Geçenlerde bir inşaat ustasını Lefkoşa’dan Alsancak’a (Garava) getirdim arabayla… Akşam üstü tesadüf bir karşılaşma;

Abi nereye gidiyorsun?

Girne’ye…

Beni de götürür müsün?

Tabii, gel.

Yolda sohbet başladı;

Memleket neresi?

Erzurum.

Ailen orada mı?

Orada, 3-4 ayda bir gider görürüm.

Çoluk çocuk?

Ellerinden öper 4 tane abi…

İkisini evlendirdim, ikisi okuyor. Büyük İstanbul’da. 2 de torun var.

Maşşallah, senin yaşın usta?

46.

Büyük çocuk peki?

26.

Yine Maşşallah.

***

Bu Erzurumlu ustanın Kıbrıs, bilmem kaçıncı ekmek kapısı… Özbekistan, Afganistan daha önce çalıştığı yerler… Şimdi de Türkmenistan’a gitme günleri yaklaşmış. Bir ömür böyle… Erzurumlu ustanın hayatı eve ekmek göndermek için yurt dışlarında geçiyor. Çocuklar, torunlar oluyor, büyüyor ama O, arada bir gidip görüyor. Şimdi Kıbrıs olduğu için belki daha sık ama Afganistan günleri? Gidip görebildi mi bilmiyorum.

Yolda “Ben Lapta’ya gidiyorum, seni nerede bırakayım?” derken onun da Alsancak’a gideceğini öğreniyorum. Sohbet daha uzuyor tabii… Türkiye’nin doğusu, Erzurum’dan Kıbrıs’a, ekmek parası için yukarıda saydığım başka başka yerlere giderken birileri, o birilerinin gittiği yerlerden buralara da geliyor başkaları… Yine ekmek parası için.

Bırakıyorum Erzurumlu ustayı kalacağı lojmanın yakınına… Oruçluymuş… Her gittiği yerde ihmal etmemiş orucunu… Hep tutmuş. Sorgulamak için değil ama örneğin Afganistan’ın sıcağında aksatmadan tuttuğu oruç ailesine biraz olsun yakınlaştırdı mı, hayatını daha iyiye götürdü mü, buradan çıkıp Türkmenistan yoluna düşeceği günlerin, ayların, yılların sılasını hafifletti mi merak ediyorum.

İftar saatini 4-5 dakika geçirmişiz bıraktığımda...

Teşekkür ediyor, ayrılıyor.

***

Birkaç dakika sonra evine dönmek için yolun ortasına konulan beton bariyerlerden boşluk bıraktıran, Başbakan yapılmış Üstel’in evinin köşesine geliyorum. Bundan dolayı orada kazalar oluyor, canlar tehlikeye giriyor. CTP’nin bölge örgütü ve bölge insanları eylemler yapıyor, tepki gösteriyorlar. Üstel, Ulaştırma Bakanı olmuş Arıklı ve LAÇ Belediye Başkanı Ataser de orada açıklama yapıyorlar ve “tesadüfen orası açık bırakıldı” diyorlar.

Tepkilerin ardından (sözde emniyet için) çift şerit yapılmakta olan yeni yolu dubalarla tek şeride düşürüp yolun çift şerit yapılma gerekçesini sıfırlayan bir uygulama görüyoruz. Bu uygulama trafikte kuyruğu yeniden oluşturdu. Arabaların biri diğer çift şeride çıkarken, öte taraftan başka bir araba sıkışıklık yaratarak beri tarafa geçmeye devam ediyor.

Neden? Tesadüf bu ya! Başbakan’ın evine döndüğü yerde açık bırakılan beton bariyerler yüzünden…

Peki, öyle mi kalacak? Kim bilir!

***

Nereden nereye?

Erzurumlu usta, evine ekmek göndermek için ülke ülke gezerken, Başbakan evine bir dakika daha erken dönebilmek için canlar tehlikeye atılıyor. Hayatlar işte!

Biri canını dişine takarken, diğeri o dişleri sökmekten canı sıkıldığı için siyasete girip Başbakan yapılıyor… Tesadüfen! adrese teslim ihaleler vermek istiyor, aynı beton bariyerlerin tesadüfen! aralık bırakıldığı gibi!...