
"Dünyayı değiştirmek çocukla başlar, mutlu çocuklar mutlu yarınlar demektir”
Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… Beni tanımlayacak en iyi kelime mükemmeliyetçilik .
Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… Beni tanımlayacak en iyi kelime mükemmeliyetçilik . Her zaman başladığım bir işi en iyi versiyonuna getirene kadar çaba sarf ederim, emin olana kadar sürdürmeye devam ederim. Gün sonunda içimde oluşan tatmin duygusu bir sonraki adım için bana cesaret, özgüven ve ilham verir.
Şu an yaptığım işi yapmasaydım... Yine sağlık alanında olmayı tercih ederdim. Ömrümün geri kalanında insanlara iyi gelmek ve yardımcı olmak mesleğimi seçmemde ilk kriterlerim içinde olmuştur.
Benim gündemimi en fazla meşgul eden… Kendimin en iyi versiyonunu inşa etmek. Mesleğimi ve kendimi nasıl geliştire bilirim sorusunu sürekli kendime sorarım, bu çaba benim en iyi dil ve konuşma terapisti olmam için değil, danışanlarıma iyi terapi planlaması yapmak ve gün sonunda mutluluklarına ve başarılarına şahit olmak içindir.
Kayıtsız kalamadığım şey… Bu sorunun benim için birden fazla cevabı var fakat mesleğimi icra etmeye başladığım günden beri, bir çocuğa geç kalmak kayıtsız kalamadığım bir şeydir. Yani burada demek istediğim; çocuğun çıkmayan sesine, söyleyemediği cümlelere, oynayamadığı oyunlara, akranları arasında kaybolmasına, iletişimsizliğine düzelir düşüncesi ile bekleyerek, çocuğun kendi çocukluğuna ve ailenin çocuklarına geç kalması kayıtsız kalamadığım bir durumdur.
En büyük pişmanlığım… Hayatta yaptığım şeylerden pişmanlık duymak yerine her zaman ders çıkarmaya odaklanırım. Pişmanlık duygusu benim için ağır ve baş edilemez olmuştur, bu yüzden yaşadıklarımdan ders çıkarmak kendime katabileceğim özellikler geliştirir, dikkatli ve tecrübeli olmamı sağlar.
En büyük sevincim… Bir çocuğun ilk kelimelerine şahit olmak.. Ben çocuk sahibi bir birey değilim fakat mesleğim gereği birçok çocuğum var. Çocuklarımın gelişimini izlemek, ilk kelimelerini duymak, bazı sesleri yanlış üretiyor diye konuşmaktan, anlaşılmamaktan çekinen çocuklarımın artık özgüvenli bir şekilde doğru konuşmaya başlaması hayatta bana bahşedilmiş en büyük sevinçlerdendir.
Hayatımın dönüm noktası… Üniversiteden mezun olup, hikayemi şekillendirmeye başladığım an olmuştur. Attığım adımlar artık hayatımın temelini oluşturacak ve beni ben yapan özelliklerimi, sınırlarımı, yeteneklerimi keşfetmeme yardımcı olacaktı. Bugünki ben geçmişteki İlayda’ya bir teşekkür borçluyum, hikayemin şimdiki zamanında ki beni inşaa ettiği için.
Başucumdaki kitap... Mesleğinle ilgili çok faydalı bilgiler barındıran Dr. Dana Suskind’in Otuz Milyon Kelime kitabı.
En keyif aldığım müzik.. Hayatımın her anında müzik benim eşlikçimdir. Uyandığım ilk dakikadan itibaren ya mırıldanmaya ya da açıp dinlemeye başlarım. O gün ki ruh halime göre r&b, rap veya Anadolu rock dinlemeye bayılırım.
En son izlediğim film… Küçüklüğümden beri bilim kurgu filimlerini izlemeyi çok severim, hayallerin ötesinde olan tahmin edilemeyecek konular hep dikkatimi daha fazla çekmiştir. Yine en son izlediğim ve sürekli izlemekten keyif aldığım Inception filmidir.
Kendim için son aldığım şey… Kendime düzenli olarak beni mutlu edecek ödüller veririm, en son aldığım şey çok sevdiğim bir sanatçının konser biletiydi.
Dolabımdaki en gereksiz şey… Ben minimal yaşamayı seven ve dolabımı buna göre düzenleyen biriyim. Dolabımda gereksiz olduğunu düşündüğüm parçaları tutmamaya gayret ederim, iyi durumda olanları bağış kumbaralarında değerlendiririm.
Benim için alınabilecek en güzel hediye… Benim için bir hayvanın beslenmesi, su bırakılması, barınaklara bağış yapılması bana en güzel hediye olur.
Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Fazla mükemmeliyetçi olmak bana çok düşünmeyi, geleceği planlamayı, sürekli planlı programlı yaşamayı öğretti. Bunlar aslında ne kadar iyi olsa da anda kalmayı ve tadını çıkarmayı öğrenmem gerek.
Kendimde beğendiğim özellik… İstediğim şeyler için çabalamaktan ve gayret etmekten çekinmem. Gün sonu çabalamış olmanın meyvesini yediğimde kendimi takdir ederim.
Olmasa da olur… Sahte arkadaşlıklar olmasa da olur. Sevincinizle sevinebilen ve sizi taktir edebilen insanlar hayatın bize sunduğu en güzel hediyedir.
Olmazsa olmaz… Hayal edebilmek.. İyiyi, kötüyü, geleceği, hedeflerini, işini, sahip olmak istediklerini ve birçok şeyi hayal edebilmek insanın yaşama amacını, hayatının temellerini oluşturmasını ve bu yolda inancını kaybetmemesini sağlayan en güzel şey.
En iyi yaptığım yemek… Mutfakta vakit geçirmek bana her zaman terapi gibi gelmiştir. Yeni tatlar denemeyi, teknikler öğrenmeyi ve sevdiklerime güzel tabaklar sunmayı severim. İddialı olmasam da birçok yemeği iyi yaparım bu yüzden bu soruya tek bir yanıt vermektense yaparken keyif aldığım her yemek en iyi yaptığım yemektir.
Hayalimdeki dünya… Herkesin adalete ulaşabildiği bir dünya..
Aşk benim için… Tamamlanmak, anlaşılmak ve saygı duyulmak.
Onunla çok tanışmayı isterdim… Kesinlikle Atatürk. Fikirleriyle geleceğimizi aydınlatan atamızı görmeyi çok isterdim.
Görmek istediğim yer… Uzak doğu. Farklı kültürler öğrenmek ve keşfetmek, orada ki yaşamı deneyimlemek her zaman hayalim olmuştur.
Mutlaka yapmak istediğim.. Daha fazla çocuğun hayatına dokunmak ve bu yolda tecrübe kazanarak, büyüyerek birçok terapist ve çocuğun bir çatı altında buluşması mutlaka yapmak istediklerim arasında ilk baştadır.
Son olarak söylemek istediklerim… Dünyayı değiştirmek çocukla başlar, mutlu çocuklar mutlu yarınlar demektir.


















