Trafik nüfus, ekonomik kayıp, plansızlık ve biz!
Böylesine uzun süredir tanık olmamıştım!
Neye mi?
Hemen anlatayım!
-*-*-
Üç şey!
Birincisi “Cuma ve cenaze namazları…”
-*-*-
Gönyeli Camisi…
Alayköy Kavşağı’na yenisi yapılıyor…
-*-*-
Eskisi, küçük Gönyeli köyüne göre yapılmıştı…
En kalabalık Cuma, sordum, 10 kişiyle kılınıyordu bir zamanlar…
Cenazeler eh, kalabalıktı…
-*-*-
Şimdi Cuma namazları, “enginlere sığmam taşarım misali Maşaallah!”…
-*-*-
Vallahi da billahi da bir diyeceğim – bir şikayetim olamaz…
Bugün tam Cuma çıkışına rastladım…
En az 500 kişi…
Bir tek “Kıbrıslı” yok!
Hatta KKTC vatandaşı da sanırım çok az!
-*-*-
Onlarca genç Afrikalı, Asyalı kardeşimiz!
-*-*-
Nüfus planlaması var mı?
Yok!
-*-*-
Ama daha da kötüsü…
İkinci şey!
Trafik!
-*-*-
Gönyeli’de Cuma ya da cenaze namazları trafiği perişan ediyor…
-*-*-
Ama bırakın Gönyeli’yi, şu anda “bir türlü bitirilemeyen” ama defalarca açılışı yapılan “Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu’nun bir adet üst geçit yapımı ile o üst geçitten Alayköy’deki yeni Gönyeli Camisi’ne kadar uzanan kısmında inşaat sürüyor…
-*-*-
Rahatlama olacak mı?
Kesinlikle olacak!
-*-*-
Ama şu anda trafik kesinlikle kaos!
-*-*-
Şehir planlaması var mı?
Yok!
-*-*-
Hiç düşünülmüş mü nüfusu ya da şehirleri, köyleri planlamak!
Hayır hiç düşünülmedi!
-*-*-
Kimileri ganimeti düşündü asıldı toprağa, binalar yaptı!
Kimisi, “Rum malı” dedi, istemedi; “Gönyeli Türk toprağıdır” diyerek bölgeye aktı…
-*-*-
Önce Ahmet Benli, şimdi Hüseyin Amcaoğlu; tabiri caizse “canlarını yiyor” ama olacak gibi değil!
-*-*-
Sabahları eski Gönyeli’den gelip “Gönyeli Çemberi” dediğimiz yere ulaşmak ya da Gönyeli’den, eski yol üzerinden Girne istikametine doğru gidip de Boğaz çıkışından anayola bağlanmak, bir çeşit işkence!
-*-*-
Haaaa sadece Gönyeli değil elbette…
Başkent Lefkoşa ve Girne’de aynı…
Mağusa’da hiç trafik tecrübem olmadı!
Ama işittiğim, orası da aynen öyle!
-*-*-
Peki ne olacak?
Evet, belki Kuzey Çevre Yolu tamamlandığı zaman Gönyeli biraz rahatlayacak ama bu nüfusla, bu plansızlıkla, bu trafikle yakında Lefkoşa’da ölülerimizi gömecek mezarlık bile kalmayacak!
-*-*-
Cenaze törenleri çıkışı, okul saatleri apayrı bir trafik sorunu!
-*-*-
Ve nedir trafik sorunu?
Ciddi hava kirliliğidir değil mi?
-*-*-
Ama hava kirliliği ötesinde, bir ülke için en ciddi ekonomik zarardır!
-*-*-
Düşünün “Arapların tatillerine göre ayarlanmış Cuma Namazı’ndaki iş kaybı; trafikten kaynaklı iş ve enerji kaybı ile birleştirildiğinde”; ortaya ciddi bir zarar çıkıyor mu çıkmıyor mu?
-*-*-
Hükümet mi?
Hükümet’in zerre umurunda değil!
Anavatan’ın hiç değil!
Ülkede yaşayan nüfusun çok hem de çok büyük kısmının hiç hiç hiç değil!
-*-*-
Peki biz niye yazıyoruz?
Biraz alem olsun; gün geçsin, sayfamız dolsun, maaşımızı alalım diye…
Başka ne olacaktı ki!
-*-*-
Nasıl demiştiniz?
Eşit ve egemen devlet KKTC miydi?
Yapma be!
Hakikatten mi?
Vay be!
Allah’ım korusun!
Sonsuza dek tabii ki!
Yatırımcıya sahip çıkmak bize bir şey kaybettirmez!
En basit ifadeyle “Gıybet etmek veya dedikodu yapmak”, bir kimseye iftira etmek, onun arkasından konuşmaktır…
-*-*-
Bayılıyoruz!
-*-*-
Lütfen inkar etmeyelim; çok hoşumuza gidiyor!
-*-*-
Ve bir de “yargısız infaz”…
-*-*-
Hastasıyız!
-*-*-
Oysa, sistem basit; kapitalizm!
Yatırımcının, iş insanının, kapitalist kompradorların dedikodusun yapacağımıza; arkalarından konuşup da bir şekilde kendi kendimizi “lafzal açıdan” tatmin edeceğimize; keşke devletin düzeni ya da düzensizliği ile ilgilensek ve adil bir vergi sistemi kurulabilmesi adına örneğin sokağa dökülebilsek!
-*-*-
Dev yatırımlar yapan bir yığın insan var bu ülkede…
Bu insanlar hakkında, “helal olsun, bravo, evet yatırımını yapı, tabii ki karını elde etsin ama sonuçta bu yapılanlar bize aittir, devletin malıdır ve devlet zaten vergisini adil bir şekilde almaktadır” diye konuşamıyoruz!
-*-*-
Hep eleştiriyoruz!
Suçluyoruz!
Arkalarından konuşuyoruz!
-*-*-
Haaa nemalanma oldu mu da asla kaçırmıyoruz o da ayrı bir “yüzsüzlük!”…
-*-*-
KKTC’ye, tüm siyasi gudubetsizliğine ya da siyasi çökmüşlüğüne, uluslararası hukukdışında oluşuna ve akıllı bir yatırımcı için ciddi riskler içeriyor olmasına rağmen hala yatırım yapılıyor olmasına “üzülüyormuşuz” gibi bir yapımızın olması şaşırtıcıdır!
-*-*-
O yatırımları yapanlara da yatırımlara da “yalakalık edelim tapalım” demiyorum; vergisini alalım, istihdamından yararlanalım, sahip çıkalım diyorum!
Dünya Emekçi Kadınlar günü Kutlu olsun… Her kadın emekçidir… Tüm kadınların günü kutlu olsun o zaman…