
“Asgari ücret öncesi rakamlarla oynanıyor”
YENİDÜZEN’e konuşan ekonomistler, kullanılan enflasyon sepetinin gerçeği yansıtmadığı ve kurumların güvenilirliğini yitirdiğini belirtti. Ekonomistler, özellikle asgari ücret öncesi rakamlar üzerinde manipülasyon olduğunu vurguladı.
Serap ŞAHİN
İstatistik Kurumu’nun 2015 yılında hazırlanan gıda ve diğer harcamalar sepetini dikkate alarak hazırladığı ekim ayı enflasyon verileri bir önceki aya oranla düşse de yurttaşın sırtındaki geçim yükü azalmadı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun asgari ücreti belirlerken dikkate aldığı verilerden biri olan enflasyon oranı, İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre eylülde yüzde %5.39 iken, ani bir düşüşle ekimde %1.09’a geriledi, asgari ücret öncesi ekonomik tablo kendini göstermeye başladı.
YENİDÜZEN, KKTC İstatistik Kurumu’nun açıkladığı Eylül ve Ekim 2025 enflasyon verilerini karşılaştırdı; ekonomistlerden görüş aldı.
YENİDÜZEN’e konuşan ekonomistler, kullanılan enflasyon sepetinin gerçeği yansıtmadığı ve kurumların güvenilirliğini yitirdiğini belirtti. Ekonomistler, açıklanan verilerle halkın hissettiği verilerin örtüşmediğini kaydetti.
Türkiye’den enflasyon ithal eden bir ülke olmamıza rağmen, enflasyon oranının oradan daha düşük çıkmasının mümkün olmadığını kaydeden ekonomistler özellikle asgari ücret öncesi rakamlar üzerinde manipülasyon olduğunu vurguladı.
Ekonomist Mahmut Sezinler, devletin enflasyon oranlarıyla “bilinçli olarak oynadığını” ve İstatistik Kurumu ile DPÖ’nün özerk olmadığını belirterek “rakamlar üzerinde manipülasyon var” dedi. Ekonomist Erdal Güryay, özellikle asgari ücret dönemlerinde rakamların “bilinçli şekilde düşürülüp çıkarıldığı” izleniminin oluştuğunu söyledi. Ekonomist ve Vergi Uzmanı Göksel Saydam ise “enflasyonu ölçen terazinin bozuk olduğunu” ifade ederek 2015’te hazırlanan tüketim sepetinin güncelliğini yitirdiğini ve acilen yenilenmesi gerektiğini vurguladı.
Öte yandan İstatistik Kurumu verilerine göre, eylül ayında eğitim grubundaki yüksek artışın yerini ekim ayında giyim ve ayakkabı grubu alırken; gıda, sağlık ve eğlence kalemlerinde fiyat artışları önemli ölçüde azaldı. Konut grubundaki verilerde ise artış yaşandı.
Eylülde zirvede olan eğitim grubu ekimde geriledi
KKTC İstatistik Kurumu, Ekim 2025 dönemine ait tüketici fiyat endeksi sonuçlarına göre eylülde yüzde 5,39 olan aylık hayat pahalılığı ekimde yüzde 1,09’a geriledi. Ancak yıllık bazda enflasyon yüksek seyrini sürdürdü.
Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,20 olan artış oranı, ekimde yüzde 36,33’e indi. Aralık 2024’e göre değişim oranı ise eylülde yüzde 32,35 iken ekimde yüzde 33,80 olarak gerçekleşti.
En yüksek artış kalemi değişti: Eğitimden giyime geçiş
Eylülde ana harcama grupları içinde en yüksek artış yüzde 25,09 ile eğitim grubunda görülürken, ekimde bu gruptaki artış yalnızca yüzde 0,14 seviyesinde kaldı. Ekimde zirveye yüzde 18,93’lük oranla giyim ve ayakkabı grubu çıktı.
Eylül ve ekim ayları karşılaştırıldığında, eğitim grubundaki artış oranı yaklaşık 25 puan düşerken, giyim ve ayakkabı grubundaki artış oranı yüzde 0,35’ten yüzde 18,93’e yükseldi.
Gıda ve sağlıkta düşüş, elektrik ve suda yükseliş!
Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda eylülde yüzde 5,87 olan artış oranı ekimde yüzde 1,34’e geriledi.
Sağlık grubunda eylülde yüzde 5,75 olan artış ekimde yüzde 0,72’ye düştü.
