1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Kendini rezil etme
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Kendini rezil etme

A+A-

Biz fakir bir ülkeyiz” diyemiyoruz.
Çünkü yaşadığımız yalan hayatı fazlası ile benimserken, gerçek üstü rollerimizden kopamıyor, alışkanlıklarımızdan vazgeçemiyoruz.

Üretimle, alın teriyle, planla, projeyle, emekle ölçemiyoruz, sahip olduklarımızı…

Mülkiyet, tüketim, gösteriş hep öyle!
Eğer kaynağını sorgularsanız, bir noktaya gelir, tıkanırsınız.

Nereden bulduk” deseniz…
Savaş ganimeti ve sömürge bütçesi!
Alın teriyle hayata tutunan özel bir gruba da haksızlık etmek istemem elbette…

İnkarı sevdiğimiz ve yüzleşmediğimiz için tüm taleplerimiz “varlıklı bir ülke” seviyesinde oluyor tabii…

Fakir ama gururlu” romantizmine sarılan da kalmadı pek!
Para gelsin yeter…
Ne gurur, ne haysiyet!

Yine de kaynaklar adil yönetilebilse, eşitlikle paylaşılsa, kayırmacılık ya da ayrımcılık olmasa çok başka bir yerde olabilirdik.

Öyle “gelişmiş” bir Avrupa ülkesi değilse de bu kadar kalitesiz, laçka, sıradan ve belirsiz bir hayatımız olmazdı.

*  *  *

Bir büyüğümün şu nasihatını unutmam hiç, “Ne yaparsan yap, tercih de bedel de senindir, kendini rezil etme yeter ki…

Siyasette böyledir…
İlişkilerde böyle…
İş hayatında, eğlencede, kariyerde, evde, ekonomide…

“Kendini rezil etmek” denen çizgi çoğu zaman başkalarınca görünen ancak kişinin kendi gözünden kaçan bir tüy gibidir.

*  *  *

Bugün, bu toplumu yönetenler, kendilerini rezil ettiklerinin farkında değillerdir!

Kötülüğün öne çıktığı zamanlar…
Korkunun, nefretin, düzeysizliğin…

Tıpkı kimi yalanları, riyakarlıkları, samimiyetsizlikleri, tutarsızlıkları, tepkisizlikleri ve arsızlıklarıyla kendilerini rezil eden kalabalıklar gibi…

*  *  *

Esareti panayır gibi yaşıyoruz yıllardır!
Kandırıyorlar bizi..
Kanıyoruz!
Kandırıyoruz kendimizi…
Rezillik bu!

 

Bu yazı toplam 1907 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar