1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. BES’İN DURUMU ÜLKENİN ÖZETİ
BES’İN DURUMU ÜLKENİN ÖZETİ

BES’İN DURUMU ÜLKENİN ÖZETİ

2013 maalesef benim için çok da iyi bir başlangıç olmadı. Ben her şeye rağmen, her ne kadar da onu iyi karşılamaya çalışsam da yeni yıldan bu yana ağır bir grip, ses kısıklığı ve larenjitle yatmaktan kurtulamadım. Neyse ki, sonunda iğne takviyesi ile no

A+A-

 

2013 maalesef benim için çok da iyi bir başlangıç olmadı.

Ben her şeye rağmen, her ne kadar da onu iyi karşılamaya çalışsam da yeni yıldan bu yana ağır bir grip, ses kısıklığı ve larenjitle yatmaktan kurtulamadım.

Neyse ki, sonunda iğne takviyesi ile normal hayata geri dönmüş durumdayım.

Bu vesileyle merak eden, ilgi gösteren herkese sonsuz teşekkürler...

Umarım her şeye rağmen, siz güzel bir başlangıç yapmışsınızdır ve umarım bu yıl güzel bir yıl olacak.

Güzel bir yıl olması için önümüzdeki fırsatları birlikte değerlendirebileceğimiz bir yıl olabilir, çünkü gerçekten de bu yıl.

Geçtiğimiz yıldan bu yıla aktarılan türlü sorun arasında herhalde Lefkoşa Belediyesi’nin kronik sorunu başı çekiyor.

Özellikle de tarafların anlaşması…

Birkaç gün önce birbirlerini terörist olmakla suçlayan tarafların bir masa etrafında gülücükler dağıtması, tutarsızlık ve ilkesizlikle eleştirildi.

Nitekim, bu anlaşma neticesinde maaş ödemesi yapılsa da bunu sendikanın bir başarısı olarak değerlendirmek çok kolay değil. Zira sendika, sadece grevde olunan ve çalışılan günlerin ödeneğini alıyor, hükümetten.

Ama sorunlar hala aynı yerde duruyor.

Hatta her geçen gün daha da katmerlenerek…

Bu süreçte aylar süren grevler ve eylemler yapıldı.

Karşılıklı restleşmeler yaşandı.

Bakanlar Kurulu kararları üretildi, protokoller imzalandı, sayısız anlaşmalar yapıldı.

Bunların hiçbiri sorunu çözemedi.

Ne Bakanlar Kurulu kararları, ne imzalanan protokoller ne de verilen sözler…

Hepsi bu süreçte anlamsız ve güdük kaldı.

Oysa bir hükümet bir yönetim için bundan ötesi var mıdır?

Sendika defalarca grev başlattığı gibi defalarca aldığı sözler ve anlaşmalar karşısında grev de kaldırdı. Ama sonuç değişmedi. Lefkoşa Belediyesi’nde hem çalışanlarla ilgili mali sorunlar, hem de belediyenin ekonomik ve yapısal krizi devam ediyor.

Ülkede birçok alanda aynı şeyde olduğu gibi.

Aslında bugün BES’in içine düştüğü durum, ülkenin geniş ölçekte bir özetini de ortaya koyuyor.

Sorunun kendisine ve kökenine dokunamadan, günü kurtaran hareket planlarına yapışıp kaldık uzun süredir.

Bugün ülkede yaşadığımız temel sıkıntı, tıpkı BES örneğinde olduğu gibi, siyaset ve çözüm üretememekten kaynaklanıyor.

O yüzden muhalefetin erken seçim çağrılarını, ya da meclisten çekilme gündemlerini biraz da buna benzetiyorum.

Eğer ortada acil ve kesin çözüm planlarınız yoksa, bunları hayata geçirmek için geniş bir halk desteği yakalayamamışsanız, erken seçim de sorunun temelini çözmeyecektir.

Erken seçimi hızlandıracağı düşünülen meclisten çekilmek dahil, her türlü eylem planı da siyaset üretmekten yoksun kaldığı sürece, günübirlik hareket planlarından öteye gidemeyecektir.

Yoksa bu ülkede muhalefet partileri, teker teker ya da birlikte çeşitli eylemler yaptılar, türlü eylemlere destek verdiler, kitlesel eylem düzenlediler. Her gün sayfa sayfa demeçlerle, aslında ülkenin ne kadar büyük bir kaos ortasında yanlış yönetildiğini de ortaya koyuyorlar.

Haklarını teslim etmek gerek;

Yapılan hiçbir eleştiri yersiz değil.

Ama yazık ki sorunu çözmeye, sorunun kökenine ilişkin hareket etmeye bu doğru tespitler yeterli olmuyor.

Bugün sendikalar aslında biraz da grev ve eylem kredilerini doğru kullanamamanın dezavantajını yaşıyor.

Etkisizleşme hükümet baskısından çok bundan kaynaklanıyor.

Muhalefet de seçim kredisiyle aynı duruma düşerse, bu ülkede demokrasinin çarklarını çalıştıracak mekanizmalardan iki ana bacağı tamamen kaybetmiş oluruz.

O yüzden benim için mevcut sisteme yönetici atamak değil, bugün hepimizi törpüleyen bu yapısal sorunlara çözüm üretebilmektir aslolan.

Bu koltuğa geldikten sonra hayata geçebilir, ancak koltuğa geliş gücü bu siyaset ve destekten kaynaklanmazsa, bunların hayata geçmesinin neredeyse imkansız olduğu açıktır.

Yarın bu yapısal sorunların en kritik olanlarıyla devam edelim…

 

 

 

Bu haber toplam 1080 defa okunmuştur