Buna karşılık, konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar grubunda fiyat artışı yükseldi. Eylülde yüzde 1.34 olan bu grup, ekimde yüzde 5,72’lik yükseliş gösterdi.
Lokanta ve oteller grubunda eylülde yüzde 3,66 artış gözlemlenirken, ekimde yüzde 6,89 azalış kaydedildi.
Eğlence, ulaştırma ve haberleşmede düşük oranlı değişimler
Eğlence ve kültür grubundaki artış oranı eylülde yüzde 5.17 iken ekimde yüzde 0,23’e geriledi.
Ulaştırma grubunda eylülde yüzde 0,90 olan artış ekimde yüzde 0,75’e indi.
Haberleşme grubunda eylülde yüzde 0,37 artış yaşanmışken, ekimde yüzde 0,03 azalış kaydedildi.
Alkollü içecekler ve tütün grubunda eylülde yüzde 3,81 olan artış ekimde yüzde 0,89’a düşerken, çeşitli mal ve hizmetler grubunda yüzde 2,91’den yüzde 2,87’ye sınırlı bir azalma görüldü.
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri grubunda da yüzde 1,74’lük artış yüzde 0,99’a geriledi.
Ekimde tablo değişti: 104 üründe düşüş!
Eylül ayında endekste kapsanan 586 madde çeşidinden 586’sında artış, 69’unda düşüş gözlemlendi. Ekimde bu tablo değişti; 394 madde çeşidinde artış, 104 madde çeşidinde düşüş kaydedildi.
Ayın zam ve indirim şampiyonları değişti
Eylül ayında en yüksek fiyat artışı gösteren ilk üç mal veya hizmet sırasıyla yüzde 89,12 ile karpuz, yüzde 68,82 ile özel üniversite ücreti (KKTC uyruklu öğrenci) ve yüzde 66,67 ile futbol maçına giriş ücreti olmuştu.
Ekim ayında ise bu liste tamamen değişti. Yüzde 90,23 ile ayva, yüzde 72,42 ile bal kabağı ve yüzde 60,00 ile milli piyango bileti en yüksek artış gösteren ürünler oldu.
Eylülde en yüksek fiyat düşüşü gösteren ürünler yüzde 44,67 ile limon, yüzde 37,50 ile milli piyango bileti ve yüzde 31,88 ile taze börülce olurken; ekimde düşüş yaşayan ürünler yüzde 49,91 nar, yüzde 41,08 mango ve yüzde 32,70 ile limon oldu.
Limon, iki ay üst üste fiyatı en çok düşen ürünler arasında yer aldı.
EKONOMİSTLER NE DEDİ?

Ekonomist Mahmut Sezinler:
“Rakamlar üzerinde manipülasyon var”
Ekonomist Mahmut Sezinler, İstatistik Kurumu ile Devlet Planlama Örgütü’nün (DPÖ) özerk olamadığını ve açıklanan enflasyon ile hayat pahalılığı oranlarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Sezinler, rakamların Maliye Bakanlığı’nın mali yükünü hafifletme amacıyla manipüle edildiğini söyledi.
Enflasyon sepetinin yıllardır güncellenmemiş olmasının manipülasyona zemin hazırladığını belirten Sezinler, “İlan edilen rakamlarla sokakta hissedilen rakamlar maalesef hiçbir zaman uyuşmuyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki enflasyonun doğrudan ülkeye yansıdığını vurgulayan Sezinler, “Biz Türkiye'de enflasyon ithalatının bir konumundayız. Türkiye'deki enflasyonun iki kusur çıktığı bir ayda bizdeki enflasyon nasıl bir kusur çıkar? Sorusunu sordu. “Bu demektir ki rakamlar üzerinde manipüle ediliyor. O rakamların inandırıcılığı yoktur.” diye konuştu.
Maliye Bakanlığı’nın iç borçlanma politikalarını da eleştiren Sezinler, “Maliyenin devlet iç borçlanma senetleriyle her ay neredeyse yüksek miktarda borçlanması şu anda korkunç bir borç biriktirmesi bize 2. Abdülhamid devrindeki Osmanlı maliyesini anlatıyor aslında. O dönemde Osmanlı maliyesi iflas etmişti, maalesef bizim şu andaki durumumuz da bundan çok parlak değil.” ifadelerini kullandı.
Sezinler, yıl sonu yaklaştıkça hayat pahalılığı oranlarıyla oynandığını kaydederek “Sene sonu Ocak'ta yeni bir asgari ücret ve hayat pahalılığı var. Bütçe yapılırken öngörülen hayat pahalılığı artışlarına ulaşabilmek gayesiyle öngörüldü ama o öngörü olmadı. Ona ulaşmak gayesiyle hayat pahalılığı üzerinde oynamaktadırlar. Hem zaten maliyenin şu anda açık veren bir bütçesi var. Beceriksizliklerinden dolayı bu hayat pahalılığıyla baş edememektedirler.” dedi.
2015’te yürürlüğe giren gıda ve diğer ihtiyaçlar sepetinin hâlâ güncellenmediğini hatırlatan Sezinler, “Rakamlar üzerinde manipülasyon var. 2015'te yürürlüğe giren sepet maalesef bir türlü düzelemedi. Hane halkı geçim endeksi maalesef bir türlü yapılamadı, ilan edilemedi. Dolayısıyla bütün bu bilinmezlikler içerisinde hayat pahalılığı ile enflasyon oranlarının manipüle edilmesi çok kolaylaşıyor.” şeklinde konuştu.
Gıda enflasyonundaki farklara da dikkat çeken Sezinler, “Ülkemizde gıda enflasyonu oldukça yüksek çıkar ama İstatistik Kurumu bu oranı düşük çıkararak büyük bir marifet göstermektedir. Ocak ayındaki hayat pahalılığına yansıtabilmek gayesiyle rakamlar manipüle edilmiştir diye düşünüyorum.” dedi.

Ekonomist Erdal Güryay:
“Asgari ücret öncesi rakamlarla oynanıyor gibi görünüyor”
Ekonomist Erdal Güryay, açıklanan enflasyon oranlarının güven vermediğini belirterek, özellikle asgari ücretin belirleneceği dönemlerde rakamlar üzerinde oynandığı izleniminin oluştuğunu söyledi.
Güryay, “Rakamlar şüpheli ama bu her zaman olan bir şey gibi geliyor bana. Genellikle asgari ücretin belirleneceği dönem öncesi düşüp çıkarmaya çalışıyorlar gibi bir durum var. Yüzde yüz emin olamayız tabi bundan.” dedi.
Kullanılan enflasyon sepetinin güncelliğini yitirdiğini vurgulayan Güryay, “Yıllardır söylüyoruz, kullandıkları sepet de güncelliğini yitirmiştir. O sepet zaten güncel enflasyonu gösterecek bir pozisyonda değil. O sepetin de yenilenmesi lazım.” ifadelerini kullandı.
Güryay, tüm bu faktörlerin kamuoyunda güvensizlik yarattığını belirterek, “Bütün bunlar birleşince insanların içerisine her zaman bir şüphe giriyor. Enflasyon oranının doğru hesaplanmadığı konusunda.” şeklinde konuştu.

Ekonomist ve Vergi Uzmanı Göksel Saydam:
“Enflasyonu ölçen terazi bozuk, sepet acilen yenilenmeli”
Ekonomist ve vergi uzmanı Göksel Saydam, açıklanan hayat pahalılığı oranlarının mantık dışı olduğunu belirterek, kullanılan enflasyon ölçüm sisteminin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Saydam, mevcut sepetin yıllardır güncellenmediğini ve bugünün harcama alışkanlıklarını yansıtmadığını vurguladı.
Saydam, Türkiye’de çıkan hayat pahalılığı oranının bizde iki buçuk katı üzerinde çıkması gerektiğine dikkat çekerek “Demek oluyor ki burada enflasyonu ölçen terazi bozuktur. Eksiktir, yanlıştır. Böyle manipülasyonlar da yapılabilir.” dedi.
Saydam, “2015 yılında bir sayım yaptılar ve sepeti oluşturdular. Düşünün ki içine piyango biletini de koydular. Piyango bileti zorunlu bir harcama değildir, bu sadece tercihtir. Yer almaması lazım, onu da koydular. Sepette DVD’ler bile var.” ifadelerini kullandı.
Tüketim alışkanlıklarının değiştiğine dikkat çeken Saydam, “Ülkemize Covid’in gelmesiyle yıllar önceki tüketim alışkanlığımız da değişti. Daha ziyade temizlik malzemesine, gıdaya, vitaminli ürünlere ağırlık verildi. Harcama ağırlığı yüzdelikle hesaplanır ve her ay bir ortalaması çıkarılıyor. Acilen yeniden tüketici fiyat endeksi sepeti saptanmalı. Eski tarife ile bugünü değerlendirmeye çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.




















