1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. Yılın 2. Asgari Ücreti belirlendi ama tartışmalar halen devam ediyor
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

Yılın 2. Asgari Ücreti belirlendi ama tartışmalar halen devam ediyor

A+A-

2025 yılının ikinci asgari ücreti brüt 51 bin 202, net 44 bin 546 olarak belirlendi.Bu bağlamda, asgari ücrete son açıklanan 6 aylık hayat pahalılığı olan yüzde 17.79 oranında artış yapıldı. Yeni ücretin 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacağı belirtildi.

Hatırlanacağı üzere, Ocak ayında hayat pahalılığı oranı yüzde 11,12 iken, asgari ücretlilere verilen artış, hayat pahalılığının altında yüzde 7,5 oranındaydı ve bu durum, asgari ücretlilerde hayal kırıklığı yaratmıştı.Yeni belirlenen asgari ücrette de, bu kayıp maalesef giderilmedi.

Karar, işçi ve devlet kanadının oylarıyla, oy çokluğuyla alındı. Alınan karara işveren tarafı ret oyu verdi. Kararın ardından açıklama yapan işveren temsilcileri"Önümüzdeki 6 ayda işyerleri kapanacak, işsizlik artacak" dedi.

Bence böyle bir şey olacaksa, bunun esas nedeni sadece asgari ücret artışı değil,ülkede uygulanan yanlış ekonomi politikaları ve özellikle enflasyonla mücadele edilmemesidir.

İşçi tarafı ise,  istedikleri rakamla toplantıdan çıkmadıklarını, ancak, taban talepleri olan  hayat pahalılığı oranını kabul ettiklerini kaydetti. Esas önemli olanın da, hayatı ucuzlatmak olduğunu belirtti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ise, iş hayatına ilişkin başlattıkları çalışmayla, işçilerin nefes alacağını, işverenlerin sürdürülebilir bir yapıya kavuşacağını ve maliyetlerin azaltılacağını kaydetti.Gerçekten,bu iddialı çalışmanın sonuçlarını merak ediyorum.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ayrıca, KKTC vatandaşı kadın çalışanlara yüzde 100, KKTC vatandaşı erkek çalışanlara yüzde 80 prim desteği verilmeye başlandığını, bunun yanında, yabancı uyruklu çalışanlara yaklaşık yüzde 30'luk bir prim desteğinin devam ettiğinini söyledi.Bu çerçevede, son düzenlemelerle devletin aylık verdiği prim desteğinin 194 milyon TL’den, 225 milyon TL’ye çıktığı belirtildi.

Tabiki bu kaynaklar, devlet bütçesinden değil, yerli İstihdamı destekleme fonundan karşılanmaktadır ve bu fonun esas amacı da yerli istihdam yapan işletmeleri desteklemektir.Bu bağlamda, bu fon amacı dışında kullanılmamalıdır.

Çalışma Bakanı bunlar yanında, Üçüncü uyruklularla ilgili yasal düzenlemenin Meclis Komitesi’nde olduğunu kaydetti.Bu yasal düzenlemenin içeriği, çalışma hayatında bakalım nasıl etkiler yaratacaktır?

Asgari ücreti artırmak önemlidir.Ancak, hayatı ucuzlatmak, satın alma gücünü yükseltmek daha önemlidir.Ülkedeki mal ve hizmetlerin fiyatı durmadan artarken, asgari ücretlilerin gelirlerini, satın alma güçlerini artırmamak, sorunları daha da büyütmektedir.

Esas önemli olan, asgari ücretle aldığınız mal ve hizmet miktarıdır. Bu maalesef git gide azalmaktadır. Hükümet, pahalılıkla mücadele edememektedir.

Öte yandan, Hükümet yetkilileri, Euro bazında asgari ücreti tarihin en yüksek seviyelerine taşıdıklarını, Güney Kıbrıs’tan da yüksek bir asgari ücrete sahip olduğumuzu söylemektedir.

Ocak ayı ortasında asgari ücret belirlenirken, o günkü kurlarla net  asgari ücret yaklaşık bin euro düzeyinde iken, 6 ay sonra, şimdiki kurlarla yaklaşık 780 Euroya gerilemiş ve Güney’ in gerisinde kalmıştır.

 Şimdi de yeni belirlenen net asgari ücret, yaklaşık 934 euro ya denk gelmektedir.Fakat, ocak ayına kadar yaşanacak döviz kuru değişiklikleri ile hangi düzeye geleceğini hep birlikte göreceğiz.

Asgari ücret artsa bile, satın alma gücü düşen dar gelirliler daha fazla  Güney’ e kaymakta ve bundan da, esnafımız ve işletmelerimiz gelir olarak, devlet de vergi bakımından zarar etmektedir.

Özellikle, halkın temel ihtiyaçları olan gıda, sağlık, eğitim, akaryakıt, elektrik ve gaz alanlarındaki pahalılık, vatandaşların bütçesini sarsmaktadır. Mal ve hizmetlere devamlı zam yapılması, kısa sürede, artan maaşları da  eritmekte ve satın alma gücü yeniden düşmektedir.

Gıda harcamalarına bile  yetmeyen  asgari ücretle, dar gelirliler, diğer harcamalarını karşılamak  için durmadan borçlanmaktadır.

Piyasa ucuzlamadığı sürece, yeni asgari ücret de, çalışanları çok fazla rahatlatmayacaktır. Asgari ücret artışı, doğrudan maliyet olarak algılanıp,  piyasadaki mal ve hizmet fiyatlarını yeniden yükseltmemelidir.

Ülkemizde, asgari ücret artışından sonra, geçmişte yaşandığı gibi, yeni zamların olmaması için, denetimler yapılmalı ve fırsatçılık yapanlara cezalar verilmelidir. Hükümet, başta elektrik, mazot, gaz ve su olmak üzere, girdi maliyetlerini düşürmek için  uğraşmalıdır.

Pahalılık ve fakirleşme hızla artarken, on binlerce asgari ücretli geçinememekte, borçları günden güne artmaktadır.Yapılan yeni asgari ücret artışı da, onları çok uzun süre idare edemeyecektir.

Zira, zam furyası, döviz, mazot ve asgari ücret artışı ile birlikte yağmur gibi yağmaya başlamıştır.Bu filmi, biz daha önce pek çok defa izlemiştik. Kısır döngü devam etmektedir.

Bu yazı toplam 862 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar