1. YAZARLAR

  2. Neşe Yaşın

  3. ZAMANIN AKIŞKANLIĞI
Neşe Yaşın

Neşe Yaşın

ZAMANIN AKIŞKANLIĞI

A+A-

Pandemi kapanmaları sonrası değişen ne diye düşünüyorum sokakları dolduran kalabalıkları izlerken. Bir uyurgezerlik hali sanki. Gelecekten çok günü kollamaya yönelik hayatlara geçilmiş olabilir mi? İnsan ölümlü olduğunu bilir ama her gün düşünmezdi bunu eskiden. Şimdilerde çok daha bilince çıkmış gibi fanilik. Uzun vadeli planlara filan boş verilmiş sanki. Bu an ise bir iç çekişle yaşanıyor. Kendi ruh halim üzerinden mi yorumluyorum acaba bunları. Olabilir… Ama bu ruh halinde yalnız değilim galiba.

Mesele daha derinlerde tabii. Bir distopya tahayyülü sarmış ortalığı. Yazılıp çizilen de bunun üstüne. Geleceğin mahvolmuş, kurak dünyasının imgeleri gözlerimizin önünde. Sokaklarda yürüyenlerin bana uyurgezerleri anımsatmasının bir nedeni de her birinin yalnız kaldıkları anda sanal aleme göç ettiklerini bilmem. Kimse bulunduğu yerde değil ya artık. Bir tuşla başka bir boyutta.

Kim ne kadar gerçek ne kadar yapma onu bile bilemiyoruz. Kendinden başka biri yapmak hem fiziksel hem de ruhsal anlamda mümkün şimdilerde. Kim ne kadar nerede, kim ne kadar kiminle o da belirsiz. Sonsuz bir mobilite ve değişim hızı söz konusu.

Ölüm hiç bu kadar yakın durmamıştı hayata. Beklenmedik bir anda olabileceklerin bilgisi bizimle hep. Oysa tam tersi bir sürece girmişti dünya. Her türlü hastalığa çözümlerin bulunduğu, insan ömrünün uzadığı, yaşam kalitesinin arttığı bir sürece.

Bir yıl daha geçti. Hop diye geçti sanki. Hızlanma insanın derin düşünme yetisini elinden alıyor. Mekânsal sınırlar silikleşirken zaman da başka bir anlama taşınıyor. Tetikte yaşıyoruz sanki. Her an her şeyin mümkün olduğu sanısıyla.

Yas bile hızla yaşanıp tüketiliyor. Tamamlanmamış yaslar birer obsesyon gibi görülüyor daha çok da. Ölenle ölünmüyor ama yakınımızdan birinin ölmüş olması ruhlarımızın karanlık köşelerine yerleşiyor.

Yazdıklarım fazla mı öznel yoksa başkalarında da bir karşılığı var mı bilmiyorum ama zaman zaman saçma bir ağlama isteği sarıyor beni. İçimde derin bir isyan büyüyor. Bazen çok önemli bir şeyi kaybettiğimi ve bunun gündelik hayatımı nasıl zorlaştıracağını düşünüp bir yanlış alarmla paniğe kapılıyorum. Sonra buluyorum tabii ama o panik sürecinde hayatlarımızın nasıl gergin bir ipte yürümekte olduğunu fark ediyorum. Hatırlamamız gereken, organize etmemiz gereken öyle çok şey var ki.

Geçen koca bir yılı düşünüyorum. Çok şey yapmışım ama hepsi önemsiz sanki. Neden böyle düşündüğümü bilmiyorum ama içimde bir boşluk duygusu var sadece. Değerli olan ne bilmiyorum. Hayatın kerterizi yitmiş sanki.

Geçmişte her şeye rağmen mutlu biri sayardım kendimi. Mutluluğu kendimce tanımlamıştım çünkü. Şimdilerde bu tanımdan kuşku duyuyorum herhalde.

Olmayan ne, içimdeki bu burukluk neden onu anlamaya çalışıyorum. Birkaç ipucu var ama daha derinlerde bir varoluş krizi sanki bu.

Gelen yıldan umutluyum ama. Umutlu olmam için pek çok işaret çaktı çünkü. Mutluluk emek istiyor. Bir yaşam enerjisi taşımadan da emek verilmiyor tabii. Bir de Sisyphus örneği var ama. Böyle bir mesai içinde olan lanetlenmiş hayatlar söz konusu.

Derinleşebilmek için temposunu düşürmesi gerekiyor insanın. Hayat ve çevre sonsuz taleplerle üstümüze geliyor bir yandan da. Koşmamızı talep ediyor toplum. Aksi halde düşebiliriz ve birileri üstümüzden geçip ezebilir bizi.

Yeni bir yıl gelirken adet üzere eskisi değerlendirilecek ve önümüzdekine dair hayallerden söz edilecek. Doğrusu benim içimde de bir kıpır kıpırlık hali başlamak üzere. Bu duyguya güvenirim genelde. İyi şeyler olabileceğinin işareti gibi görürüm onu.

Yeterince acı çektik güzel şeyler olsun artık. Bunun paylaşılmış bir dilek olması iyi geliyor insana.

Bütün güzel insanların, bu yazıları okuyan sizlerin kalbinizden geçen gerçek olsun. Hayat yepyeni bir ışık altında güzel mecralara doğru yol alsın. Dileğim bu.

İçimizdeki ağlama isteklerini de bastırmayalım bana kalırsa. Gözyaşlarımızın nehri bizi güzel bir limana taşıyabilir çünkü. Böyle bir liman var. Biliyorum bunu.

Bu yazı toplam 1268 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar