“Yaz’ın yüzünden düşen bin parça…”
Faize ÖZDEMİRCİLER
Bizim buralarda Yaz’ın yüzünden düşen bin parçadır… Yaz’ın bir yüzü vardır bizim buralarda paramparçadır… Hayali bir hayatı yaşarken, ıskalanan hayati bir mevzudur Yaz. Çok ciddiyim, bizim buralarda Yaz’ın bin yüzü var, insanın hiç… Temmuz bile kutsandıkça utanır kendi yüzüne bakmaya, insan hiç…
Bizim buralarda Yaz; bayrak ve bayram enflasyonundan geçilmezdir, çekilmezdir; barış veresiye, umut peşin fiyatına taksitledir.
Bizim buralar bizimdir ama biz buraların değilizdir. Dil fena halde tehlikededir. İmgeler ateş altındadır. Çünkü dillerinden çürüyen adamlar mütemadiyen sahnededir.
Ölüler canlı, canlılar ölüdür bizim buralarda. Vicdanlar kayıptır ve fakat aranmıyordur. Bizim buralarda Yaz, itirafsızlık nedeniyle itibarsızdır. Çünkü bir tek insan toplumezarların başında diz çökmemiştir.
Şurada şu kadar ölü Rum yatıyordur. Üzerlerine otel dikmişlerdir, cami dikmişlerdir.
Burada şu kadar ölü Türk yatıyordur, çoluk çocuk dememişlerdir. Bizim buralarda Yaz, kemiklerin sessizce sahiplerine iade edildiği trajik bir merasimdir. Yaz’ın yüzünden düşen babalarının kafataslarıyla bakışan çocuklardır. O çocukların yüzlerinden düşen Hamlet’tir. Ki o da paramparçadır. Bizim buralarda Yaz, olmak ya da olmamak değil, ölmektir.
Bizim buralarda Yaz, şeriata aşık dangalakların peşine takılıp giden aslan bir demokrattır. Bizim buralarda Yaz; hünkarbeğendi bir sol, imambayıldı bir sağ’dır. Bizim buralarda Yaz’ın yüzünden düşen gökten indiği farzedilen kitaptır. Bizim buralarda Yaz; celladına yaltaklanan sahte bir ibadet, gramofonsuz bir Cuma’dır.
Adalılar “denize girmek oruç bozar mı” diye sormaya başlamışlardır. İnançlar ateş altındadır.
Ey kadınlar mukayyet olun saçlarınıza, çünkü bizim buralarda artık rüzgarlar da rüzgarlar da paramparçadır…
Faize ÖZDEMİRCİLER
