1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Asgari ücretli bugün sokağa iniyor
Asgari ücretli bugün sokağa iniyor

Asgari ücretli bugün sokağa iniyor

UBP – YDP – DP Hükümeti’nin asgari ücrete hayat pahalılığı oranının altında bir artış yapma kararı, bugün Lefkoşa’da protesto edilecek...

A+A-

Serap ŞAHİN

UBP – YDP – DP Hükümeti’nin, 2025 yılının ilk asgari ücretini hayat pahalılığı oranının altında; yüzde 7,5 olarak belirlemesine ve özel sektör emekçilerinin sömürülmesine karşı bugün eylem düzenleniyor.

Eylem çerçevesinde, Lefkoşa’da Dereboyu Pronto Çemberi olarak bilinen Mehmet Akif Caddesi’nde saat 18:00’de toplanılıp Başbakanlık önüne gidilecek.

İstatistik Kurumu’nun yıllardır güncellenmeyen gıda sepetine göre hesapladığı 4 aylık hayat pahalılığı oranının yüzde 11,12 çıkmasının ardından 17 Ocak’ta toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, kendi yasalarına aykırı bir şekilde hayat pahalılığı oranının altında bir rakam belirlemiş, sendikalar buna tepki göstermişti.

Eylem öncesi; hem protestoyu organize eden sendika temsilcileri, hem de yurttaşla konuşan YENİDÜZEN, ortak bir görüş aldı: “İnsanca yaşamaya yetecek bir maaş, asgari ücretlinin de hakkı.” Yurttaş, asgari ücret artışına ve hayat pahalılığına karşı tepkilerini dile getirerek hükümete işaret etti, “Asli görevi hayat pahalılığını durdurmak” dedi.

Belirlenen asgari ücreti “komik bir rakam” olarak niteleyen yurttaş, UBP-YDP-DP Hükümetinin asgari ücret belirleme sürecinde hayat pahalılığını dikkate almadığını ve denetim eksikliği nedeniyle pahalılığın kontrolsüz şekilde arttığını dile getirdi.

Yurttaş, “Evimize ekmek götürecek durumda değiliz” dedi. Asgari ücretin artırılmasının tek başına çözüm olmayacağını belirten yurttaş, hükümetin fiyat denetimi yapması ve pahalılığa karşı tedbir alması gerektiğini vurguladı.

YENİDÜZEN’e açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da belirlenen asgari ücrete 3 farklı sendikadan itiraz geldiğini ve yasal sürenin dolmasının ardından kurulun tekrar değerlendireceğini kaydetti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasında işçi tarafını temsil eden, Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, hükümetin asgari ücret masasının itibarını kaybettirdiğini ifade ederek, açıklanan hayat pahalılığı oranlarının gerçekçi olmadığını dile getirdi.

Asgari ücrete itiraz eden, KİEF Başkanı Güven Bengihan ise yapılan yüzde 7,5’lik artışın asgari ücret yasasına aykırı olduğunu vurguladı.

Her iki sendika başkanı da bugün 18.00’de gerçekleşecek eyleme karşı çağrıda bulundu, emek sömürüsüne karşı birlik ve dayanışma içinde olmaya çağırdı.

vat-016.jpg

YURTTAŞ NE DEDİ?

Hakan Deniz: Evimize ekmek götürecek durumda değiliz

“Yapılan yüzde 7,5 oranındaki artış çok komik bir rakam. Şu anda aldığım market ürünlerine sadece 800 TL verdim. Gerçekten asgari ücretlilere bir şeyler yapmaları gerekiyor. İnanın artık evimize ekmek götürecek durumda değiliz. O durumdayız..”

Melek Taşkan: Asgari ücretli esir gibi çalışıyor. Bu haksızlık neden?

“Devlette çalışana hayat pahalılığı oranında artış verilirken neden özel sektör çalışanlarına yüzde 7,5 oranında veriliyor? Devlete vermeyip, özel sektöre verilmeli ki dengelensin. Devlette çalışanların 13’üncü maaşı var, tatili var. Özel sektör öyle mi? Asgari ücretli esir gibi çalışıyor. Bu haksızlık neden? Her gün her şeye zam geliyor. Hükümetin bunları denetlemesi lazım. Bir domates alacaksınız her markette ayrı bir fiyatla karşılaşıyorsunuz. Hükümet bunları neden denetlemiyor? Ya da kimseye artış verme ama denetim yap ve fiyatları düşür. Milletvekilleri bu kadar maaş alırken özel sektöre sadece 2 bin TL artış yapılıyor. Çok haksızlık yapılıyor. Ben UBP’liyim ama bu görüşlerine hiç hak vermiyorum.”

Özlem Ballıkara: Hükümetin denetim yapması ve tedbir alması lazım

“Asgari ücreti ne kadar yaparlarsa yapsınlar pahalılığın önüne geçmezlerse yetişmeyecek. Hükümetin denetim yapması ve tedbir alması lazım. Bu markette aldığımı başka markette daha pahalıya, bir başka markette farklı fiyata alıyorum.”

Erman Yaylalı: Hükümetin asli görevi, hayat pahalılığını durdurmak

“Komisyonun toplantıya başlarken en az yüzde 11,12 oranında artış vererek başlaması gerekiyordu. Zaten bu oran 4 ay içerisinde çalışanların alım gücünün düşmesiyle ilgilidir. Hükümetin ve asgari ücret komisyonunun çalışanların alım gücünü yerine koymak birinci görevi olmalıdır. Çok yanlış bir karar. Umarım bu yanlıştan kısa sürede dönülür. En düşük seviye 11,12 ve bunun da üstünde verilmelidir diye düşünüyorum. Çıkan hayat pahalılığı oranı zaten olması gerekenden düşüktür. Çünkü gıda sepeti 8-9 yıldır yenilenmedi ve güncel koşullara uygun değildir. Bunun acilen düzeltilmesi gerekiyor. Hükümetin asli görevi, hayat pahalılığını durdurmak. Bu olmadan hiçbir şey olmaz. Hükümet hem bunu yapmıyor hem de alım gücü en düşük olan insanlara gerekli katkıyı sağlamıyor.”

Sinem Nacisoy: Hükümet kendi çalıp, kendi oynuyor

“Asgari ücreti belirlerken halkın alım gücünü düşünmüyorlar. Halk olarak biz de bu durumdan şikayetçiyiz. Hükümet denetim de yapmıyor. Denetim yapsa daha iyi olur. Asgari ücrete çok komik rakamlar veriliyor. Eyleme destekte bulunacağım. Her sene aynı durumu yaşıyoruz. Halk şikâyet ediyor, grevler yapılıyor ama hiçbir şey değişmiyor çünkü hükümetin umrunda bile olmuyor. Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar.”

Kurtuluş Emiraliler: Hükümetin hem yaşanabilir bir maaş belirleyip hem de pahalılığı denetleme kabiliyeti yok

“Hayat pahalılığına göre asgari ücret çok düşük belirlendi. Kıbrıslı Türkler olarak asgari ücretle geçinmek çok zor. Bir taraftan da hayat pahalılığı durmuyor. Aynı ürünü farklı yerlerde değişik fiyatta görebiliyorsunuz. Düzenlenecek eyleme de katılacağız. Artık geçinmek çok zor. Hükümet hiçbir şey yapmıyor. Hem yaşanabilir bir maaş belirleyip hem de pahalılığı denetleyemezler. Öyle bir kabiliyetleri yok.

Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu:

“Hükümet asgari ücret masasının itibarını kaybettirmiştir”

Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, özel sektörde çalışan emekçilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek, asgari ücretle ilgili mevcut sürecin işçi haklarını hiçe saydığını ifade etti. Serdaroğlu, “Bu durum aslında özel sektörde sömürülen emekçilerle ilgilidir. Sendikalaşma hakkı tanınmaması, iş sağlığı ve güvenliğinin olmaması gibi nedenlerle bu yürüyüşün anlamı büyüktür.” dedi.

“Mevcut hükümet asgari ücret masasının itibarını kaybettirmiştir.” diyen Serdaroğlu, “Masada her ne kadar 5 işçi, 5 işveren ve 5 hükümet temsilcisi görünse de aslında 10 işveren temsilcisi vardır. İşveren ne diyorsa hükümet onu yapıyor. Bizimle anlaştıkları zaman bile bu, işverenin onayıyla oluyor ya da biz çok baskıcı olduğumuz için gerçekleşiyor.” ifadelerini kullandı.

Asgari ücrete hayat pahalılığının üzerinde bir artış verilmesi gerektiğini vurgulayan Serdaroğlu, “Açıklanan hayat pahalılığı oranları gerçekçi değildir. Açlık sınırının 34 bin TL, yoksulluk sınırının ise 71 bin TL olduğu bir ortamda yüzde 7,5 oranında bir artış teklif edilmesi, hükümetin istifasını gerektirir. Bu son derece ayıp ve vicdansızlıktır.” şeklinde konuştu.

Serdaroğlu, başka ülkelerin asgari ücret oranlarıyla kıyaslama yapılmasını da eleştirerek, “Her ülkenin kendi kimliği olduğu gibi kendi asgari ücreti de kendi koşullarına göre belirlenmelidir. Başka ülkelerle kıyaslama yapmak yanlış bir yaklaşımdır.” dedi.

“Geleceklerine sahip çıksınlar”

Bugünkü eylemle ilgili topluma çağrı yapan Ahmet Serdaroğlu, “Geleceklerine sahip çıksınlar. Bizim için değil, kendileri için oraya gelecekler. Korku kültüründen vazgeçsinler, çünkü korktukça köle olacaklar. Umuda yürümek lazım, birlik olursak emekçileri işten durduramazlar.” ifadelerini kullandı.

Temsilci, eylemin amacının yıkıcı değil, yapıcı olduğunu vurgulayarak, “Bizim amacımız yıkmak ya da dökmek değil, seviyeli bir şekilde hakkımızı aramak ve görünür olmaktır. Hükümete artık ‘Biz buradayız ve bu tip davranışlarınızı kabul etmiyoruz’ demeliyiz.” diye konuştu.

KİEF Başkanı Güven Bengihan:

“%7,5 artış asgari ücret yasasına aykırıdır”

Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu (KİEF) Başkanı Güven Bengihan, asgari ücrete yapılan yüzde 7,5’lik hayat pahalılığı artışının asgari ücret yasasına aykırı olduğunu ve kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Bengihan, mevcut düzenlemelerin insani ve vicdani olarak da kabul edilemeyeceğini belirterek, “Bu ülkede çalışan emeklilere ve kamu kurumlarında görev yapanlara hayat pahalılığı oranında maaş güncellemesi yapılacak. Bu bir maaş artışı değil, kaybedilen alım gücünün yerine konmasıdır ve bu bir lütuf değildir, bir zorunluluktur. Yasada da bu açıkça düzenlenmiştir. Tüm bunlar düşünüldüğünde, asgari ücretli insanlar bu kadar yoksulluğa terk ediliyor, her geçen gün alım güçleri gerileyerek fakirleşiyorlar. Bunu yaparak onları itibarsızlaştırıyorlar, yok sayıyorlar. Bu asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Bengihan, sosyal sigortalara kayıtlı 152 bin kişinin büyük çoğunluğunun asgari ücretle çalıştığını hatırlatarak, “Bu kesimler en zorda, en darda olan insanlardır. Şu an kendilerine yönelik yapılan bu emek sömürüsüne, bu yoksullaştırma politikalarına karşı dur demek için, bu akşam saat 18.00’de Pronto Çemberi’nde, sömürüye dur demek adına el ele, kol kola dayanışarak mücadele ateşini yakmaya çağırıyoruz.” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu:

“Komisyon itirazları değerlendirecek”

YENİDÜZEN’e açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, "İki farklı sendikadan asgari ücrete itiraz geldi. Önümüzdeki hafta 10 günlük itiraz süresi doluyor. Dolar dolmaz da asgari ücret itiraz kurulu toplanacak ve belirlenen asgari ücreti tekrar değerlendirecek." ifadelerini kullandı.

Bakan Gardiyanoğlu, yapılan eylem ve söylemlere ilişkin ise, "Her türlü eyleme ve söyleme karşı saygılıyız. En demokratik haktır." dedi.

Bu haber toplam 1801 defa okunmuştur