1. YAZARLAR

  2. Aysu Basri Akter

  3. Kara Para Cennetinde Yeni İcraatlar
Aysu Basri Akter

Aysu Basri Akter

Kara Para Cennetinde Yeni İcraatlar

A+A-

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dünyanın önde gelen prestijli haber mecralarından biri olan Deutsche Welle’ye haber olmuş.

Kanal oldukça uzun sayılabilecek 5 dakikayı aşkın haberinde, Bakanlar Kurulu’nun bir gecede geçirdiği yasayla, Kıbrıslı Türkler için kumar yasağını nasıl kaldırdığını ve okulların 100 metre ilerisine kadar kumarhane izni verebildiğini anlatıyor.

Şu anda halihazırda 30’u aşkın aktif kumarhane var. Verilen 34 yeni izinle bu sayının ilk 5 yıl içinde ikiye katlanması bekleniyor.

Yani yaklaşık 70 kumarhane çalışacak kısa bir süre sonra adanın kuzeyinde.

Tabii ki bu sadece kumar bağımlılığı ve sosyal sorunlar üzerinden değil, doğrudan suç gelirlerinin aklanması üzerinden değerlendiriliyor.

Çünkü kara para aklamada en bilindik yöntemlerden biri, kumarhane sahipleriyle işbirliği içinde, kara paranın kumar geliri gibi gösterilip aklanması.

Deutsche Welle haberinin en dikkat çekici kısımlarından biri de Maliye Bakanı Özdemir Berova’nın, CTP Milletvekili Doğuş Derya’nın sorusu karşısında kürsüden kaçması ki, bir siyasetçinin kariyerindeki en utanç verici anlardan biri olması gerekirken bu belli ki Sayın Bakan için alışılageldik bir yönteme dönüşmüş.

Son zamanlarda basın karşısına çıkamayan, çıktığında 2 cümleyi biraraya getirip derdini anlatamayan, hiçbir argüman karşısında duruşu olmayan siyasetçi örneğini sanırım olması gerekenden fazla normalleştirdik.

 

Berova bu örneklerden sadece biri.

Başta Başbakan olmak üzere, birçok Bakan ya da milletvekili adı sıralayabilirim bir çırpıda.

Zira 25 yılı aşkın mesleki hayatımda hiçbir UBP’li siyasetçiyi bu kadar aciz ve konuşamaz durumda gördüğümü hatırlamıyorum.  

İşte bu profildeki Bakanlar Kurulu, bir gecede böyle bir yasa geçiriyor sonra sabah sabah toplanıp birçok suçlunun ihraç kararını kaldırıyor.

Aralarında, kundakçılıktan hırsızlığa, adam yaralamadan gaspa kadar affedilmesinin izahı olmayan birçok örneği bulunan 12 suçlunun ihracı durdurularak ülkede normal dolaşıma sokuluyor.

Gerekçe olarak ada aile birliğinin bozulmaması ve turizme katkı ileri sürülüyor!!!

Ve bu kararı almak için sabah 8.30’da toplanıyor Bakanlar Kurulu!

Uzun zamandır perde gerisinde konuşulan ateşli silah izinleri konusunda Halkın Partisi’nin 1 ayı aşkın bir süre önce sorduğu soru aynı Bakanlar Kurulu tarafından aynı vurdumduymazlıkla yanıtsız bırakılıyor.

Ve kimlere, neden, kaç adet ateşli silah izni verildiği sorusu yanıtsız ve izahsız kalıyor.

Deutsche Welle kumar turizmine yapılan vurgulara işaret ederken, adaya gelen ana turist bağlantısının Türkiye üzerinden olduğunu hatırlatma ihtiyacı hissediyor.

Bu hükümet kısa süre önce de kumarhanelerden alınan %10’luk vergiyi %5’e indirdi.

Şüphesiz bu vergi indirimine rağmen tam rakam bilinmese de Maliye’nin kasasına ciddi bir kaynak giriyor bu vergilerden. Ancak buzdağının görünen yüzünün çok ötesinde menfaat ve kazançlar olduğu iddia edilirken, hükümetin canhıraş aldığı bu kararlar akıllara başka soruları da getiriyor ve bizzat hükümeti, ortaklarını ve vekillerini ağır bir suç ithamının ardında bırakıyor.

Zira bu hükümet göreve geldiğinden bu yana geçen 3 yıllık zamanda, konteyner sınıflarla anıldı ama temelini attığı tek okuldan bahsedilmedi.

Her geçen gün eriyen Türk Lirası karşısında hayat pahalılığını düşürecek tek eylemi anılmadı.

Uluslararası hukuk ve prestij alanında tek adım atılmadı.

Hastanede ölen bebeklerden, sağlık sistemini çökerten yapıdan her gün yaşanan ilaç temini krizinden bahsetmiyorum bile.

Gündelik hayatta kişiyi iyi hissettirebilecek tek bir icraatını sayabilir miyiz bu hükümetin?

Ama bu hükümet yemedi içmedi, bir çırpıda kumarhaneler konusunda devrim sayılacak icraatlar yaptı. Bir anda sayıyı ikiye katladı, yerli halkın yasağını 50 euro gibi komik bir giriş ücretine bağladı.

Bir sabah ansızın azılı suçluların ihracını durdurdu.

Göreve geldiğinden beri kimlere kimlere ateşli silah izinleri dağıttı.

Dolayısıyla icraatlar ve 3 yıllık performansı değerlendirildiğinde akla gelen hükümet adını kullanmak dahi istemiyorum ancak son yıllarda siyasetin ana şekillendiricisinin bu menfaat ve suçlar olduğunu söylemekle yetinebilirim.

O yüzden hepimizin bu yapıyı temizleme sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.

Bu yazı toplam 901 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar