilinen Sakine’nin fotoğrafını görünce aklıma babannem geldi!

Belki o da bir ölüydü diye…


 

Hummer ve ambulans üzerine

Levent Özadam dünkü köşe yazısında akıllara zarar bir olayı ortaya çıkardı.

Babası zengin bir UBP delegesi olan Hummer marka araç sahibi gencin ambulans şoförü olarak istihdam edildiğini yazdı.

Başbakanın son marifeti!

Akşam saatlerinde konuştuğumuzda hala bir açıklama, bir istifa yoktu.

Olmasını beklemek de saflık oldu.

Birkaç yüz milyarlık olan bu ‘savaş aracı’ göz kirliği yaratmanın yanı sıra ambulansa benzer özellikleriyle de dikkat çekiyor nemelazım.

Büyüklük ve konfor bakımından yarışırlar…

Birinde dört sedye olması gerekiyor, diğerinde ısıtmalı beş koltuk.

Biri sirenleri çalıştırıp yol istiyor, diğerini gören zaten kaçıyor.

Biri olay yerine hızlı gitmesiyle meşhur, diğeri olay yaratmasıyla.

Bir ambulansta 4 kum torbası olması lazım mesela, Hummer’da mutlaka 9 milimetrelik bir baretta.

Şaka maka...

Ne diyecek Başbakan buna?

Hiç mi edep kalmadı yahu!

Nasıl bir ihanettir bu bize?

Nasıl bir gözü dönmüşlüktür!

Nasıl bir kepazelik!

Nasıl bir utanmazlık!

Nasıl bir …!

 


Sarkozy yargılanıyor, Carla albüm heyecanında

Ölüsü sokaklarda sürülen Kaddafi’den seçim dönemi 50 milyon dolar yardım aldığı birkaç gün önce belgelenen ve yolsuzlukla yargılanan Fransız eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin her an her şeyine el konulabilir. Tabii Carla’sı hariç!

First Lady Carla Bruni parasız kalma korkusuyla albüm hazırlıklarını tamamlamış bile. ‘Little French Songs’ adı ile Nisan'da piyasaya sürülecek albüm, Fransa'nın ünlü söz yazarlarının bestelerinden oluşturulmuş.

Yuvayı dişi kuş yapar diyerek kolları sıvayan güzeller güzeli Bruni’yi ‘top 10’ listelerinin en tepelerinde görmek dileğiyle…

Batsın bu dünya!


 

TUBE

Dünyanın en eski metrosu 150 yaşında...

‘Tube’ olarak bilinen Londra metrosunun halka açık ilk seferini yaptığı 10 Ocak 1863’ten bu yana 150 yıl geçti.

270 istasyon ile yılda 1 milyar 107 milyon yolcu taşıyor. İngiltere’de kutlamalar kapsamında 2013 yılı boyunca buharlı trenlerle tarihi yerlere yolculuklar düzenlenecek.

Halen dünyanın en geniş metro ağına sahip olan Londra, aynı zamanda birçok dünya başkentinin de bu konuda örnek aldığı bir şehir.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında sığınak olarak kullanılan Londra metrosunda geçtiğimiz yılki Olimpiyat Oyunları sırasında günlük sefer sayısı 4 milyona ulaştı.

İngiltere’de yaşamak için öğrenmeniz gereken ilk şey…

Elinizde harita, fare gibi labirentin içinden çıkmaya çalışma durumu ilk günler…

Müthiş buluş tabii, sistem de kusursuz.

Yeni yaşını kutlarız.

Buradan Garavalı Avcı Whitestone’a da selamlarımızı iletiriz.


 

YOLDA BULDUKLARIM

İsmi saklı

(Konuşmalarımızı yazacağımı söyleyince ben değil kendisi istedi saklanmayı haliyle… )

Geç saatte Lefkoşa’dan Girne’ye dönerken arabamın lastiği patladı.

Aşağı indim, bagajı açtım, stepne ve krikoyu çıkardım.

Krikonun kolunu arıyordum ki bir araba durdu.

Arabadan 25 yaşlarında bir genç indi ve şip şak lastiği değiştirdi.

Giderken de “Ne garip bir gece, az önce Lefkoşa’daki sevgilimin yanından Girne’dekinin yanına gidebilmek için arkadaşımın dağ yolunda lastiği patladı dedim. Kadere bak senin lastiği taktık, elimiz yüzümüz leş oldu” dedi.

Islak mendil istedi.

Silindi ve gitti.

Giderken çok rahattı.

 


Hikayenin özeti: Ne ‘mutlu’ Türküm dedirtene!

Fotoğraftaki beş asker eşliğinde eğitim gören Kürt çocukları okuma-yazma öğreniyor. Ama gaile okuyup adam olmaları değil elbet. Gaile, benliklerini unutmaları, Türk olduklarına inanmaları, bunu söylemeleri, böyle yaşamaları, buna boyun eğmeleri...

Silahlı amcalar eşliğinde ABC öğrenen o çocuklar, gün geliyor o kıymetli canlarını hiçe sayıp dağa çıkıyor. Sen çocuğuna kıyamazken o çocuklar çıplak ayak dağa kaçıyor.

Düşün Türkiye, bunu düşün.

 

 

Bu haber toplam 1596 defa okunmuştur