Sağlıkla ilgili yeni tehlike
Sağlıkla ilgili yeni bir “tehlike” kapıda…
Kıbrıs’ın kuzeyindeki üniversitelere tıpta uzmanlık eğitimi için serbestlik vermek istiyorlar.
Yine bir “UBP” marifeti (!)
Umarım, en azından bu kez gelecek nesilleri düşünürler.
“Sağlığın şakası yok” der ve vazgeçerler.
“Sahte diploma cenneti” olduk, yetmedi.
Hem buraları hem farklı coğrafyaları zehirledik.
En son Azerbaycan’da çok sayıda bürokratın ders görmeden doktora aldığı gündemde…
Kim bilir Türkiye’de kaç “sahte diplomalı” uzman dolaşıyor şimdi “KKTC sayesinde”…
Kolay diplomaları saymıyorum bile.
Bu yeni girişim umarım sözde kalır, hayata geçmez.
***
Biliyorsunuz, diploma çürümesinin yanı sıra Tıp Fakülteleri sorunumuz var.
Evrensel doğrular ne diyor?
Bir milyon nüfusa bir tıp fakültesi.
Bizde kaç tane?
Yedi!
Sağlık bu…
Yarın “Beyin Cerrahı” diye önüne gidecek en sevdiğimiz.
Kalp diye…
Diye diye...
***
Yeni tehlike şu:
Meclis’te görüşülen “Sağlık Hizmetleri Dairesi Yasa Tasarısı” var.
Elbette tasarı içinde kimi gerekli ihtiyaç ve düzenlemelere de yanıt aranmış.
Ama yine bildik “torba” mantığı.
Meclis komitesinde ciddi çalışılmış aslında.
İlgili meslek örgütleri, uzmanlar emek vermiş.
Muhalefet de yapıcı davranmış.
Başta görece iyi bir metin çıkmış ortaya.
Tasarıya göre…
“Tıpta Uzmanlık Kurulu” oluşturulacak ve uzmanlık eğitimi yetkisini bu kurul verecek.
Kurulda hekim örgütlerinin temsilcileri de yer alacak.
Bununla da yetinilmeyecek; Kamu Hizmeti Komisyonu merkezi bir sınav yapacak.
Böylece tıp fakültelerinde gelişigüzel verilen uzmanlıkların önüne geçilecek.
***
Hooop!
Bir “el” yine devreye girmiş!
Tasarı geri çekilmiş.
Tıpta Uzmanlık Kurulu ve üniversitelerden bağımsız bir sınav kurumu oluşturulması maddeleri metinden çıkarılmak isteniyor.
Meslek örgütleri buna karşı…
Muhalefet öyle…
Hatta bazı hükümet milletvekilleri bile rahatsız.
Ama birileri bastırıyor.
***
“Bu yasa kabul edilmemeli, kabul edilmesi cinayettir” diyor mesaj gönderen bir doktor.
Sebebini şöyle anlatıyor:
“Çünkü bu yasa geçerse, KKTC’deki üniversitelere doğrudan uzmanlık eğitimi yetkisi verilecek. Oysa uzmanlık eğitimi ciddi bir iştir. Hem hasta çeşitliliği hem de yeterli hasta sayısı gerekir. Bu da adanın kuzeyinde mümkün değildir. Böyle bir düzenleme sonrası başka hiçbir ülkede doktorluk yapamayacak, yetersiz uzmanlar yetişecek.”
Umarım öyle olmaz…
Hatta daha ileri gidilir…
Mevcut tıp fakülteleri bile yeniden gözden geçirilir.
Çokluk değil, nitelik gözetilir.
Ama kime anlatıyoruz ki tüm bunları?
Sahte diplomalı vekillerine “dokundurmayız” diyenlere mi?







